Tam
EskidenYeniye
 

BASINDA ABDULLAH HARUN: 28 Ocak-9 Şubat 1995, Akit gazetesi, yazı dizisi | 14 Mart 1996, Akit gazetesi, yazı | 24-28 Kasım 1996, Akit gazetesi, yazı dizisi | 27-28 Aralık 1996, Akit gazetesi, yazı dizisi | 31 Ocak 1998, Akit gazetesi, yazı | 2 Şubat 1998, Akit gazetesi, yazı | 15 Mart 1998, Akit gazetesi, yazı | 31 Ocak 2000, Akit gazetesi, yazı

SUSURLUK OLAYI NEREYE GİDİYOR ?
Akit, 2 Şubat 1998

3 Kasım 1996'da Susurlukta meydana gelen ve cumhuriyet tarihinin en büyük skandalına dönüşen siyaset-mafya-polis birlikteliği ya da diğer adıyla Susurluk çetesi olayı ve olayın perde gerisi bir seneden fazla bir zaman geçmesine rağmen aydınlatılamadı, daha doğrusu resmen aydınlatılamadı. O günden bugüne hemen hergün gündeme gelen Susurluk gelişmeleri, birçok kimsenin tahmin ettiği gibi olayın sonuçsuz kalmaya gittiğini gösteriyor. Kamuoyundaki hakim kanaate göre, Susurluk'ta ortaya çıkan karanlık ilişkiler ağının yasadışı bir oluşum olduğu açıktır, buna şüphe yoktur. Susurluk ekibinin isnat edilen kirli işlerden en azından bazılarına bulaştıklarına inanılmaktadır. Ancak işin çok daha önemli bir yönü vardır ki, asıl ilgiyi çeken bu yön de, Susurluk ekibinin devlet gözetiminde, hatta devlet isteğiyle oluşturulmuş olduğudur, tıpkı daha önce oluşturulan benzer bir çok ekipler gibi. Kamuoyu, devletin bu ekipleri oluşturan ve yönlendiren bölümünü Kontrgerilla olarak tanımaktadır artık. Yıllardır tartışılmaktan öteye geçemeyen, dar kapsamını aşamayan Kontrgerilla konusu, 1990 yılında İtalya'da patlayan ve Türkiye'ye de sıçrayan "Gladio" skandalı ve 1996 yılında patlayan Susurluk skandalıyla kamuoyuna mal olmuştur. Yani kamuoyu, Susurluk olayının Susurluk ekibiyle sınırlı olmadığı, işin Kontrgerilla adı verilen, hükümetlerüstü ve meclis denetiminden geçmemiş, devleti bağlayıcı uluslararası gizli askeri anlaşmalarla kurulmuş, başbakanlar dahil birçok üst düzey yetkilinin bile haberdar olmadığı çok gizli bir iç savaş birimine veya diğer deyişle gizli devlete kadar gittiği ve bu yüzden de örtbas edileceği inancındadır. Kamuoyunun bu inancını doğrulayan, yani Susurluk olayının dar kapsamlı tutulmaya çalışılarak örtbas edilmeye götürüldüğünü doğrulayan bazı gelişmeler vardır.

1. Susurluk olayı MGK'da adeta geçiştirilmektedir:

Susurluk olayı ve askerlerle bağlantısı çok kısa ele alınıp adeta geçiştirilmiştir, ekseriyetini askerlerin teşkil ettiği MGK toplantılarında. Susurluk çetesine dahil oldukları iddia edilen Fethullah Gülen'in de yer aldığı 50 civarında isim konuşulmuş ve basına sızdırılmıştır. Susurluk olayında adı geçenler, çete olarak vasıflandırılıp suçlanmıştır TC'nin en üst kurulu ve "gizli devlet" olarak da vasıflandırılan MGK örgütü tarafından. Oysa çete dedikleri o oluşumları kendileri oluşturup da yarı resmi görevler vermemişler miydi? Birçok yetkili bunu açıkça ya da ima ile belirttiler, örneğin Başbakan Yardımcısı Çiller, MİT üst düzey görevlisi Mehmet Eymür ve Hanefi Avcı. Hem devlet olarak Çatlı'lara görev vereceksin, hem de çete diye suçlayarak işin içinden sıyrılacaksın, işte bu yapılmak isteniyor MGK olayında. Bu konu mümkün olduğunca dar kapsamlı tutulmaya ve geçiştirilmeye çalışılıyor. Bu yüzden fazla konuşulmadı MGK'da. MGK'cıları değil de eğitimcileri ilgilendiren 8 yıllık eğitim olayı bile neredeyse her zirvede ele alınırken, milli maçların TRT'ce yayınlanacağı bir emirle, pardon(!) bir tavsiye ile kararlaştırılırken, milli güvenliği en fazla ilgilendiren Susurluk olayı ve askerlerle bağlantısı alelacele geçiştirilmekte. Sarmusak olayıyla da açığa çıktığı üzere, insanları kuruyemişçi ve kebapçılara varıncaya kadar hitlervari anlayışla düşman kamplara ayıran, "Kim Allah'ın indirdikleriyle hükmetmezse kafirlerin ta kendileridir!.." (Maide suresi: 44-46) diyerek din işleriyle dünya işlerinin ayrılmasını asla kabul etmeyen İslam dinini cesareti olmadığından açıkça değil de dolaylı olarak, PKK'dan daha tehlikeli ve en düşman ilan etme küstahlığını gösterebilen Batı Çalışma Grubu (BÇG) gibi anayasa dışı cuntasal bir gizli oluşumu konuşmayanlar, milli maçların hangi TV kanalından yayınlanacağı, ezan seslerinin kısılması, türkçe ibadet ve ruhban okulunun açılmasına izin verme gibi abuksubuk, üzerlerine vazife olmayan işleri konuşmaktalar.

2. Mesut Yılmaz Susurluk konusunda gerilemekte, Susurluk sanıkları beraate gitmektedir:

Susurluk olayı patladığında tüm gücüyle siyasi rakibi Çiller'e yüklenen Mesut Yılmaz, son zamanlarda sürekli gerilemekte. MİT ve Emniyet'i bilgi vermemekle suçluyor Başbakan olduğu halde. Kendisine gösterildiğini iddia ettiği Susurluk olayına ait çok önemli bilgileri içeren video kasetini elde edememekten yakınıyor. Sansasyonel açıklamalarıyla Susurluk konusunda gündem olmayı başaran Yılmaz, adeta tükürdüklerini yalıyor. Susurluk konusunda suçlanıp tutuklanan tüm sanıklar birer birer beraate gidiyor. 20 günde Susurluk olayını çözemezsem başbakanlık bana haram olsun diyecek kadar bol keseden atan Yılmaz, günbegün rezil olmakta. Halk tarafından değil cunta tarafından iktidara getirildiği için rezil olduğunu düşünmüyor olabilir Yılmaz, çünkü halka değil cuntacılara karşı sorumlu olduğunun farkındadır. Cuntacılar da, Susurluk olayının temelindeki asıl rolün kendilerine ait olduğunun ortaya çıkmasından çekinmekteler. Çünkü rejimin dayandığı asıl payanda olan "gizli devlet-kontrgerilla" olgusu korunmalıdır, rejimin bir müddet daha ayakta kalabilmesi için. Bugünlerde Mehmet Ağar ve Sedat Bucak'ın dokunulmazlıklarının kaldırılması ve yargılanabilmeleri için yapılanlar da Susurluk olayını aydınlatmaya yaramayacaktır, çünkü aslında Susurluk olayı karanlık değildir. Olayın perde gerisinde gizli devlet-kontrgerilla vardır ve çete şeklinde nitelendirilen oluşumları o yapılandırmış ve görevlendirmiştir. 70'li yılların başlarından günümüze değin halen sürmekte olan faili meçhul siyasi terör ve toplumsal kışkırtma-bunalım çıkarma olaylarının gerisinde gizli devlet/kontrgerillanın olduğu kamuoyunca artık anlaşılmış bulunmaktadır. Devletin bunu ısrarla reddedip üstüne almaması kamuoyunca ciddiye alınmamaktadır. Bu itibarla Susurluk olayı zaten aydınlık bir olaydır, devlet içinde devlet şeklindeki çete yapılanmasına sadece en son örneği teşkil etmiştir. O ana kadar gizli devleti net görememiş ya da gördüğü halde inanmakta zorluk çekenler için yeterli delil olmuştur Susurluk gelişmeleri.

3. Topal davasında hakim, "tavsiye ve telkinlerden" bıkarak çekilmiştir:

Hakimi yine de kutlamak gerekir, çünkü hiç birşey demeden ya da sağlığını bahane ederek de çekilebilirdi, oysa yüreklilik göstererek cuntacıları suçlayıcı imada bulunarak çekiliyor. Birileri Susurluk sanıklarının beraate gitmesini istiyor, çünkü onlar mahkum olursa işin ucunun kendilerine dayanacağını düşünüyor. Uzun bir süreçte olay unutturulmaya çalışılıyor. Gizli devlet birilerini yarı resmi görevlerle görevlendirmiş, bu iddia edildi ve yetkili açıklamalarıyla doğrulandı. Bazı işleri ise çete denilen kişilerin kendi menfaatleri için gerçekleştirdiği ve gizli devletin kendisini de tehdit etmeye başlayan bu oluşumu afişe edip tasfiye etmeye çalıştığı iddiaları ileri sürüldü ve gelişmeler bu iddialarla uyumlu oldu. Susurluk ekibi tasfiye edildi, ya da tırnakları söküldü. Ama olası bir askeri darbeye potansiyel direniş kaynağı olan polis özel kuvvetleri ise henüz tasfiye edilemedi.

4. Ömer Lütfü Topal cinayetinde Çatlı'nın parmak izlerinin bulunmasının çok önemli olmasına rağmen olay çözümsüzlüğe gitmektedir:

Ömer Lütfü Topal cinayeti ve Susurluk ekibine izafe edilen cinayetler, ölmüş bulunan Abdullah Çatlı'nın üzerine yıkılarak olay kapatılmak isteniyor. Topal olayında Çatlı'nın parmak izlerinin bulunması faili meçhul terör olaylarında bulunan ilk ve en önemli somut delildir. Buna rağmen Susurluk olayı resmen çözümsüzlüğe gidiyor.

İşte kısaca vermeye çalıştığımız bu gelişmeler ışığında Susurluk olayının, aydınlatılmaya çalışılıyor görüntüsünün ardında aslında örtbas edilmeye çalışıldığı görünmektedir. 28 Şubat süreciyle somut biçimde ortaya çıkan gizli devlet, kendisine engel gördüğü güçleri tasfiye etmeye çalışmakta, faili meçhul cinayetleri ve eylemleri birkaç tetikçinin üzerine yıkarak kendisini kurtarmaya çalışmaktadır. Kamuoyu bunun farkına varmıştır, çünkü Susurluk gelişmeleri ister istemez bazı soruları da beraberinde getirmektedir.

Susurluk ekibinin siyasi cinayetlere girişmediği, Susurluk olayını adeta birbuçuk ay önceden haber veren MİT raporunda bile belirtiliyor. O halde 12 Mart öncesinden beri süregelen siyasi cinayetleri ve eylemleri kim gerçekleştirdi? Ecevit'in (1) dediği gibi, Kontrgerilla'nın 12 Eylül öncesi kullanımının mahzurlu olduğu devlet yetkilileri tarafından görülüp, bu düzenlemeden 12 Eylül sonrası vazgeçildiyse ya da Hasan Fehmi Güneş'in (2) dediği gibi, devlet bu tür bir Kontrgerilla örgütlenmesi yerine Polis Özel Harekat Dairesi vasıtasıyla yeni bir düzenlemeye gittiyse 90'lı yıllar laiklik suikastlerini kim işledi? Oktay Ekşi'nin (3), Musa Anter cinayetinden sorumlu tuttuğu "devletin o menhus gücü", Çiller henüz ortalarda yokken kimdi? Özel Harp Dairesi brifinginde (4) dile getirilen "...ÖHD, sadece komünizme değil din devrimine de karşıdır..." cümlesindeki "devrim" kelimesi neyi ifade ediyor? Örneğin, müslümanların başörtüsünde ısrar etmesi onlara göre bir devrim süreci mi, halkın dinine gittikçe daha çok sarılması bir devrim süreci mi? Eğer öyle kabul ediliyorsa ÖHD devreye girdi mi şu halde? Laiklik cinayetleri bu süreci baltalamak için mi yapıldı? Cinayetlerin failleri müslümanlardır yaygarasıyla toplumun İslam'a yönelişi engellenmeye mi çalışılıyor? Gerçek dergisinin 6 Şubat 1993 tarihli sayısından aktardığımız aşağıdaki satırlarda yer alan, Mumcu cinayeti üzerine Erbakan'ın söylediği sözler buna mı işaret ediyor?: 

"..İslamcılara yönelik hedef göstericiliğin baskısı altında Erbakan, bilinen ama kolayca ve normal koşullarda söylenemeyen gerçeği, onbinlerce kişi "Kahrolsun Kontrgerilla!" diye haykırırken dile getiriyor: "Türkiye'de Özel Harp Dairesi var. Bunların CIA'nın emrinde olduğunu, birçok provokasyonda bulunduğunu biliyoruz. Uğur Mumcu'nun öldürülmesine benzer birçok cinayet profesyonelce işlendi. Bu cinayetlerin Özel Harp Dairesi'nin marifeti olduğunu biliyoruz." "

Faili meçhuller Çatlı gibi tetikçilerin işi mi yoksa, "...gelin sizi Güneydoğu'ya gönderelim, devlet hesabına çalışın, yakalanırsanız firarınızı veririz..." (5) diyerek hapisteki tetikçileri organize eden, Başbakanların bile haberdar olmadığı meclisten geçmemiş uluslararası gizli anlaşmalar imzalayıp gizli daireler kuranların işi mi? Çatlı'ların Genelkurmay'da dosyasının (6) olmasının anlamı ne? Apo'nun bir zamanlar MİT elemanı (7) olmasının anlamı ne?..

12 Eylül öncesi eylemlerinin hesabı sorulmadan, Kontrgerilla 12 Eylül'le birlikte tasfiye edilmiş olabilir denilerek konu kapatılmak isteniyor. Suç, Polis Özel Harekat Dairesi'ne, Çiller-Ağar ikilisine yıkılarak aradan sıyrılmaya çalışılıyor. Bir an, 12 Eylül öncesini unuttuğumuzu ve Çiller-Ağar ikilisinin kurdukları örgütle kirli işlere karıştıklarını kabul edelim. Peki ama ya laiklik suikastleri?.. Toplumu müslüman-laik çatışmasının eşiğine getiren bu suikastleri kim işledi? Güneydoğu'da Kürtlerin çok sevdiği Musa Anter ve Vedat Aydın'ı kimler öldürdü? Tam bir kışkırtma olan bu eylemleri yapanlar, Çiller henüz o tarihlerde ortalarda olmadığından ve dolayısıyla bir örgüt kuramayacağına göre kimlerdi?..

Sorular bu şekilde uzatılabilir.. Ama cevabı bulmak önemli olan. Susurluk'ta birbuçuk ay sonra olacak kazayı adeta(!) bilircesine MİT raporu düzenleyenler, kaza geçirenlerden birinin Mehmet Özbay ve asıl adının ise Abdullah Çatlı olduğunu, kazadan daha yarım saat geçmeden basın organlarına haber verenler olmalı işte o kimseler!..

_________________________________
Dipnotlar:
1 Cumhuriyet, 12 Kasım 1996
2 Show TV-32. Gün, 9 Aralık 1996
3 Hürriyet, 21 Eylül 1992
4 Milliyet, 4 Aralık 1990
5 Milliyet, 13 Kasım 1996
6 Tempo, 5 Aralık 1996-sayı:50-Susurluk kitapçığı
7 Milliyet, 25 Ocak 1993

BASINDA ABDULLAH HARUN: 28 Ocak-9 Şubat 1995, Akit gazetesi, yazı dizisi | 14 Mart 1996, Akit gazetesi, yazı | 24-28 Kasım 1996, Akit gazetesi, yazı dizisi | 27-28 Aralık 1996, Akit gazetesi, yazı dizisi | 31 Ocak 1998, Akit gazetesi, yazı | 2 Şubat 1998, Akit gazetesi, yazı | 15 Mart 1998, Akit gazetesi, yazı | 31 Ocak 2000, Akit gazetesi, yazı


ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.456.728