Ayasofya
cami olsun: Bir dilekçe de sen ver
Milli Türk Talebe Birliği (MTTB), 'Peygamberimizin'in işareti, Fatih'in
emaneti, Büyük Türkiye'nin alameti; Ayasofya açılsın' sloganıyla Ayasofya'nın
yeniden camiye çevrilmesi için dilekçe kampanyası başlattı. Türkiye çapında
yapılacak kampanya, İstanbul'un Fethi'nin
sene-i devriyesi olan 29 Mayıs 2014'te sonlanacak ve toplanılan dilekçeler yine bu
tarihte Başbakanlık'a teslim edilecek. Ayasofya Camii'nin 1934 yılında
Atatürk'ün imzası taklit edilerek imzalanan bir kararnameyle müzeye çevrildiği ortaya çıkmıştı.
26.11.2013 13:01 Abdullah Harun / Kontrgerilla.com - İstanbul'u 1453'te fetheden
Fatih Sultan Mehmed'in şehirde ilk iş olarak kiliseden camiye çevirdiği ve cuma
namazını kıldığı Ayasofya Camii, 1934 yılında Bakanlar Kurulu kararnamesi ile
müzeye çevrilmiş ve ibadete kapatılmıştı. Hristiyan Batı dünyasında büyük bir
memnuniyete yol açan bu skandal karar İslam dünyasında ise sarsıntıya yol
açmıştı. Fatih Sultan Mehmed'in, kitabesinde, camiden çıkarmaya kalkacak
olanları lanetlemiş olduğunun bilinmesine karşın bu yüzkarası skandal karar
alınabilmişti. Ancak bu konuyla ilgili son günlerde peşpeşe ilginç gelişmeler
yaşanmaya başladı.
Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı ve MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu,
Ayasofya'nın 1934'de müzeye çevrilme kararnamesindeki Atatürk imzasının sahte
olduğunu, kararnamenin Bakanlar Kurulu'na da sunulmadığını, bu nedenlerle müzeye
çevrilme işleminin geçersiz olduğunu açıkladı. Halaçoğlu ayrıca, 8 Kasım 2013
tarihinde Ayasofya'nın yeniden cami olarak ibadete açılması için TBMM'ne kanun
teklifi de verdi.
Bir başka gelişme olarak, Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, sahte imzalı
kararname olayının araştırılması için savcılığa suç duyurusunda bulunmaya
hazırlanıyor.
Bir başka önemli gelişme de, Milli Türk Talebe Birliği'nin (MTTB), Ayasofya'nın
yeniden camii olarak açılması için yurt çapında dilekçe kampanyası başlatması
oldu. Web sitemize bir basın açıklaması gönderen MMTB'nin dilekçe kampanyası 29
Mayıs 2014 tarihine kadar sürecek ve ardından toplanan imzalar Başbakan
Erdoğan'a sunulacak.
Bu süreçte konuyla ilgili meydana gelebilecek gelişmeleri alt alta ekleyerek bu
canlı yayın sayfamızda sizlere derli toplu aktarmak istiyoruz. 'Ayasofya
Belgeseli' olarak sürekli güncellenecek olan bu sayfaya ziyaretçilerimizin de
bilgi desteği ile katkı sunmasını bekliyoruz. Video, fotoğraf, haber, tweet ve
açıklamalar gibi belgesel niteliği olan ve Ayasofya'nın tekrar camiye çevrilmesi
konusunu içeren her tür yazılı ve görsel bilgiyi aharun@gmx.net adresine
göndermenizi rica ediyoruz.

MTTB,
imza kampanyası başlattı
Milli Türk Talebe Birliği (MTTB),
'Peygamberimizin'in işareti, Fatih'in emaneti, Büyük Türkiye'nin alameti;
Ayasofya açılsın' sloganıyla Ayasofya'nın yeniden camii olarak açılması için
dilekçe kampanyası başlattı. Tüm Türkiye'de yapılacak kampanya, Ayasofya
Camii'nin hak ettiği gibi müslümanların hizmetine sunulmasını amaçlıyor.
Kampanya İstanbul'un Fethi'nin sene-i devriyesi olan 29 Mayıs 2014'te sonlanacak
ve toplanan dilekçeler yine bu tarihte Başbakanlık'a teslim edilecek.
26.11.2013 10:32
Milli Türk Talebe Birliği
(MTTB), “Peygamberimizin'in işareti, Fatih'in emaneti, Büyük Türkiye'nin
alameti; Ayasofya açılsın” sloganıyla Ayasofya'nın yeniden camii olarak açılması
için dilekçe kampanyası başlattı. Türkiye çapında yapılacak kampanya Ayasofya
Camii'nin müzeye çevrildiği gün olan 24 Kasım günü başladı. Tüm Türkiye'de
yapılacak kampanya, Ayasofya Camii'nin hak ettiği gibi müslümanların hizmetine
sunulmasını amaçlıyor. Kampanya İstanbul'un Fethi'nin sene-i devriyesi olan 29
Mayıs'ta sonlanacak ve toplanan dilekçeler yine bu tarihte Başbakanlık'a
teslim edilecek.
24 Kasım 1934 yılında ibadete kapatılıp, müzeye dönüştürülen Ayasofya Camii
tartışması yaklaşık yetmiş altı yıldır tazeliğini koruyor. Kapatıldığı tarihten
bugüne kadar, çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından çok defa dile
getirilen tartışma son olarak 2013 yılını “Ayasofya Yılı” ilan eden MTTB'nin
Sultanahmet'te yaptığı “Ayasoya Yürüyüşü” üzerine; Sayın Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın “Önce Sultanahmet Camii'ni doldurun, sonra Ayasofya'yı açarız.”
sözleriyle gündeme taşınmıştı. MTTB Genel Başkanı İsmail Emrah Karayel yaptığı
açıklama'da: “Ayasofya Camii İslam Medeniyeti'nin “İhya Medeniyeti Olma”
özelliğinin sembolüdür. Ayrıca yarınki Türkiye'nin temellerini atacak gençliğin
ufkunun genişlemesini sağlayacak müstesna mirasların başında gelmektedir.
Burasının müze olarak kalması başta Ayasofya'yı bize hedef olarak gösteren Hz.
Peygamber'e (sav) ve Fatih Sultan Mehmed'e karşı ve medeniyetimize
sorumluluğumuzdur.” dedi.
Kampanya İstanbul'un Fethi'nin yıldönümü olan 29 Mayıs'ta sona erecek ve
ardından Başbakanlık'a teslim edilecek.
Ayasofya
yeniden cami olma yolunda
Takvim gazetesinden Bülent Erandaç, Ayasofya
Camii'nin tekrar ibadete açılması kampanyasına destek verdi. Sahte imzalı bir
kararname ile Ayasofya Caminin ibadete kapatılmasını eleştiren Erandaç'a göre;
Ayasofya, egemenliğin bir simgesi, Türkiye'nin meselesidir. Türkiye halkının
genel arzusu, muhtemel dayatmaları ciddiye almadan Ayasofya'yı Fatih'in
vasiyetine uygun olarak eski konumuna getirmeli. Ayasofya, yeniden 'Büyük Fetih
Camii' olarak toplum hayatında yer almalı, kapılarını halka ibadet için açmalı.
26.11.2013 10:45
Bülent Erandaç (Takvim), 26 Kasım 2013: "Ayasofya yeniden cami olma yolunda"..
1934 yılının 24 Kasım'ında Ayasofya düzmece bir kararname ile cami olmaktan
çıkarıldı, müzeye çevrildi. Hem de Atatürk'ün imzası taklit edilerek. Bu gök
kubbenin altında hiçbir şeyin gizli kalmayacağı gerçeğine göre, o zaman, Mustafa
Kemal'in adını ve gücünü kullanan birilerinin varlığı ortaya çıkarken,
kararnamenin altındaki İsmet İnönü ve Şükrü Kaya'nın imzalarının ıslak imza,
Mustafa Kemal'in imzasının ise kaligrafi, o kaligrafinin oraya konulmuş olması
yeni tartışmaları alevlendirmiş bulunuyor.
AYASOFYA'YI MÜZE YAPANLAR
Türkiye düşmanı İngiliz Lord Curzon, 2 Ocak 1918'de ne demişti? "İstanbul,
özellikle Doğu dünyasının kozmopolit ve enternasyonal bir şehridir. Ayasofya ki,
900 yıl önce bir Hıristiyan Kilisesi'ydi, elbette gene eski durumuna
getirilecektir." Şimdi, Ayasofya'nın nasıl müzeye çevrildiğini irdeleyelim:
Masonların memlekette cirit attığı 1931 yılında, Amerika'nın Boston şehrinde bir
enstitü kurulur: Bizans Araştırmaları Enstitüsü... Bizans sanatı, tarihi ve
arkeolojisi incelemelerini teşvik etmek konusunda bir Amerikan, İngiliz ve
Fransız girişimi olan faaliyete geçirilir. Enstitünün başına getirilen adam bir
papaz. Papaz, fakat papazdan çok siyasi bir militan. Adı: Thomas Whittemore.
İsminin önünde Papaz Profesör unvanı var.
Hemen arkasından Ankara'da Ayasofya'nın müzeye çevrilmesi teklifini veren ve o
imzayı atan Agop Martayan Dilaçar diye bilinen bir Mason ve Necmettin Arıkan
diye diğer bir mason dikkatlerden kaçmaz.
Bu sıralarda Ayasofya'da papazların temizliği başlarken, camiye gelen
Müslümanlar zorluk içinde ibadet etmektedir. Maarif Bakanlığı'na (Vekâletine)
gelen Abidin Özmen, 1934 yılında, Ayasofya'yı teftiş ederken, camiin mabed
dışındaki kısımlarının perişanlığını görür ve bu yerlerin revizyona tabi
tutulması fikrini Atatürk'e açar.
DÜZMECE KARARNAME
Bu iş, Başbakan İsmet İnönü başkanlığındaki hükümetin gündemine girer. 24 Kasım
1934 günü, camiin çevresindeki evkafa ait binaların, Evkaf Umum Müdürlüğü'nce
yıktırılarak temizlettirilmesi ve diğer binaların istimlâk, yıkma ve binanın
tamir ve muhafazası masraflarının da Maarif Vekilliği'nce verilmek suretiyle,
Ayasofya Camii'nin müzeye çevrilmesi tasvip ve kabul olunur.
Tarihin altına "Reis-i Cumhur Atatürk" ismi, daha altına da, kararnamelerde
olduğu gibi, Hükümeti teşkil eden vekillerin isim ve soyadlarının ilk harfleri
konmuştur. Bu yazının başına da, başlık olarak "KARARNAME" ismi oturtulmuştur.
"KARARNAME" başlığı Ayasofya'nın bir "İcra Vekilleri Heyeti kararı ile" müze
yapıldığına herkesi inandırmıştır.
Kararnamenin altında Başbakan İsmet İnönü ve İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'nın
imzaları ıslak imzadır. Mustafa Kemal'in imzası ise kaligrafi, o kaligrafi oraya
konulmuş. Diğerleri gibi değil. 22 Kasım tarihinde Mustafa Kemal'in soyadı
Atatürk değil. 27 Kasım'dan itibaren Atatürk soy ismini alıyor. Çünkü o
kararnamenin hazırlandığı tarihte Mustafa Kemal'e Atatürk soyadı verilmemiş,
Buna rağmen belgelere Atatürk olarak imza atılmıştır.
Celal Bayar'ın anlatımına göre, Balkan Paktı'nda 'Yunanlılar'a jest olsun' diye,
o dönemin koşullarında siyasi bir kararla, Ayasofya müzeye çevrildi.
Tarihçi Mustafa Armağan şunu anlattı: 'Bizans Enstitüsü'nü yalnız ABD'nin değil,
İngiltere ile Fransa'nın da desteklediğini öğreniyoruz. Arşivlere göre, ABD
Dışişleri Bakanlığı ve Ankara'daki Amerikan Elçiliği'nin aktif destek verdiği
müzakereler yürütüldü. Bu müzakerelerin sonucunda Ayasofya müze oldu.'
SONUÇ: Ayasofya, egemenliğin bir simgesi, Türkiye'nin meselesidir. Türkiye
halkının genel arzusu, muhtemel dayatmaları ciddiye almadan Ayasofya'yı Fatih'in
vasiyetine uygun olarak eski konumuna getirmeli. Ayasofya, yeniden "Büyük Fetih
Camii" olarak toplum hayatında yer almalı, kapılarını halka ibadet için açmalı.
(Kaynak)
MHP'li
milletvekilinden kanun teklifi
Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı ve MHP Grup
Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, 8 Kasım 2013 tarihinde Ayasofya'nın yeniden cami
olarak ibadete açılması için TBMM'ne kanun teklifi verdi. Tarihçi Halaçoğlu
katıldığı bir tv programında da çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Devlet
arşivinden çıkardığı 07.11.1934 tarihli Ayasofya'yı müze haline getiren
kararnameyi gösteren Halaçoğlu, 'Atatürk'ün bu kararnamelerin hiç birinde ıslak
imzası yok! Bütün imzalar sahte' dedi. Halaçoğlu, 'Bu kararname geçerli değil.
Çünkü Resmi Gazete'de hiçbir zaman yayınlanmadı. Atatürk Ayasofya'nın müzeye
dönüştürülmesine şiddetle karşı çıkınca Atatürk'ün imzası taklit edildi. 1924
Anayasasına göre Resmi Gazete'de yayınlanmamış Bakanlar Kurulu kararının
geçerliliği yoktur' şeklinde konuştu.
27.11.2013 09:53 Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı ve MHP Grup Başkanvekili Yusuf
Halaçoğlu, A Haber'de yayınlanan Mehmet Ali Önel yönetimindeki "60 DAKİKA"
programına konuk oldu…
8 Kasım 2013 tarihinde Ayasofya'nın yeniden cami olarak ibadete açılması için
TBMM'ne kanun teklifi veren Halaçoğlu programda çok çarpıcı açıklamalarda
bulundu…
Yayında devlet arşivinden çıkardığı 07.11.1934 tarihli Ayasofya'yı müze haline
getiren kararnameyi gösteren Halaçoğlu, kararnamedeki imzanın sahte olduğunu öne
sürdü. İddialarının belgelere dayandığını belirten Halaçoğlu, "Atatürk'ün bu
kararnamelerin hiç birinde ıslak imzası yok! Bütün imzalar sahte" dedi.
Halaçoğlu "Bu kararname geçerli değil. Çünkü Resmi Gazete'de hiçbir zaman
yayınlanmadı. Atatürk Ayasofya'nın müzeye dönüştürülmesine şiddetle karşı
çıkınca Atatürk'ün imzası taklit edildi.Atatürk öldükten sonra Şükrü
Saraçoğlu'nun Başbakanlığı döneminde Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel
tarafından bir kitapçık bastırılıyor. Atatürk'ün sahte imzasını taşıyan bu
kararnameyi ilk defa bu kitapta görüyoruz. 1924 Anayasasına göre Resmi Gazete'de
yayınlanmamış Bakanlar Kurulu kararının geçerliliği yoktur" Şeklinde konuştu…
Canlı yayında Fatih Sultan Mehmet'in Ayasofya ile ilgili 2 sayfalık vasiyetini
de okuyan Halaçoğlu, "Fatih Sultan Mehmet vasiyetinde kim Ayasofya'nın yerine
başka bir şey inşa ederse, Allah'ın laneti üzerine olsun. Diye yazmıştır" dedi.
AYASOFYA BAĞIMSIZLIĞIMIZIN SEMBOLÜDÜR!
Prof.Dr. Yusuf Halaçoğlu : O dönemde Savaşla kazanılan yerlerde bir kılıç hakkı
olarak o beldedeki en büyük mabed camiye çevrilirdi. O yüzden Fatih Sultan
Mehmet en büyük mabed olarak Cuma günü Ayasofya'ya gitmiş ve orası
hazırlanmıştır. Enteresandır ki Ayasofya'nın yönü kıble ile aynıdır. Ayasofya,
peygamberimizin övgüsüne mazhar olan bir fetihtir. İşte bu ve daha birçok
nedenle Ayasofya, Türklerin İstanbul'a hâkimiyetinin sembolüdür. Bugün Türkiye
Cumhuriyetinin de bağımsızlığının sembolüdür." dedi. (Kaynak)
Bu sayfa gelen bilgilerle sık sık güncellenmektedir. Gelen bilgiler alt alta
değil, kronolojik sıralamayla sayfaya yerleştirilmektedir.
(26 Kasım 2013, 13:01), son güncel.: (27 Kasım 2013, 09:53) |