Tam
EskidenYeniye
 

2023 Seçim Sürecindeki Kışkırtmalar


2023 yılında yapılacak cumhur/devlet başkanlığı seçimlerinin önceki bir çok seçim gibi kritik bir öneme sahip olduğu söylenebilir. Ancak bu kez bir detay öncekilerde olmadığı kadar çok öne çıktı. Devletin zirvesine gelecek isim sadece yurtiçini değil belki asıl yurtdışını etkileyecek. Bu açıkça görülüyor. Batı ülkelerinin 2023 ilgisi aşırıya kaçmaya başladı. Doğrudan müdahale anlamına gelecek tavırlar yaşanıyor. Elçiler olayı bu ilginin son örneği oldu. Olay ve gelişme şekli çok ilginçti. Ardında ABD'nin olduğu iddiası yaşananlarla kanıtlandı. Batı'nın seçim sürecinde muhalefeti destekleyeceği, Erdoğan'ı yıpratmak amacıyla doğrudan/dolaylı müdahalelerde bulunacağı iddialarının Biden öncülüğünde uygulamaya geçirildiği anlaşılıyor. Yine anlaşılıyor ki müdahalelerin devamı gelecek.

26.10.2021 09:05 Abdullah Harun / kontrgerilla.com - 2023 yılında yapılacak cumhur/devlet başkanlığı seçimlerine 2 yıl kaldı. Önceki bir çok seçim gibi kritik bir öneme sahip olduğu dile getiriliyor. Ancak bu kez bir detay öncekilerde olmadığı kadar çok öne çıktı. Devletin zirvesine gelecek isim sadece yurtiçini değil belki asıl yurtdışını etkileyecek. Bu açıkça görülüyor. Türkiye'deki seçimlere Batı ülkelerinin ilgisi aşırıya kaçmaya başladı. Doğrudan müdahale anlamına gelecek tavırlar bir süredir yaşanıyor. Bu tavırlar alışık olunduğu üzere artık sadece Batı medyasından değil en üst yöneticilerinden geliyor. 10 büyükelçi olayı bu aşırı ilginin son örneği oldu. 10 elçi olayı ve bu olayın gelişme şekli çok ilginçti. Bu sayfayı oluşturmamıza neden oldu.

İddialara göre, Batı seçim sürecinde Türkiye'deki muhalefeti destekleme, Erdoğan'ı yıpratma amaçlı dolaylı ve doğrudan müdahalelerde bulunacak. ABD başkanlığına seçilen Joe Biden'ın 2019'daki seçim kampanyasında sarfettiği sözler çok açıktı: "Bence ona çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Başkan seçilirsem Erdoğan'ı darbeyle değil seçimle devireceğim, muhalefete destek vereceğim. (Erdoğan ve partisi belediye seçimlerinde) Dağıldı, İstanbul'da dağıldı, peki biz ne yapıyoruz? Oturup teslim mi olacağız?".

Bu sözler, 10 elçi olayı ve yakın geçmişte yaşanan benzerleri gösteriyor ki, 2023'e kadar geçecek süreçte başka müdahaleler de yaşanacak. Bu bir kehanet değil. Birbiriyle bağlantılı somut bulgulara dayanan bir tahmin. Hedefte Erdoğan var. Seçimi kaybederse en büyük kutlamanın Batı'da yapılacağına, Fatih'in vefat haberi gelince çanların günlerce çalması gibi bir durum yaşanacağına kuşku duyulmuyor. Eğer kazanırsa da anlaşılıyor ki durmayacaklar. Müdahalenin şekli belki değişecek. Tıpkı seçim sonrası Venezüela'da yaşananlar gibi.

İşte, 2023 sürecinde yaşanacağını tahmin ettiğimiz kışkırtmaları, bağlantılı gelişmeleri delilleriyle birlikte bu sayfada sergilemeye başlıyoruz. Bu sayfadaki bilgilerle örtüşen geçmişte yaşanmış olaylar da bu listede yer alabilecek. Bu kapsamda yaşanacaklar, gerçekleştikçe sayfaya eklenecektir. Unutulmaması gerekenleri unutmamak için bu sayfayı oluşturuyor, tarihe not düşüyoruz. '2023 Belgeseli' olarak sürekli güncellenecek olan bu sayfaya ziyaretçilerimizin bilgi desteği ile katkı sunmasını bekliyoruz. Video, fotoğraf, haber, tweet ve açıklamalar gibi belgesel niteliği olan ve bu sayfaya konulabilecek her tür yazılı ve görsel bilgiyi aharun@gmx.net adresine göndermenizi rica ediyoruz.



10 BÜYÜKELÇİDEN ORTAK AÇIKLAMA: KAVALA DERHAL BIRAKILSIN

Bundan 1 hafta önce 18 Ekim 2021'de aralarında ABD, Fransa ve Almanya’nın da bulunduğu Türkiye’deki 10 Batılı ülke büyükelçiliği, diplomasi tarihine geçecek bir skandala imza attı. Kendilerini sömürge valisi gibi gören elçiler, ortak bir metin yayımlayarak Osman Kavala’nın ‘derhal’ serbest bırakılmasını istedi.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ankara Büyükelçiliği, 9 ülkenin büyükelçiliğini de yanına alarak Türk mahkemelerine Gezi finansörü Osman Kavala’yı serbest bırakma çağrısı yaptı. ABD Ankara Büyükelçiliği, twitter hesabı ve internet sitesinde, Gezi olayları ve 15 Temmuz darbe girişiminden yargılanan işadamı Osman Kavala’nın tutukluluğu ile ilgili haddi aşan bir açıklama yaptı.

“Osman Kavala’nın tutuklanmasının üzerinden dört yıl geçti” denilen açıklamada “Davanın, farklı dosyaların birleştirilmesi ve beraat kararından sonra yeni davaların yaratılması yoluyla sürekli geciktirilmesi, Türk yargı sisteminde demokrasiye saygıyı, hukuk devleti ve şeffaflık ilkelerini gölgelemektedir” denildi.

Açıklamanın 10 ülke adına yapıldığı belirtilerek, Kavala davasının hızla sonlandırılması çağrısında bulunuldu.

Bildiride “Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda Büyükelçilikleri olarak Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleriyle ve milli kanunlarıyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz” hezeyanlarına yer verildi. Küstah açıklamayı yayınlayan büyükelçilerin çoğu, ABD’li finans spekülatörü George Soros’un Türkiye temsilcisi olarak bilinen işadamı Osman Kavala’yı yargılandığı davaların duruşmalarında da yalnız bırakmamıştı.



ERDOĞAN: KAVALA DENİLEN SOROS ARTIĞI

Elçilerin bu açıklamasına en sert tepki Başkan Erdoğan'dan geldi. Erdoğan, 22 Ekim'de Afrika seyahati dönüşü gazetecilerin konuyla ilgili sorularını cevaplarken, şunları söyledi:

"Bakın şimdi AİHM bir karar almış. Bu Kavala denilen Soros artığıyla ilgili olarak Türkiye'yi adeta mahkum etmek istiyorlar. 10 tane büyükelçi bu açıklamayı niye yapar? Söyledim Dışişleri Bakanımıza, bizim bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz. Türkiye'ye ders vermek haddinize mi sizin? Kimsiniz siz? Neymiş? Kavala'yı bırakın!.. Sen kendi ülkendeki haydutları, katilleri, teröristleri bırakıyor musun? Amerika'sı, Almanya'sı, hangisi böyle bir şeyi şu ana kadar yaptı? Yapmadılar ve yapmazlar. Konuştuğunuz zaman 'yargı bağımsızdır' derler. Bizdeki yargı bağımlı mı? Bizdeki yargı, bağımsızlığın en güzel örneklerini veriyor."

"Kavala'nın özelliği daha farklı. Uluslararası camia içerisinde Soros ne ise, Kavala o. Bunlar para ile istedikleri yeri istedikleri gibi sallamaya çalışıyorlar. Şimdi Soros'un oğlu da giriyor. O da babası gibi. Bunların çok iyi takip edilmesi lazım. Bunlar mesela şu anda Balkanlar'a sızmanın, Balkanlar'ı sindirmenin gayreti içerisindeler. Bunlara da tabii fırsat vermeyeceğiz, verilmemesi lazım. Kosova'da, Makedonya'da, Arnavutluk'ta, her yerde buna benzer şeyleri yaparlar. Elhamdülillah, Türkiye olarak biz güçlüyüz ve bize sızamıyorlar."

Muhalefet partilerinin de aynı dili kullanması: "Bunlardan başka bir şey bekleyemeyeceğiz. AK Parti ve MHP olarak Cumhur İttifakı'nda biz milletimizin hakkı söz konusu olduğunda aynı hedefe vururuz. Ama diğerleri birlikte hareket ediyor. Neymiş? (Kavala) 4 senedir yatıyormuş. Yargı ne diyorsa o. Şimdi HDP de Selahattin Demirtaş'ı çıkarmanın gayreti içerisinde. Hale bakın... Terörist adam ya... 53 vatandaşımız bunun çağrısıyla ölüyor Diyarbakır'da. Yasin Börü yavrumuzun nasıl şehit edildiğini biliyorsunuz. Bir televizyon kanalı bunun hanımını çıkarıyor, konuşturuyor; o da 'çocuklarımın babası içeride' diyor. Senin çocukların babası içeride de, Yasin Börü şehit oldu!.. Diğer şehitlerin yavruları yok mu? Bunu hiç konuşmuyorlar."



ESKİŞEHİR'DE COŞKULU KALABALIK KARŞILADI

Ertesi gün 23 Ekim'de Eskişehir'deki toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 büyükelçinin Osman Kavala açıklamasıyla ilgili, "Gerekli talimatı Dışişleri Bakanımıza verdim. 10 büyükelçinin bir an önce 'istenmeyen adam' ilan edilmelerini halledeceksiniz dedim" ifadelerini kullandı.

Eskişehir'de coşkulu bir kalabalığa hitap eden Erdoğan, "Türkiye seninle gurur duyuyor" tezahüratlarına, "Ben sizlerle gurur duyuyorum." karşılığını verdi.

Her şey gibi ülkeye ve millete hizmet etmenin de nasip işi olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Rabb'im bize 19 yıldır bunu nasip etti. Yıllarca tek parti faşizminin, darbelerin, iç ve dış vesayetin, terör örgütlerinin cenderesi altında enerjisi boşa harcanan, vakti heder edilen bir ülkeyi dünyanın en üst liginin eşiğine kadar hamdolsun getirdik. Türkiye'yi, gerçekleştirdiğimiz tarihimizin en büyük demokratik reformları ve kalkınma hamleleri sayesinde dünyanın en itibarlı, sözü dinlenen, gelişmelere yön veren ülkeleri arasına dahil ettik. Bunun için hep birlikte gerçekten çok büyük bedeller ödedik. Yeri geldi vesayetin dayatmalarıyla karşı karşıya kaldık. Yeri geldi üzerimize salınan terör örgütlerinin saldırılarıyla uğraştık. Yeri geldi darbecilerin silahlarıyla burun buruna kaldık. Yeri geldi ekonomik tetikçilerle, onların tuzaklarıyla boğuştuk. Yeri geldi içeride ve dışarıda estirilen nice haksız ve adaletsiz yalan, iftira, çarpıtma rüzgarına karşı mücadele ettik. Hamdolsun Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle hepsinin de üstesinden geldik."

Türkiye'yi, kendi çizdikleri siyasi ve ekonomik sınırların dışına çıkartmamak için ellerinden geleni yapanlara rağmen, 2023'ün, büyük ve güçlü Türkiye hedefinin eşiğinde olduklarına işaret eden Erdoğan, sadece bununla kalmayıp, gençlere bırakacakları en büyük miras olarak gördükleri Türkiye'nin, 2053 vizyonunu da yavaş yavaş şekillendirmeye başladıklarını söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sıkıntılarımız yok mu, elbette var. Uluslararası alanda karşılaştığımız zorluklar var, iç siyasette yaşanan sorunlar var, ekonomide yaşadığımız sıkıntılar var ama biz son 19 yıldır attığımız her adımda sıkıntılarla karşılaştık. Ülkemizi, önümüze çıkan her engeli birer birer aşarak büyüttük, güçlendirdik, özgüven kazandırdık, zenginleştirdik. Eğer zorluklar karşısında pes eden bir yapıda olsaydık bu işlere hiç giremezdik. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım ardından bizi demir parmaklıkların ardına koyanlar, bu şekilde mücadeleden vazgeçeceğimizi sandılar. 2002'de seçimi kazanıp hükümete geldiğimizde bize, her türlü hukuk ve ahlak dışı engeli çıkartanlar da aynı hevese kapılmışlardı. Terör örgütlerinden darbecilere kadar nice şer güçler, aynı gayeyle harekete geçirildi. Tıpkı uluslararası siyasette olduğu gibi ekonomide sıkıştırılmaya çalışıldığımız tablo asla Türkiye'nin gerçek yerini ifade etmiyor. Gerçi bu oyunu kuranlar, niyetlerini gizlemeye de gerek duymuyorlar.

Türkiye'yi diplomaside ve ekonomide zora sokarak, siyasi iktidarı değiştirmeyi hedeflediklerini açıkça söyleyenlerin amaçları, herhalde ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini korumak değildir. Bu beyanlara güvenerek efelenenlerin gayesinin de ülkeye ve millete hizmet olmadığı bellidir. Ama biz nasıl 19 yıldır bu ülkeyi kimseye yem etmediysek, nasıl tüm kötü niyetlilerin heveslerini kursaklarında bıraktıysak, inşallah bu defa da aynı şeyi yapacağız."

Erdoğan, milletin gönlündeki tek 2023 hesabının, büyük ve güçlü Türkiye'nin müjdecisi olan "2023 hedeflerine ulaşmak" olduğunu vurgulayarak, "Bunun dışındaki her hesap yanlıştır ve sandıktan dönmeye mahkumdur." dedi.

Küresel ekonomideki çalkantıların yeni olmadığına dikkati çeken Erdoğan, 2008 finans krizinden beri kendini zaten hissettirdiğini, Kovid-19 salgınının bu sorunların hızla, her alanda ve tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmasına vesile olduğunu anlattı.

Bu süreçte "gelişmiş" diye tarif edilen ülkelerin aslında ne derece kırılgan siyasi, sosyal, ekonomik yapılara sahip olduklarının görüldüğünü vurgulayan Erdoğan, "Batının sömürge döneminde başlayan birinci ve ikinci dünya savaşları ile kurumsallaşan, güvenlik ve refah düzeninin gerçekte bir sırça köşkten ibaret olduğu ortaya çıktı. Türkiye gibi stratejik coğrafi konuma, kadim devlet geleneğine, sağlam tarihi ve kültürel arka plana, güçlü üretim ve insan potansiyeli altyapısına sahip ülkeler, kendilerini bu süreçten ayrıştırmayı başardı." ifadelerini kullandı.



"YAŞADIĞIMIZ SIKINTILAR GEÇİCİDİR"

Dünya ekonomisindeki bozulmanın, enerjiden lojistiğe, hammaddeden stratejik ürünlere kadar pek çok alanda aşırı fiyat yükselişlerine yol açtığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ekonomisi dünya ile bütünleşmiş, petrol başta olmak üzere sanayisinde kullandığı ürünlerin çoğunu dışarıdan alan bir ülke olarak, bu fiyat artışlarından biz de etkilendik. Özellikle enerjide önemli bir bölümünü devlet olarak kendimiz üstlenerek küresel fiyat artışlarını vatandaşlarımıza en az seviyede yansıttık. Bunun bile özellikle insanımıza yaşattığı sıkıntıların farkındayız. Yatırımları teşvik edecek, üretimi artıracak, istihdamı güçlendirecek, ihracatı teşvik edecek bir ekonomi politikasıyla bu küresel krizi ülkemiz için tarihi bir fırsata dönüştürmek istiyoruz. Türkiye'yi faiz, kur, enflasyon kıskacından kurtarmanın yolunun ülkemizi işte bu dört ayak üzerinde yükseltmekten geçtiğine inanıyoruz. Yaşadığımız sıkıntılar geçicidir ama emin olun elde edeceğimiz kazançlar nesiller boyu devam edecektir."

Erdoğan, kendilerine muhalefet edenlerin ülkenin geçmişinde en küçük bir eserlerinin bulunmadığını, tam tersine yaşanan nice acıların müsebbipleri olduğunun unutulmaması gerektiğini belirterek, "Geçmişte inşa edilen her baraja, her köprüye, her yola, her havalimanına, her tünele bütün bunlara karşı çıkanların ülkeyi kalkındırmak, milleti refaha kavuşturmak diye bir derdi olabilir mi?" dedi.

Alandakilere "Eskişehir'deki mevcut suyu içebiliyor musunuz?" diye soran Erdoğan, "Bir büyükşehir belediyesinin görevi nedir? Vatandaşına tertemiz, pırıl pırıl su içirmektir. Eskişehir'de var mı böyle bir şey?" dedi. Vatandaşlardan "hayır" yanıtını alan Erdoğan, "Öyleyse dikkatli olacağız. 2023'e iyi hazırlanacağız." ifadelerini kullandı.

"BUNLAR TERÖRİST SELO İLE BERABER OLDU"

"Bunların tek gayesi dışarıdan kulaklarına üflenen sufleleri tekrarlayarak, ülkenin ve milletin hayrı için yapılan her işe engel olmak, takoz koymak, izlenen her politikayı zayıflatmaktır." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Öyle ki sırf bizi engellemek için terör örgütleri ile birlikte de yol yürürler. Darbecilerin yanlarında da dururlar, ülke ve millet düşmanlarının dümen suyuna da girerler. Bunlar terörist Selo ile beraber oldu. Bunlar da ar yok. Yasin Börü'yü öldüren Selo değil miydi? Bütün oradaki vatandaşları sokağa döken Selo değil miydi? Şimdi kalktılar, onu içeriden nasıl çıkarırız, bunun gayreti içerisindeler. Yargı ne diyorsa o. Çıkaramayacaksınız. İşte Selo'nun eşi televizyon programına çıkıyor. Ben diyor çocuklarımla masumane oturuyorum. Peki, senin çocukların masumane de o şu anda toprağın altında öldürülmüş olan o bizim günahsız vatandaşlarımızın geride bıraktıkları yavruları, Yasin Börü'nün geride bıraktığı ailesi onlar ne? Onlar masum değil mi? Onlar şu anda anneleri ile beraber masumane yaşıyorlar. Onları nereye koyacaksın? Sen anasın da Yasin'in anası ana değil mi?"

10 BÜYÜKELÇİ İÇİN 'İSTENMEYEN ADAM' TALİMATI

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öbür tarafta, yatıyorlar, kalkıyor, Kavala, Kavala. 'Kavala' dediğin Soros'un Türkiye şubesi. 10 tane büyükelçi onun için Dışişleri Bakanlığına geliyor. Bu ne terbiyesizliktir? Siz burayı ne zannediyorsunuz? Burası Türkiye, Türkiye. Burası öyle zannettiğiniz gibi bir kabile devleti değil. Burası Türkiye, anlı şanlı Türkiye. Burada kalkıp Dışişleri Bakanlığına gelip talimat verme gibi bir yola giremezsiniz. Gerekli talimatı ben de Dışişleri Bakanımıza verdim. Ne yapması gerektiğini söyledim. 'Bu 10 tane büyükelçi bunların bir an önce istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz' dedim. Zira bunlar, Türkiye'yi tanıyacaklar, anlayacaklar, bilecekler, bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler."

"BAY KEMAL 'SELO AŞAĞI, SELO YUKARI' DİYOR"

Ülkenin derdiyle dertlenmeyince, milletle aynı istikamete bakmayınca, gelecek nesillere karşı sorumluluk hissetmeyince ve omurga olmayınca her yöne dönmenin kolay olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"İşte Bay Kemal bunlarla beraber değil mi? Bay Kemal 'Selo aşağı, Selo yukarı' diyor. Çünkü beraber yürüyorlar, beraber yatıp kalkıyorlar. Bay Kemal, bak bizi iyi tanı. Biz senin oturup kalktığın yerde değil milletimizle oturur, kalkarız ve milletimize yan bakanla da en ufak bir dostluğumuz olmaz. Çünkü biz ne diyoruz, hamdolsun biz bugüne kadar nasıl dimdik durduysak bundan sonra da aynı şekilde mücadelemize devam edeceğiz. Her vakit olduğu gibi bugün de milletimizin eğriyi de doğruyu da gören haklıya hakkını teslim eden haksıza dersini veren irfanına güveniyoruz."

Erdoğan, Eskişehir'den başlayarak 81 vilayetin tamamında insanlara bu hakikatleri anlatmak için gece gündüz çalıştıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini belirterek "Türkiye'nin 2023 imtihanını da başarıyla verdiğinde Allah'ın izniyle gerçekten 21. yüzyılın parlayan yıldızı olacağından zerre kadar şüphe duymuyoruz. Bunun için de üzerimize ne düşerse yapacağız." dedi.



DAVUTÜS: DEVLET AKLI GİTTİ SOKAK SÖYLEMİ GELDİ!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Talimatı Dışişleri Bakanımıza verdim, 'Bu 10 büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmesini hemen halledeceksiniz' dedim” sözlerine muhalefetten art arda tepki geldi.

Erdoğan'ın sözlerine sosyal medya hesabından tepki gösteren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Ülkeyi hızla uçuruma sürükleyen şahıs, bu sefer de ‘10 büyükelçinin ‘istenmeyen adam’ ilan edilmesi emrini' vermiş. Açıkça söylüyorum; bu hareketlerinin sebebi milli çıkarları korumak değil, mahvettiği ekonomiye suni gerekçeler yaratma çabasıdır. Dönüp bir bak halkın sofrasına!” ifadelerini kullandı.

Erdoğan'a en büyük tepki Erdoğan'ın dışişleri bakanlığını yapan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'dan geldi. Sosyal medya hesabından paylaşımlarda bulunan Davutoğlu, şunları söyledi:

"10 büyükelçiyi istenmeyen adam ilan etmenin ne Osman Kavala ile ne de yargı bağımsızlığı bir ilgisi vardır. Öyle olsaydı ağır ithamlar altındaki Rahip Brunson Trump'ın telefonu ile Deniz Yücel ise Merkel'in talebiyle bırakılmazdı. Devlet aklının yerini sokak kavgası söylemi aldı. Ülkeye yazık ediyorsunuz! Bağımsız yargımızın kararlarına karşı iç ve dış müdahalelere hep birlikte karşı çıkalım. Ancak, yargımızın başka başkentlerden talimatlarla çalışabileceği algısını bu iktidar oluşturmuştur. Hukuku ayaklar altına alarak, dış politikayı at pazarlığına çeviren bu iktidar, ülkemizin itibarını yok etmiştir. Kavala'ya her vatandaşımızın hak ettiği bağımsız ve adil yargılanma hakkını verdiğinizde başka başkentleri de susturursunuz! En fazla ihracat yaptığımız ülkelerle tarihimizin en büyük diplomatik krizini çıkarmak için bu telaş ve istek nedendir? Adaletinizden kendi vatandaşlarınız şüphe duyarken ne yargınızın ne de ülkenizin bir itibarı kalmaz. Yazık!"

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, sosyal medya hesabından şu ifadeleri paylaştı:

Askerimizin başına çuval geçirildiğinde; vatan toprağı Süleyman Şah türbesini apar topar kaçırdığınızda; Suriye’de Rusya ve Esad tarafından 33 evlâdımız şehit edildiğinde; ABD Başkanı Trump’ın mektubu ve Rahip Brunson meselesinde gösteremediğiniz “millî, yerli ve onurlu tavrı”; 10 büyükelçi meselesinde göstermeye çalışıyorsanız, anlarız! Ancak, siyasi hatalarınızdan kaynaklanan büyük ekonomik krizi gölgelemek ve hayat pahalılığını gündemin arkasına atarak unutturmak için, “Nasıl olsa alıcısı var!” diye gözümüzün içine baka baka yapıyorsanız bu hamleyi; bilmelisiniz ki: Dış politikayı iç siyasetimize malzeme ve meze yaparak, algı operasyonları ile gelebileceğiniz noktaya, 20 yılın nihayetinde geldiniz. Bundan sonra salt kuru hamaset yetmez! Akıl ve strateji ile bezenmiş, insanımızın derdine derman bir yönetim başarısı lâzımdır. Siyasi beceriksizliğinizi, bu 10 büyükelçinin hadsiz ve münasebetsiz beyanatı üzerinden dış politika hamaseti ile asla kapatamazsınız. Biz, bu filmi daha önce de gördük. Derhal, memleketin esas problemi olan ekonomik krize ve gerçek gündemimize dönün. Acilen!"

ELÇİLERİN SUÇU YOK!

Muhalefet partilerinin açıklamalarında Erdoğan'a destek, elçilere tepki kapsamında en ufak bir ifadenin yer almaması ise "elçilerin hiç mi suçu yok!" tepkisine yol açıyor. Özellikle en ağır tepkinin geçmişte Erdoğan'a en yakın isimlerden biri olan Ahmet Davutoğlu'dan gelmesi "Davutüs" benzetmesine yol açtı. Davutoğlu'nun geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'da çocukları PKK tarafından kaçırılan ailelere ziyareti olay olmuştu. Aileler tarafından tepki ile karşılanan Davutoğlu sorumlu tutulduğu dönemle ilgili suçlamaları reddederek Erdoğan'ı suçlamış, ailelerle tartışmaya girmişti. 2023'teki seçimde partileri kazanma imkanı olmayan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan gibi isimlerin tek amacının bir kaç oyla bile olsa Erdoğan'ın devrilmesine çalışmak olduğu Diyarbakır ziyaretiyle birlikte bir kez daha siyasi kulislerde dile getirilmişti.



ÖNCE ABD SONRA DİĞER ÜLKE ELÇİLERİ: YANLIŞ ANLAŞILDIK!

Osman Kavala’nın serbest bırakılması için bildiri yayımlayan 10 büyükelçi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Eskişehir'deki açılış töreninde “istenmeyen adam ilan edilecekler” açıklamasına kalabalığın coşkulu bir destek vermesinin ardından yoğun gelişmeler yaşandı.

25 Ekim'de başkentte “Persona Non Grata” (istenmeyen adam) diplomasisi yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dakika duyurulan bir kararla Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştü. Ardından kabine toplantısına başkanlık etti. Dışişleri Bakanlığı’nın ‘istenmeyen adam’ ilanı kararının da kabine toplantısının ardından hemen açıklanması bekleniyordu.

Ancak sürpriz bir gelişme oldu. Kabine toplantısı devam ederken ABD Büyükelçiliğinin resmi Twitter hesabından bir açıklama paylaşıldı. Açıklamada “ABD, 18 Ekim tarihli açıklamaya ilişkin bazı sorunların yöneltilmesi vesilesiyle, Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi’nin 41. maddesine riayet etmeyi teyit eder” ifadesini kullanıldı.

Osman Kavala açıklamasına imza atan Almanya, Fransa, Kanada, Finlandiya, Danimarka, Hollanda, İsveç, Norveç ve Yeni Zelanda Ankara’daki resmi büyükelçilik hesabından ya da büyükelçinin şahsi hesabından açıklamayı paylaşırken, bazı ülkeler ise ABD’nin açıklamasını retweet ederek aynı görüşü paylaştıklarını kaydetti. Türkiye’nin içişlerine müdahale eden ABD başkanlığındaki 10 büyükelçi böylece geri adım atmış oldu.

ABD Dışişleri: 41. maddeye uyacağız

Daha sonra açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price de, Türkiye ile ilişki kurmaya Viyana Sözleşmesinin 41. maddesine uygun olarak devam edeceklerini söyledi. Price, “ABD olarak Türkiye ile ortak önceliklerde iş birliği arayışındayız. Herhangi bir anlaşmazlığı gidermek için diyalog kurmaya devam edeceğiz” dedi.



BIDEN: ERDOĞAN'I DEVİRMELERİ İÇİN CESARETLENDİREBİLİRİZ

İşte bu şekilde 10 büyükelçi olayında sürpriz gelişmeler yaşanması, olayın ardından basında iddia edildiği gibi ABD'nin çıkması ve diğer ülkelerin onu takip etmesi, yapılan kışkırtmanın tamamen hükümeti yıpratmaya yönelik olduğu, halkın bu kışkırtmaya sert tepki göstermesi üzerine geri adım atmak zorunda kalındığı iddiasına neden oldu. Olay, Biden'ın muhalefeti destekleme açıklamasına ve bu açıklamanın öylesine bir açıklama olmayıp fiiliyata geçirildiğine bir kanıt olarak değerlendiriliyor.

Bu durumun bir benzeri Venezüela seçimlerinde yaşandı. Muhalefeti açıkça destekleyen ABD, seçimin hileli olduğu iddiasıyla Maduro yönetimini tanımadı. Seçimi kaybeden muhalif lider Guaido'yu ülkenin meşru devlet başkanı olarak tanıdığını ilan etti. Bununla da yetinmeyen ABD, bir askeri darbe girişimi için Guaido'yu kışkırttı. Guaido arkasında bir grup asker ile çekilen görüntülerde Maduro'nun görevden alınması çağrısında bulundu. Gerçekleşen operasyonlarda 13 isim gözaltına alındı. 8 kişinin de çatışma esnasında öldüğü belirtildi. Maduro televizyonda yaptığı açıklamada 13 kişiden ikisi olan Airan Berry ve Luke Denman adındaki iki Amerikan vatandaşının pasaportlarını gösterdi. Bu olay sürecinde yaşananlar, ABD yetkililerinin sarfettiği açıklamalar, Amerika'nın nasıl bu kadar pervasız ve açıkça bir başka ülkeye müdahale edilebildiğine, etmeyi de hak gördüğüne açık kanıt oldu.

15 Ağustos 2020 günü sosyal medyada sarsıcı bir mesaj yayınlanmıştı. ABD'de 3 Kasım'da (2020) yapılacak seçimlerde Demokrat Parti'nin başkan adayı olan Joe Biden'in 2019 Aralık ayında yapılan bir basın toplantısında Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki değerlendirmeleri inkar edilemez şekilde sosyal medyada paylaşıldı.



Sosyal medyada paylaşılan video, Joe Biden'ın Aralık ayında New York Times'ın hazırladığı The Weekly programından bir bölümü içeriyor. Videoda Biden'a sorulan soru duyulmazken 2 dakika 12 saniyelik görüntülerde Biden şu sözleri sarf ediyor:

"Bence yapmamız gereken ona (Erdoğan'a) karşı farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz. Açıkça pozisyonumuzun parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusun entegrasyonunu sağlamak olduğunu söylemeliyiz. Yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler hakkında sesimizi çıkarmalıyız. Yaptıklarının bedelini ödemeli. Bazı silahları ona satıp satmayacağımızla ilgili, bir bedel ödemeli. Özellikle de üzerinde F-35 uçurarak çözmeye çalıştıkları bir hava savunma sistemleri olduğunu düşündüğümüzde. Bunlar hakkında çok endişeliyim."

"Ama hâlâ, geçmişte yaptığım gibi, onlarla (muhalefet) doğrudan iletişimde olup, hâlâ var olan unsurlarını destekleyip onları Erdoğan'ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, darbe ile değil, seçimle."

"(Erdoğan ve partisi) Dağıldı, İstanbul'da dağıldı, peki biz ne yapıyoruz? Oturup teslim mi olacağız? Yapacağım son şey ona Kürtler konusunda boyun eğmek olurdu. Onunla Kürtler konusunda birkaç kez görüşmüştüm. O dönemde henüz üzerlerine gitmiyorlardı."

"Her neyse, şunu açıkça belirtmeliyiz… Günün sonunda Türkiye de Rusya'ya bağımlı olmak istemez."

"Çok endişeliyim, çok endişeliyim. Hava sahalarımız ve onlara erişimimiz konusunda da çok endişeliyim. Bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek onun bölgedeki faaliyetlerini tecrit etmek bizim için çok çaba gerektiren bir iş. Özellikle de Doğu Akdeniz'deki petrol faaliyetleri gibi uğraşması çok uzun süren birçok diğer konu… Ama cevabım şu; evet endişeliyim."

Biden bu açıklamaları Demokrat başkan adaylığı kesinleşmeden önce, 16 Aralık 2019'da Amerika televizyon kanalı FX'te yayınlanan The Weekly programının çekimlerinde yapmıştı. The Weekly, New York Times'ın manşetlerinin arkasındaki hikayelere odaklanan bir belgesel serisi.

Sosyal medyada yayılan bölümler, programda yayınlanmamış ancak NY Times Ocak ayında yayımladığı Joe Biden profilinde, Biden'ın Türkiye ile ilgili sözlerine yer vermişti.



DEVAMI GELECEK

İşte bu şekilde detaylandırmaya çalıştığımız 10 elçi olayının da gösterdiği gibi 2023 yılında yapılacak cumhur/devlet başkanlığı seçimleri hiç olmadığı kadar kritik olacak. Devletin zirvesine gelecek isim sadece yurtiçini değil, asıl yurtdışını etkileyecek. Kışkırtmaların devamı gelecek. Bu açıkça görülüyor. Türkiye'deki seçimlere Batı ülkelerinin ilgisi aşırıya kaçmaya başladı. Biden planının uygulamaya geçirildiği anlaşılıyor.

Tekrar etmek gerekirse Biden'ın sözleri gayet açık. Montaj falan da değil: "Bence ona çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Başkan seçilirsem Erdoğan'ı darbeyle değil seçimle devireceğim, muhalefete destek vereceğim. (Erdoğan ve partisi belediye seçimlerinde) Dağıldı, İstanbul'da dağıldı, peki biz ne yapıyoruz? Oturup teslim mi olacağız?".

Bu skandal sözler, 10 elçi olayı ve yakın geçmişte yaşanan benzerleri gösteriyor ki, 2023'e kadar geçecek süreçte başka müdahaleler de yaşanacak. Bu bir kehanet değil. Birbiriyle bağlantılı somut bulgulara dayanan bir tahmin. Hedefte Erdoğan var. Seçimi kaybederse en büyük kutlamanın Batı'da yapılacağına, Fatih'in vefat haberi gelince çanların günlerce çalması gibi bir durum yaşanacağına kuşku duyulmuyor. Eğer kazanırsa da anlaşılıyor ki durmayacaklar. Müdahalenin şekli belki değişecek. Tıpkı seçim sonrası Venezüela'da yaşananlar gibi.

İşte, 2023 sürecinde yaşanacağını tahmin ettiğimiz kışkırtmaları, bağlantılı gelişmeleri delilleriyle birlikte bu sayfada sergilemeye başlıyoruz. Bu sayfadaki bilgilerle örtüşen geçmişte yaşanmış olaylar da bu listede yer alabilecek. Bu kapsamda yaşanacaklar, gerçekleştikçe sayfaya eklenecektir. Unutulmaması gerekenleri unutmamak için bu sayfayı oluşturuyor, tarihe not düşüyoruz.



Bu sayfa gelen bilgilerle sık sık güncellenmeye, gelen bilgiler kronolojik sıralamayla verilmeye çalışılacaktır.

(26 Ekim 2021, 09:05)

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.423.372