Tam
EskidenYeniye
 

İzmir 270 sanıklı Darbe davası

İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturmanın ardından 270 sanık hakkında açılan davaya devam edildi. Tutuklu yargılanan eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan, 15 Temmuz'da darbe karşıtı emirler vererek darbe teşebbüsünün kırılmasını sağladığını öne sürdü.

Önceki haber title=Sonraki haber

25.03.2017 15:48 İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturmanın ardından 270 sanık hakkında açılan davaya devam edildi.

20.03.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu davanın görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada tutuklu sanık Demirarslan, 34 yıllık askerlik hayatında kanun ve yönetmeliklerin emrettiği hususların dışına çıkmadığını, kimseden yasa dışı emir ve talimat almadığını, suç sayılabilecek eylemlerde bulunmadığını ileri sürdü.

Devlete, millete ve silah arkadaşlarına ihanet etmediğini savunan sanık Demirarslan, hakkındaki suçlamaların ise "onur kırıcı ve kara bir leke" olduğunu iddia etti.

Sanık Demirarslan, FETÖ içinde yer almadığını ve darbecilere yardım etmediğini ileri sürerek, "Menfur darbe girişimi, devlet adamlarımızın liderliğinde el ele veren halkımız, ordumuz ve güvenlik güçlerimizce önlenmiştir. Darbenin önlenmesinde Hava Kuvvetleri Komutanlığının katkısı büyüktür. Darbe karşıtı harekatın hava boyutuna, en kıdemli havacı olarak Eskişehir Harekat Merkezinde komuta ettim. Bunu da gurur vesilesi olarak görüyorum." ifadelerini kullandı.

Demirarslan, "Hava Kuvvetleri Komutanlığında FETÖ/PDY mensuplarının çekirdek kadrolara gelmelerinde aktif rol aldığı, Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerinin üslerde konuşlanması için destek verdiği ve örgüt mensuplarının MAK'a yerleştirilmesinde rol aldığı" suçlamalarını reddetti.

İddianamede bu suçlamaya yönelik hiçbir somut delil bulunmadığını öne süren Demirarslan, tanık olarak ifade veren Astsubay Erten E'nin, hakkında bilgi sahibi olmadan, dedikoduya yönelik beyanda bulunduğunu iddia etti.

FETÖ'nün "suikast timi"ni yöneten ve darbe girişiminden sonra TSK'dan ihraç edilen Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in terfisinde hiçbir gayret ve çalışmasının bulunmadığını öne süren sanık Demirarslan, "Amirleri 'Terfi etmesi uygundur.' diye kanaat bildirdikleri için terfi etti. Personel başkanının atama çalışmalarına doğrudan katılımı söz konusu olmaz. Benim terfim ise 17-25 Aralık sonrası, 2014'te olmuştur. 2015'te kurmay başkanlığı görevine atanmam bizzat Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın isteğiyle yapılmıştır. 'Ünal, ufacık bir şüphesi olsaydı bu atamayı yapmazdı' diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Demirarslan, MAK timlerinin 2 merkezde toplanmasına yönelik projenin dönemin Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Mehmet Şanver öncülüğünde başlatıldığını, toplantıya da eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk'ün başkanlık ettiğini kaydetti.

"Darbe teşebbüsünü öğrenince geldiği Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığında 16 Temmuz saat 03.00'e kadar kaldığı, darbecilere müdahale etmediği, bizzat örgüt üyelerince kendisine tahsis edilen uçakla Eskişehir'e hareket ettiği" suçlamalarına ilişkin savunma yapan Demirarslan, darbe girişiminin yaşandığı gün Özdere'deki askeri kampta bulunduğunu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın, "Genelkurmay Başkanlığınca tüm askeri uçuşların durdurulduğu, havadaki uçakların da inlemeleri" yönündeki emrini bir albaydan aldığını, bu önlemin de terör örgütü PKK'nın uçaksavar ve füze saldırısına karşı olduğunu düşündüğünü savundu.

"Darbe girişimi olduğunu bilmiyordum"

Korgeneral Şanver'in kızının İstanbul'da düğününe katılan eşinin, Korgeneral Fikret Bilgin'in derdest edildiğini söylediğini anlatan Demirarslan, şöyle konuştu:

"Televizyonda Ankara'da alçak uçuş yapan jetleri ve patlamaları gördükten sonra Hava Kuvvetleri Komutanlığına gitmeye karar verdim. Hiç kimseden emir almadan, Ankara üzerindeki illegal alçak uçuşlara reaksiyon göstermek amacıyla yola çıktım. Bugün olsa aynısını yaparım. Olayı önce bir terör girişimi olarak değerlendirmiştim. Darbe girişimi olduğunu o saatlerde bilmiyordum. Yola çıktıktan kısa bir süre sonra saat 23.09'da Orgeneral Ünal'la yaptığım görüşmede, uçuşları kontrol etmek maksadıyla 'Bir uçak bulabilirsem, Ankara'ya döneyim.' şeklinde bir teklifte bulundum.

Orgeneral Ünal da bana üslerin güvenli olmayabileceğini, bunun için Eskişehir Hava Harekat Merkezinin uygun olabileceğini söyledi ancak darbe ya da kalkışma olduğuna dair herhangi bir şey söylemedi."

Sözde sıkıyönetim görevlendirme listesinde "Hava Kuvvetleri Komutanı" olarak göründüğünü meslekten ihraç edilen Albay Veysel Kavak ile yaptığı telefon görüşmesinde öğrendiğini savunan sanık Demirarslan, bunun üzerine "Olmaz öyle şey, bu liste nereden çıkmış? Saçmalık. Sıkıyönetim emrine kesinlikle uyulmayacak." emrini ilettiğini savundu.

Tutuklu sanık Demirarslan, Çiğli'de kimlerin ne gibi faaliyet yürüttüğünü bilmediğini, oradaki gelişmelerin Kaklıç'a varmadan önceki saatlerde gerçekleştiğini söyledi.

"Fiziki olarak Kaklıç'taydım ancak beyin olarak Ankara ve Eskişehir'deydim. Karargah, darbecilerin eline geçmedi. Sürecin bu hale getirilmesinde kritik zamanlarda müdahalem nedeniyle çok önemli katkım olduğunu düşünüyorum." diyen Demirarslan, darbecilerin karargah ve harekat merkezinden kanunsuz emir veremediğini öne sürdü.

Sanık Demirarslan, şöyle devam etti:

"Kritik zamanlardaki müdahalemin, Hava Kuvvetleri Komutanlığı karargahında dengenin darbeciler aleyhine değişmesine neden olduğunu şimdi daha iyi görüyorum. Eskişehir'deki Tuğgeneral Recep Ünal ya da Albay İsmail Üner'e, 'Uçuşların kontrol altına alınması ve uçakların indirilmesi için ne gerekiyorsa yapın. Gerekiyorsa uçakları vurun.' emrini verdim. Akıncı Üssü'nden uçak ve helikopterlerin kalkışının engellenmesi, darbe girişiminin kırılmasını sağladığı gibi darbecilerin kaçmasını da engellemiştir. Hain FETÖ'ye karşı kararlı duruşumuz olmasaydı kalkışmanın çok daha uzun süreceğini, daha çok masum canın yanacağını söylemek bir kehanet olmaz. Görüleceği üzere komutayı devralarak darbe karşıtı hava harekatında en üst seviyede sorumluluk alarak tereddütsüz emirler verdim, darbe teşebbüsünün kırılmasını sağladım."

"Yazılı emirle ilgim yok"

Eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Hasan Hüseyin Demirarslan, en başından itibaren hükümetin ve milletin yanında yer aldığını savundu.

Saf değiştirmediğini, olan biteni seyretmediğini iddia eden Demirarslan, "Darbe karşıtı verdiğim emirler, kimlerle görüştüğüm dikkate alınmadığı için gözaltına alındığım sırada yapılan yayınlarda 'part time darbeci' şeklindeki haberlerle yargısız infaz yapılmış, soruşturma makamı olumsuz etkilenmiştir." beyanında bulundu.

Sanık Demirarslan, şunları dile getirdi:

"Başbakan Binali Yıldırım'ın uçakların vurulması direktifi vermesi üzerine kendisinden 'yazılı emir istediğim, FETÖ tarafından kullanılan uçakların düşürülmesini zorlaştırdığım, direnç gösterdiğim' yönünde haberler verildi. Halbuki bu direktif, Başbakan Yıldırım tarafından Korgeneral Cemal Ziya Kadıoğlu'na verilmiştir. Yazılı emirle hiçbir ilgim yoktur. Bu emri yerine getiren kişiyim, karşı çıkan değil. Gerçekler tutuklanmamdan 5 ay sonra ortaya çıktı. Bu lekeyi silmem mümkün değil. Eskişehir Harekat Merkezinden icra edilen darbe karşıtı hava harekatını Başbakan Binali Yıldırım ve Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'ın emir ve talimatlarıyla icra ettim.

Yaptığım telefon görüşmeleri ve hava harekat merkezindekiler buna delildir. Başbakan Yıldırım ve Bakan Işık ile 30-40 telefon görüşmemiz olmuştur. Bakan Işık ile çok yakın çalıştık, kendileri yaptıklarıma şahittir ki benimle ilgili tanıklık yapacağını ifade etmiştir. Faaliyetlerim, hükümetin emriyle darbecilere karşı olmuştur. Başbakan Yıldırım ve Bakan Işık'tan aldığım emirleri tereddütsüz uygulayan bir kişi olarak, Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engelleyemeye teşebbüs suçlamasını reddediyorum."

Darbecilere sözlü ya da yazılı bir emrinin olmadığını, hiçbir belgede imzasının bulunmadığını savunan sanık Demirarslan, tahliye talebinde bulundu.

Duruşmanın öğleden önceki oturumunda savunma yapan tutuklu sanık Demirarslan, mahkeme heyeti, sanık ve avukatların sorularını cevapladı.

Demirarslan, mahkeme başkanının, "Kaklıç Hava Meydanı'ndan Eskişehir Hava Harekat Merkezi'ne neden helikopterle gitmediniz?" sorusuna, "Uçakla daha hızlı gidildiğinden helikopterle gitmeyi hiç düşünmedim. Genelde de bu tür intikallerde uçak kullanılır. Daha önce de İstanbul ya da Eskişehir'e gidecek komutanları hep uçakla yollamıştım." diye cevap verdi.

"Çiğli'ye gitseydim bir şey yapamazdım"

Mahkeme başkanının, "İzmir'de hava hareketliliği söz konusuyken, darbeciler Akıncı Üssü'nden sonra Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığını ikinci üs olarak değerlendirirken Hava Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı olarak neden Kaklıç Hava Meydanı'ndan Çiğli'ye geçerek gelişmeleri oradan takip etmedin." şeklindeki sorusuna, sanık Demirarslan şöyle cevap verdi:

"Çiğli ile Kaklıç arasında bir fark yok. Kaklıç'ta telefon görüşmeleri dışında bir faaliyette bulunmadım. Askeri hattan nereleri aradığımın ortaya çıkartılmasını bu yüzden istiyorum. Ayrıca uçak planlaması Kaklıç'ta yapıldığından Çiğli'ye gitmedim. Eskişehir Hava Harekat Merkezi tüm hava sahasına hakim olduğundan orayla sürekli irtibat halindeydim. Bunun için de Çiğli'ye gitme ihtiyacım olmadı. Öte yandan böyle bir harekat ancak Hava Kuvvetleri Komutanlığı, Eskişehir ve Diyarbakır'daki hava harekat merkezleri yönetebiliyor. Çiğli'ye gitseydim bir şey yapamazdım. Eskişehir'de yapılacakların onda birini Çiğli'de hayata geçiremezdim. Çünkü Eskişehir'de direkt uçaklarla temas kuruluyor. Oysa ki Diyarbakır ve Çiğli'de böyle bir teknik yok."

Sanık Demirarslan, mahkeme başkanının "Çiğli'den Akıncı Üssü'ne doğrudan bir emir verilerek bağlantı yapılabilir miydi?" şeklindeki bir başka soruya ise, "Bağlantı yapamazdım ancak Eskişehir'den bu bağlantı yapılabilirdi. Çiğli'dekiler benim yaptığım gibi sadece telefonla bağlantı kurabilirdi." diye yanıt verdi.

"Darbe olacağını düşünmedim"

Mahkeme başkanının, darbe teşebbüsünün önemli sanıklarından olduğu söylenen eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Ramazan Elmas'ı üssün askeri gücü darbe girişimine karşı devreye sokulamaz mıydı?" sorusuna, "Elmas'ı devreye sokabileceğimi hiç düşünmedim. Olayı lokal olarak düşündüğümden, İzmir'de böyle bir şey olacağını hayal bile etmedim. Elmas'a 'Birliğine sahip çık' talimatı verdim. Elmas da bana darbeyle ilgili bir şey söylemedi. İzmir'de darbe olacağını düşünmedim. Bir de Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timleri can kurtarır bunların taarruza geçebileceğini hayal etmedim. Çiğli'deki helikopterlerin de taarruz gücü yoktur, dolayısıyla bunların taarruza geçmesi de mümkün değildir. İzmir'deki MAK'çıların taarruz gücü yok." şeklinde savunma yaptı.

Demirarslan, mahkeme başkanının, Çiğli'deki üs komutanlığındaki hava hareketliliğini başka bir yerde görülüp görülmeyeceği, bununla ilgili kendisine bir bilgilendirme yapılıp yapılmadığı, tarzındaki sorusunu ise "Hava hareketliliği mutlaka görülür. Radarlar gördükten sonra dost ya da yabancı hava aracı merkeze bildirilmesi gerekir. Bana Çiğli'deki hareketlilikle ilgili bilgilendirme yapılmadı. Radarlar bunu görmesi lazım, görmemesi ihtimalini 34 yıllık bir komutan olarak kabul etmiyorum, edemiyorum. Birileri mutlaka görmüştür. Ankara'daki harekat merkezi darbeciler tarafından ele geçirildiğinden görülmemiş olabilir." diye cevapladı.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Demirarslan'ın bu halinin devamına karar vererek duruşmaya yarına kadar ara verdi.

21.03.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Duruşma, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedildi.

Tutuklu yargılanan eski Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı Tuğgeneral Ersal Ölmez, savunmasında, 15 Temmuz'da izinli olan tutuklu sanık eski Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural'ın görevini vekaleten yürüttüğünü belirtti.

Darbe girişiminden haberi olmadığını öne süren Ölmez, saat 22.30 sıralarında televizyonda gördüğü eski Boğaziçi Köprüsü'ndeki askeri hareketliliğin, terör örgütleri PKK ya da DEAŞ'e alınan tedbirlere yönelik olduğunu düşündüğünü söyledi. Ölmez, Başbakan Binali Yıldırım'ın kalkışma olduğuna ilişkin açıklamasının ardından olayın mahiyet ve ciddiyetini anladığını dile getiren Ölmez, amiri olan Tümgeneral Cural'ın aramasından sonra birliğe gitmesini, kimsenin yanlış bir şeyler yapmasına müsaade etmemesini ve Garnizon Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'in talimatlarına uyulması emrini verdiğini savundu.

Sivil ve silahsız olarak saat 00.00'da birliğine vardığını, Tümgeneral Cural'dan aldığı mesajla onun derdest edildiğini öğrendiğini, makam odasına gelen komutanlarla yaptığı görüşmede birlikte herhangi bir olay yaşanmaması nedeniyle mutlu olduğunu, güvenlik tedbirlerini artırdığını anlatan Ölmez, "Şaşkınlık içerisinde bu saçma ve akıl dışı darbe girişiminin ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk." dedi.

Birlikteki silahların toplanarak sayımının yapılması, birliğe şüpheli giriş ve çıkışların önlenmesi, cephanelik bölgesinde nöbetçilerin uyarılması konusunda bazı emirler verdiğini ileri süren Ölmez, birliğe çağrılmış ya da kendi gelen personelin varsa buna gerek olmadığı, evlerine dönebileceği, izindekilerin de tatillerine devam edeceklerini ilişkin talimatlar verdiğini iddia etti.

"Geceyi TV izleyerek olayları anlamaya çalışarak geçirmiş"

"Bağlı komutanlıklarla yaptığım görüşmelerin ardından birliğimde herhangi bir olayın olmadığının bilgisini aldım. Geceyi odamda sivil elbiseyle tek başıma, olup bitenleri anlamaya çalışarak televizyon izleyerek geçirdim. Birkaç kez bir üst makamımız olan Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş (Tutuklu sanık) ve Garnizon Komutanı Orgeneral Abdullah Recep'le telefon görüşmemiz oldu." ifadelerini kullanan Ölmez, hain darbe girişimi sonrasında "devletin kendisini korumak amacıyla tutuklandığını, gerçeğin anlaşılmasının ardından serbest kalacağını düşündüğünü ancak hala tutuklu olduğunu" kaydetti.

"Darbe olacağını bilseydim döviz almayı düşünmez miydim"

Sözde sıkıyönetim görevlendirme listesinin tek başına bir şey ifade etmediğini ve delil niteliği taşımadığını savunan Ölmez, şöyle devam etti:

"Darbe girişimi kapsamında ne planlama ne de icra sürecinde hiçbir darbeciyle görüşmem ve temasım olmamış, ufacık bir katkım olmamış, bilakis karşı tutumum olmuştur. Ne üzerimde ne evimde ne de iş yerimde 1 Amerikan doları bulunmamıştır. Sonradan medyadan öğrendiğim FETÖ'nün kriptolu haberleşme programını kullanmadım. Darbe girişimden yaklaşık iki hafta sonra gerçekleştirilen YAŞ Toplantısı'nda şura üyeleri, ellerinde her türlü bilgi ve belgeye sahipken, olayın psikolojik etkilerinin zirvede olduğu bir zamanda FETÖ ve darbecilerle irtibatlı şüphesi duydukları bir generali yine aynı görevde tutarlar mıydı? Darbe girişiminden haberim olsaydı, en azından ev satın almak için bankadaki parayı 15 Temmuz günü dövize çevirip kar etmeyi düşünmez miydim ya da ev satın almak için tapu müdürlüğünden randevu alır mıydım? Hayatını kul hakkına özen göstererek yaşayan, mesleğini liyakat ilkesini esas alarak icra eden, modern dünya görüşüne sahip, aklını kiraya vermeyecek erdeme sahip bir insanın, adam kayırma, terör ve darbeyle aynı yerde olması mizaç olarak da mümkün değildir."

"Haksız yere cezaevinde yatmak, hem ailem hem de kendim için anlaması ve sindirilmesi zor bir durum. Her sabah kalktığımda kendime, 'Burada ne işim var? Kötü bir şey yapmadım ki! Herhangi bir suç işlemedim ki!' diye söyleniyorum." beyanında bulunan Ölmez, tutuksuz yargılanmak istediğini bildirdi.

Duruşmada tutuklu yargılanan eski Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş ve tutuklu sanık astsubay Yakup Yakıcı savunma yaptı. Savaş, 15 Temmuz'da yıllık izninin bir bölümünü geçirmek için Özdere'deki askeri kampta olduğu sırada, saat 22.30'da kendisini arayan bir albaydan hava sahasındaki tüm uçuşların durdurulduğunu öğrenmesinin ardından birliğine gittiğini söyledi.

Hava Eğitim Komutanlığında nöbetçi amir Binbaşı Ögeday K'nın bilgisayarda brifing hazırlığı yaptığını, Genelkurmay Başkanlığından bazı mesajlar geldiğinden bahsettiğini dile getiren Savaş, "Harekat Yıldırım" mesajını görünce tutuklu sanık eski Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural'ı arayarak bilgilendirdiğini iddia etti.

"Bu gece bitmez"

Binbaşı Ögeday K'nın, "Komutanım ne oluyor?" diye sorması üzerine "Birileri darbe yapıyormuş. Bu gece bitmez." dediğini anlatan Savaş, daha sonra birliğin güvenliğini arttırıcı tedbirler aldığını ve lojman bölgesindeki düğünü sonlandırdığını ifade etti.

Tutuklu sanık Savaş, iddianamede yer alan, "Darbe girişimin yaşandığı gece derdest edilen ve bu dosyanın müştekileri olan tümamiraller Aydın Şirin ve Hasan Nihat Doğan'ın serbest bırakılmasını Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Ramazan Elmas'tan (tutuklu sanık) isteyebileceği halde herhangi bir girişimde bulunmadığı, darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlanması üzerine gittiği Çiğli 2. Ana Jet Üs komutanlığının idaresini alarak darbe karşıtı gibi hareket ettiği" suçlamaları kabul etmedi.

"Oyunun bozulması mahkeme heyetinin omuzlarında"

Savaş, sözde sıkıyönetim görevlendirme listesinde isminin karşısına " İzmir Valisi" yazılmasına ilişkin ise şu savunmayı yaptı:

"Bu davada daha önce savunma yapan general ya da diğer sanıkların iddia ettiği gibi 'acemice ve hatalarla dolu' bir liste olarak kabul etmiyorum. Aksine detaylı ve titiz bir ön çalışmanın ardından hazırlanmıştır. Sıkıyönetim görevlendirme listesinin bir zeka ürünü olarak, bir üst aklın yaptığını düşünüyorum. Darbeyi yapanların bu listeye ihtiyacı yoktu. Ankara ya da İstanbul'da tankları birliğin dışına çıkartan darbeciler bu listeye göre hareket etmedi. Darbeye karşı olan ya da TSK'dan tasfiyesi düşünülen isimler o listeye yazıldı. Bu liste 8 aydır kullanılıyor. Oyunun bozulması mahkeme heyetinin omuzlarındadır. Acemice ya da tesadüfen bir liste değil bu. Darbe başarılı olsaydı bu liste yayınlanabilirdi ancak çok erken yayınlandı. Listedeki hatalar planlı bir şekilde yapıldı ve o liste masum bir liste değil."

Deniz manzaralı makam odası

Askerlik hayatının 30. yılı sonunda pilot olarak çok uçtuğunu belirten Savaş, "Emir astsubayım, postam, emrimde askerlerim, deniz manzaralı bir makam odam ve protokolde yerim vardı. Darbe oldu, devletin bana 30 yılda verdiği her şeyim gitti. Darbeyle itibarım gitti. Geriye sadece eşim, çocuklarım ve bir arabam kaldı." ifadesini kullandı.

Savaş, mahkeme heyetinden tahliyesini istedi.

Sanık Savaş, mahkeme başkanının, "Darbe girişimin yaşandığı gece görüştüğün insanları saydın. Üst rütbelilerde temas kurup, darbenin karşısında durduğunu söylüyorsun. O gece ters giden durum neydi? Tutuklanma sebebin, sıkıyönetim görevlendirme listesinde adının geçmesi midir?" şeklindeki soruya ise "Evet, sadece listede olduğumdan tutukluyum. O liste müthiş bir suikasttır." diye cevap verdi.

Sanık Yakıcı tahliye edildi

Tutuklu sanık, eski Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı Tuğgeneral Ersal Ölmez'in emir astsubayı Yakup Yakıcı, iddianamede yer alan, "Ölmez'den aldığı talimatları alt rütbedeki komutanlara bildirilmesi konusunda zincir oluşturduğu, darbe gecesi Ölmez'in yanında bulunduğu" suçlamalara ilişkin yaptığı savunmada, iddiaları reddederek tahliyesini istedi.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Yakıcı'nın tahliye edilmesini kararlaştırarak duruşmaya yarına kadar ara verdi.

22.03.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İzmir'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturmanın ardından 270 kişi hakkında açılan davada tutuklu yargılanan eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı Harekat Eğitim Komutanı Albay Ramazan Elmas, darbe girişiminden haberi olmadığını ileri sürerek hakkındaki iddiaları reddetti.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu davanın görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Duruşma, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedildi.

Tutuklu sanık Elmas, 15 Temmuz'da, eski Çiğli 2. Jet Ana Üs Komutanı Tümgeneral Kubilay Selçuk'un özel işleri nedeniyle CASA uçağıyla öğle saatlerinde Ankara'ya gittiğinden üs komutanlığı görevinin kendisine verildiğini söyledi.

"Üs çok büyük, haberim yok"

Ankara'ya giden Tümgeneral Selçuk'un dönme ihtimalinin olması ve ertesi gün Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın birliğe gelmesi planladığından mecburiyetten mesaisine devam ettiğini ileri süren sanık Elmas, komutanlık yaptığı üssün 30 milyon metrekare büyüklüğünde ve üste 600 bina olması nedeniyle her yerine hakim olması, her şeyden haberinin olmasının söz konusu olmadığını iddia etti.

İddianamede yer alan "Darbeden önceden haberdar olduğu" suçlamasına ilişkin savunma yapan Elmas, Kaklıç Hava Meydanı'na giden nizamiyeyi beton bariyerle kapattığını, üssün başka yollara çıkışı sağlayan kapıları hiç açtırmadığını, o gece sadece ulaştırma ve helikopter filo komutanlığı personelini göreve çağırdığını, darbeden önceden haberi olmadığını ileri sürdü.

Elmas, komutanlığını üstlendiği 15 Temmuz'da "Uçucu, bakıcı, uçaksavar, hava trafikçisi ve destek personelini göreve çağırmadım. Bir uçağın kalkış yapabilmesi için kulede, pist başında, filoda mutlaka uçucu bir personelin nöbetçi olması ve gerekli telsiz koordinesinin sağlanması gerekmektedir. Mesaide olan tek filo komutanının bunları yapabilmesi ve bir uçağı uçurabilmesi mümkün değildir." dedi.

15 Temmuz'da şahsi telefonundan interneti hiç açmadığını, FETÖ'nün gizli haberleşme programı "ByLock"u ya da diğer iletişim araçlarını hiç kullanmadığını ileri süren sanık Elmas, darbe girişiminin yaşandığı gün saat 18.00 sıralarında üsse gelen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimini planladığı gerekçesiyle yargılanan eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in üs komutanlığına vekalet ettiği için makam odasında ağırladığını, özel bir muamelede bulunmadığını savundu.

" Marmaris ekibi doğru söylemiyorlar, yanımda birşey konuşmadılar"

Elmas, "Benden rütbeli olduğundan Sönmezateş'e neden geldiğini sormadım, o da bir şey söylemedi. Sönmezateş'in yanına sonra MAK ekibinden astsubay Zekeriya Kuzu ve Binbaşı Taner Berber geldi. Üçü yanımdayken özel bir şey konuşmadılar. 5-10 dakika konuştuktan sonra dinlenmek isteyen Sönmezateş'e makamının arkasındaki odayı göstererek yanından ayrıldım. Sönmezateş'i, yaklaşık 3-3,5 saat kaldığı makamından ayrılmasından sonra ilk kez Muğla'daki davada ifade vermeye gittiğimde gördüm. Askeri üsten ne zaman ayrıldığını bilmiyorum. Muğla'daki davada ifade veren bu üç kişi odadaki görüşmeleri yanımda yaptıkları doğru değildir. Marmaris olayında bilgim olduğunu söylüyorlar. Yanımda bu tür konuların konuşulmayacağını herkes bilir, zaten yanımda da bir şey konuşmadılar. Sönmezateş de yanımda bir şey konuşmadı." beyanında bulundu.

Hava Eğitim Komutanlığı'ndan tüm uçuşlara sınırlama getirildiği bilgisinin kendisine iletilmesinin ardından Genelkurmay Başkanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığıyla yaptığı görüşmelerde net bilgi alamadığını öne süren Elmas, televizyona bakarken köprüdeki olayları gördükten sonra aradığı Tümgeneral Selçuk'un, Genelkurmay Başkanlığının emirlerine karşı gelen iki amiralin (Tümamiraller Aydın Şirin ve Hasan Nihat Doğan) üsse getirileceğinin bilgisini verdiğini belirtti.

Getirilecek amirallerin bekletilmemesi için nizamiyeyi arayarak iki paketin geleceğini söylediğini, kimseye parola niteliğinde bir şey söylemediğini iddia eden Elmas, "Yurtta Sulh-Ramazan" parolasını gözaltına alındıktan sonra emniyette polislerin söylemesi üzerine duydum. 'Paket'i parola olarak kullanmadım, kimseye vermedim. Nizamiyedeki arkadaş bunu parola olarak algılamış olabilir." dedi.

Çiğli'deki üsse getirilenlerin amiraller olduğunu bildiğini ancak tanımadığını söyleyen Elmas, MAK timlerine emir vererek misafirhaneye götürülen amirallerin kelepçelerinin çıkartılarak misafir edildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı eski yaverinin Çiğli'ye gelişi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski Başyaveri sanık eski Albay Ali Yazıcı'nın da o gün üsse geldiğini anlatan Elmas, ifadesini şöyle sürdürdü:

"Nizamiyeye gelen Ali Yazıcı'nın odama getirilmesi talimatını verdim. Odama geldiğinde yanında biri daha vardı ama yanındakini tanımıyordum. Yazıcı, Marmaris'e giderken telefonuna en yakın birliğe gidilmesi gerektiğine dair mesaj geldiğini söyledi. Yazıcı'yı da tanımam, geleceğinden bilgi sahibi değildim. Geldiğinde de kendisiyle hiç ilgilenmedim. Yanımda kaldığı kısa sürede, Cumhurbaşkanı'nın nerede olduğuyla ilgili bir görüşme yaptığına şahit olmadım."

Sorumluluk MAK timlerinde

Elmas, iddianamede yer alan "Darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi için Marmaris'e giden Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerinin ihtiyaçlarını karşıladığı" suçlamasına ilişkin şunları anlattı:

"MAK timleri eğitime giderken silah ve teçhizatlarını kendileri alır, sorumlulukları kendindedir. Silah ve teçhizatlarının olduğu deponun anahtarı bende değildir. MAK timlerinin benden izin aldıkları hususu ya da onlara izin verdiğim bir durum söz konusu değildir. Bilgim dışında hazırlık yapmışlar. Sönmezateş de, hazırlık yapılan yere geçtikten sonra oradan çıkmadı."

Suikast girişimine katılan askerleri taşıyan helikopterlerin saat 12.15'te Çiğli'den kalktığını savunan Elmas, İstanbul'dan helikopterlerin geleceği bilgisinin kendisine iletilmediğini, helikopterlerin inişi ve kalkışına ilişkin hiç emir vermediğini, Kara Kuvvetleri Komutanlığına ait helikopterlere de emir vermesinin söz konusu olamayacağını savundu.

"Zekeriya Kuzu yalan söylüyor"

Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığının "üs imamı" olarak anılan eski Astsubay Zekeriya Kuzu ile eski Astsubay Enis Çakır'ın, kendisinin FETÖ mensubu olduğuna ilişkin suçlamayı reddeden Elmas, "Kuzu'nun verdiği isimlerin çoğu gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmış ve görevinin başındadır. Çakır'ın da Kuzu'yu referans göstererek verdiği ifadeler gerçek dışıdır. Örgüt üyeliğini kabul etmiyorum. Zekeriya Kuzu'nun ifadeleri yalandır, yalan söylüyor. Kuzu, altımda görev yapan sicil verdiğim birisidir." diye konuştu.

Tümgeneral'den Kuzu'ya protokol jesti

Mahkeme başkanının, "Tümgeneral Kubilay Selçuk ile Astsubay Zekeriya Kuzu arasında alışılmışın dışında bir ilişki var. Seninle Kuzu arasında da benzer bir ilişki olduğu söyleniyor. Selçuk'un Kuzu'ya 'Paşa' diye hitap ettiği dile getiriliyor. Bununla ilgili neler söyleyeceksin?" sorusuna, sanık Elmas, "Kuzu'yla aramızda böyle bir samimiyet yoktu. Onun evine gitmedim, dışarıda da görüşmedim ve yemek bile yemedim. Ancak Tümgeneral Selçuk ve Kuzu arasında bir samimiyet vardı. Kuzu, Selçuk'u zaman zaman aracıyla evine bıraktırırdı. Selçuk, ana birim komutanıyla aynı seviyede tuttuğu Kuzu'ya üst astsubay olarak protokolde de yer verirdi. Kuzu'ya hiç samimi davranmadım. Kuzu, Tümgeneral Selçuk'un bulunduğu karargahta görev yapıyordu. Kuzu'nun belli bir itibarı vardı, o da bunu kullanmayı seviyordu. Ona yetki veren ben değil, benim üstümdü." şeklinde cevap verdi.

Elmas, mahkeme başkanının "Zekeriya Kuzu ifadesinde 15 Temmuz'un olduğu haftada Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda Binbaşı Taner Berber'in koordinesinde 'Bina baskını eğitimi' aldıklarını belirtmiş ve sen de onlara teçhizat konusunda destek olmuşsun, doğru mudur?" sorusuna "Tümgeneral Kubilay Selçuk, 'Bu böyle, böyle olacak. Sen her şeyi ayarla der gibi' emir verdi. Emreden Tümgeneral Selçuk'tur. Bana emir yukarıdan geliyor." şeklinde cevapladı.

Sanık Emrullah Çelik'in savunması

Tutuklu sanık Emrullah Çelik ise, tutuklanmadan önce eski Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş'ın emir astsubaylığı görevini yaptığını, darbe teşebbüsünün yaşandığı gün izinli olduğunu belirterek, karargaha geldikten sonra Savaş'ın emirlerini yerine getirdiğini, kimseye emir vermediğini, darbeyi destekleyen herhangi bir eylemde bulunmadığını ileri sürdü.

O gece üzerine zimmetli olan MP-5 model silahı hiçbir şekilde kullanmadığını, Özdere'deki askeri tesislerde bulunan Savaş'ın eşini alarak lojmana getirmek ve Savaş'la Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'na gitmek dışında bir eyleminin olmadığını iddia eden Çelik, hakkındaki suçlamaları reddederek tahliye talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Çelik'in tahliyesine karar vererek duruşmaya yarına kadar ara verdi.

23.03.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturmanın ardından 270 sanık hakkında açılan davada tutuklu yargılanan eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı Güvenlik Tabur Komutanı Yarbay Kenan Boz savunma yaptı.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu davanın görülmesine Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda devam edildi.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.

Duruşma, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedildi.

Tutuklu sanık Boz, her iki kulağında da yüzde 40 duyma kaybının olduğunu hatırlatarak, darbe teşebbüsünün yaşandığı gece nöbetçi olması nedeniyle Çiğli 2. Ana Jet Üssü'nde bulunduğunu söyledi.

Boz, tutuklu sanık eski Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı Harekat Eğitim Komutanı Albay Ramazan Elmas'ın terör saldırısı olabileceği endişesiyle güvenlik tedbirlerinin artırılması yönünde verdiği talimatları yerine getirdiğini belirterek, bir asker olarak komutanın emrine uyduğunu dile getirdi.

Bir astsubayın Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerinin tatbikat amacıyla 2 kelepçe ve 50 hücum yeleği talebinden şüphelendiğini belirten Boz, şöyle konuştu:

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimi için Marmaris'e giden ekipten olan eski Binbaşı Taner Berber'e 'tatbikat yapmak için cuma gününü mü buldunuz?" şeklinde sordum. Kendisi de bana 'Sıkıştık, öğrenci ve öğretmenler buradayken tatbikatı bitirelim. Dışarıdan öğretmenler de geldi, bir geceliğine yelekleri teslim edin' diye cevap alınca kelepçe ve yelekleri belge karşılığında teslim ettim."

Tutuklu sanık Boz, Elmas'ın bilgisiyle nizamiyeye getirildiğini öğrendiği tümamiraller Aydın Şirin ve Hasan Nihat Doğan'ı, MAK ekibiyle kelepçeleyerek misafirhaneye götürdüklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski yaveri Albay Ali Yazıcı'nın üs komutanlığına geldiğini Elmas'a bildirmesinin ardından olayları irdelemek ve bilgi almak amacıyla kendisine refakat ettiğini söyleyen Boz, "Yazıcı, Elmas'ın odasına girerken, 'Ne oluyor arkadaş, ortalık karışmış' diye sözler sarfetti. Elmas da 'Biz de bilmiyoruz, olanları anlamaya çalışıyoruz' şeklinde cevap verdi. Ben de Yazıcı'nın, 'güvenilir' diye bizim üssü tercih etmesi ve üs komutanlığında bir olayın yaşanmaması nedeniyle rahatladım." dedi.

Astsubay Bora İ'nin helikopterde yaralı olduğunu söylemesi üzerine piste gittiğini söyleyen sanık Boz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Helikopterin birinde sivil giyimli tümamiraller vardı. Diğer helikopter boştu. Silahımızı çektik. Gürültüden yanlış anlaşılma olmaması için yerdeki teknik astsubayın yanına giderek pilota helikopteri durdurmasını söyledim. Boş olan helikopterde çok sayıda kurşun izi ve kurşunun açtığı delikleri gördüm. Astsubay Bora, diğer helikopterde yaralı olduğunu ve gittiklerini söyledi. O sırada 4 subay ve 3 astsubayı gözaltına aldık. Amiralleri, bir araca bindirerek oradan uzaklaştırdık. Astsubay Bora, helikopterde Albay Zeki Göçmen'in oradan ayrıldığını söylemesi üzerine köpekli timlerle arama çalışmaları yaptık. Albay Göçmen bulunamayınca daha geniş kapsamlı arama yapıldı ve 15 dakika sonra Göçmen'i bularak, polislere teslim ettik."

"Tutuklandıktan sonra kabuslar gördüm"

Darbe girişiminin yaşandığı gece ve diğer gün 42 saat uyumadan görevini yaptığını anlatan Boz, o gece üs komutanlığında yalnız kaldığını ileri sürdü.

Amirlerinin o gece birliğine sahip çıkmadığını savunan Boz, "Herkes kendini düşündü. O gece ben de birliğimi sahipsiz bırakıp, olumsuz bir durumla karşı karşıya kalsaydım kendimi affetmezdim. Çünkü personelimle duygusal bir bağım var. Her şeyin netleşmesini bekledim. 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaptıklarımın doğru olduğunu düşünüyorum. Gözaltına alınıp, tutuklandıktan sonra sürekli kabuslar gördüm. Beni teselli eden tek şey birliğime ve personelime hiçbir şey olmamasıydı. Allah'a şükür ki kimsenin burnu bile kanamadan o kabus gece sona erdi." beyanında bulundu.

Sanık Boz, mahkeme başkanının, "Astsubay Yakup Atlı, nizamiyedeki MAK ekibine 'Çatışacağız' diye emir veriyor. Sen o zaman ne yaptın?" sorusuna, "Atlı, o anda krizi yükseltti. Olanlar bir anda oldu, gizlemiş kendini. Yakup Atlı daha da ileri gitseydi, belki de onu vuracaktım." diye cevap verdi.

Bir sanık avukatının "Soruşturma aşamasında verdiği ifadelerle burada huzurda verilen ifadeler arasında büyük çelişkiler var. Acaba sanık bir kahramanlık peşinde midir?" şeklindeki sorusunu, sanık Boz, "Avukat Bey, o zaman nasıl ve hangi koşullarda ifade verdiğimi biliyor mu? Olayları tarafsızca anlatmaya çalışıyorum. Derdim buradan çıkmak değildir. Kahraman olma derdinde değilim." ifadeleriyle cevapladı.

Bu arada mahkeme heyeti, Başbakanlığın davaya müdahil olma talebinin kabulüne karar verdi.

Duruşmaya da 27 Mart'a kadar ara verildi.

İDDİANAME

İzmir'de FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan bin 300 sayfalık iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.

İddianamede, Fetullah Gülen'in birinci şüpheli olduğu 267 sanığa "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamaları yöneltilmişti.

Daha sonra hazırlanan ek iddianameyle 3 kişinin daha dosyaya ilave edilmesiyle sanık sayısı 270'e yükselmişti.

Yargılananlar arasında tamamı Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilen, "Yurtta Sulh Konseyi"nce Manisa ve İzmir'de sözde "sıkıyönetim komutanı" ilan edilen tutuklu sanıklar Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen, NATO Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil, Bornova 57. Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız, Foça Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Yaşar Çamur, Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural, Amfibi Gemiler Komutanı Tuğamiral Erdal Ergün, Ulaştırma Personel ve Eğitim Komutanı Tümgeneral Mustafa İlter, İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Osman Nadir Saylan, Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka, Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş ile Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı Tuğgeneral Ersal Ölmez de bulunuyor.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'İzmir Darbe Yapılanması 270 sanık' davası

(25 Mart 2017, 15:48)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=9915    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.864.099