İzmir'de, 'askeri casusluk soruşturması'ndaki usulsüzlükler ile bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki yapılanmasına yönelik açılan, 48'i tutuklu, 23'ü firari, toplam 102 sanığın yargılandığı davanın duruşmasına devam edildi.
24.12.2017 13:54 İzmir'de, 'askeri casusluk soruşturması'ndaki usulsüzlükler ile bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki yapılanmasına yönelik açılan, 48'i tutuklu, 23'ü firari, toplam 102 sanığın yargılandığı davanın duruşmasına devam edildi.
20.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, geçen 29 Kasım'da başlayan ve haftada iki gün olmak üzere 12 Ocak'a kadar sürecek duruşmaya tutuklu sanıklar, bazı tutuksuz sanıklar ve sanık avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alınan duruşmada savunmasını yapan, kanun hükmünde kararname (KHK) ile ihraç edilen eski binbaşı Habil Özcan Sorgu, gizli tanık 'Sarmaşık'ın ifadesi doğrultusunda burada olduğunu söyledi. Örgütle bağlantısının bulunmadığını iddia eden Sorgu, şöyle dedi:
'Gizli tanığı tanıyorum. 24 yıllık arkadaşım. Benim hayatım boyunca örgütle bağlantım olmadı. Gizli tanığın anlatımlarına göre kendisi bir dönem içlerindeymiş ama ben onun FETÖ ile bağlantısını olduğunu bile bilmiyordum. Çocukluğumdan beri asker olmak istediğim için subay oldum. Mesleğe harp filosunda başladım. Çok zorluk çektim, meslek beklediğim gibi çıkmadı. İstifa etmeyi düşündüm ama yapamadım. Meslek hayatım boyunca da örgütle bağlantım olmadı. ByLock kullanmadım, Bank Asya hesabım yok, sadece askeri lise öncesi örgütün dershanesi olarak belirtilen FEM Dershanesi'ne gittim. O dönemde askeri liseye başvururken bunu belirttim. Tahliyemi talep ediyorum.'
Duruşmada savunmasını yapan bir diğer tutuklu sanık Hasan Toğal da 'Sarmaşık' kod adlı gizli tanığın hiçbir delile dayanmayan ifadeleri ile tutuklandığını öne sürdü ve tahliyesini talep etti.
Tutuklu sanık eski ÖSYM çalışanı Hasan Toğal hakkındaki 'Harp okulu askeri öğrencisi ve devamında TSK personelinden sorumlu ve FETÖ içerisinde hususi görevli olarak adlandırılan örgüt mensubu olduğu ve faaliyetlerini sorumlu olduğu ışık evinde yürüttüğü' yönündeki iddiaları reddettiğini söyledi.
Tutuklu sanık eski kurmay albay Seyfettin Çakır da kendisine yönelik suçlamaları kabul etmediğini belirtti. Çakır, eşiyle cemaat vasıtasıyla değil kendisinin tanıştığını ileri sürdü.
Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı Cuma gününe erteledi.
22.12.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmaya, bazı tutuklu sanıklar ve taraf avukatları ile müşteki Coşkun Başbuğ katıldı.
Tutuklu sanık Özgür Gün, Deniz Kuvvetleri Komutanlığında inşaat mühendisi olarak görev yapmasının ardından ihraç edildiğini belirtti.
Görev süresi boyunca Ege Bölgesi ve İzmir'de görev yapmadığını kaydeden Gün, hakkında ifade veren kişinin tutuksuz yargılanan sanık H.S'nin ablasının boşandığı eşi olduğunu söyledi.
H.S'nin asılsız iddiaları yüzünden tutuklandığını savunan Gün, kendisinin ihbar mektubuyla bir albayın TSK'dan tasfiye edildiğine ilişkin suçlamayı kabul etmedi.
Gün, H.S'nin 'evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık' suçunu işlediğini öne sürerek, 'Bu suçlama hayal ürünüdür. Adı geçen albay, TSK'dan ihraç edilmemiş, hizmet süresi dolduğundan emekliye ayrılmıştır. Bu durum Genelkurmay Başkanlığının resmi belgelerinde mevcuttur. H.S'nin bu iddiası çökmüştür.' dedi.
Cep telefonu hatlarında örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığına ilişkin tespite yönelik de savunma yapan Gün, 'Bu programı kullanmadığım için rahatım. Tutuklandığımda böyle bir iddia yoktu. Sonradan ByLock kullanıcısı olduğum iddia edildi. Üç GSM hattında ByLock kullandığım ileri sürülüyor. Bu hatlardan biri ortalıkta yok, hayali bir hattır. İkinci hatla hiç bağlantım yok. Üçüncü hattımda ise saniyeler süren bağlantılarım var.' ifadelerini kullandı.
Sanık Gün, tahliye talebinde bulundu.
Davada tutuklu yargılananlar arasında bulunan Hasan Eryılmaz'ın eşi, Özgür Gün'ün kardeşi tutuklu sanık Özlem Gün Eryılmaz da savunma yaptı.
Meslekten ihraç edilen doktor Özlem Gün Eryılmaz, boşandığı eşi sanık H.S'nin kendisiyle ilgili yalan beyanda bulunduğunu iddia etti.
'Örgüt hiyerarşisinde TSK mensuplarının eşlerinden sorumlu olarak örgüt faaliyeti yürüttüğü ve subayların evlendirilmesinde etkin rol aldığına' ilişkin suçlamaları kabul etmeyen Eryılmaz, tahliyesini istedi.
Duruşmaya, öğle arası verildi.
Tutuklu sanık emekli subay Hasan Eryılmaz, FETÖ ile bağlantısı olmadığını savunarak yaşantı olarak da bu örgütle ters düştüğünü hatta FETÖ'nün mağdurlarından olduğunu ifade etti.
FETÖ'nün TSK'da güçlü olduğu zaman da bile terfi etmesi gerekirken terfi ettirilmediğini ileri süren Eryılmaz, tutuksuz yargılanan H.S'nin, bu davada tutuklu bulunan eşi Özlem Gün Eryılmaz hakkındaki iddialar yüzünden suçlandığını öne sürdü.
Özlem Gün Eryılmaz'la örgütün talimatıyla evlendiğini iddia eden H.S'nin bu suçlamasını kabul etmediğini beyan eden Eryılmaz, kapatılan Bank Asya'da hesabının bulunmadığını, FETÖ'nün yayın organlarına abone olmadığını ve aleyhine delil olabilecek herhangi bir örgütsel dökümanın ele geçirilmediğini söyledi.
'Eğer FETÖ mensubu olsaydım, bir kurmay subay olarak mutlaka yurt dışı görevine gönderilirdim ancak yurt dışı görevim yoktur.' diyen Eryılmaz, örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullandığına ilişkin yapılan tespitte bir yanlışlık olduğunu savunarak bu programı kullanmadığını iddia etti.
Mahkeme heyeti, duruşmaya 27 Aralık Çarşamba günü devam edileceğini kararlaştırdı.
İDDİANAME
İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya'nın hazırladığı 697 sayfalık iddianamede, aralarında örgüt elebaşı Fetullah Gülen, gazeteci Tarık Toros, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yaveri emekli Albay Gürsel Yüce, eski Tümgeneral Hamza Koçyiğit, eski Roma Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Kurmay Albay Mehmet Demirağ, FETÖ/PDY'nin sözde üst düzey yöneticileri Mehmet Ali Büyükçelebi, Mehmet Ali Şengül, Mehmet Hanefi Sözen, Naci Tosun ve İsmail Büyükçelebi'nin bulunduğu 43'ü tutuklu 23'ü firari 102 sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri kapsamında 'silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği, üyeliği' suçlamalarına yer verilmişti.
İddianamede, aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 kişi hakkında 'askeri gizli bilgi ve belge bulundurma' suçlamasıyla açılan davada, yargılanmalarının ardından beraat eden sanıkların bir kısmı ile emekli askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok ve emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel'in de bulunduğu 98 kişi müşteki olarak yer almıştı.
Paralel yapı-07 Temmuz (2016) 'İzmir 102 sanık Askeri Casusluk Kumpası ve TSK yapılanması' davası
(24 Aralık 2017, 13:54)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: