Tam
EskidenYeniye
 

15 Temmuz Şehitler Köprüsü davası

İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin haklarında 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen 135'i tutuklu 143 sanığın yargılandığı davaya başlandı.

Önceki haber title=Sonraki haber

15.10.2017 1414 İstanbul'da, FETÖ tarafından organize edilen darbe girişiminde, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde yaşanan olaylara ilişkin 135'i tutuklu 143 asker hakkında açılan dava başladı.

09.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 25'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları duruşma salonunda görülen ilk celsede sanıkların kimlik tespitleri tamamlanmasının ardından, müştekilerin kimlik tespitlerine geçildi. Müştekilerin kimlik tespiti sırasında bir müşteki avukatı söz alarak sanıklar Ahmet Taştan ile Turgay Ödemiş yan yana oturduğunu, kurgulu ifade verebileceklerini söyleyerek, bu sanıkların yerlerinin değiştirilmesini talep etti. Mahkeme başkanı ise avukatı uyararak usule uymasını söyledi. Kimlik tespiti sırasında adı okunan müşteki Nurettin Göksu'nun 15 gün önce vefat ettiği açıklandı.

İddianamenin özetlenmesiyle birlikte sanık savunmalarına geçildi. İlk olarak, başka ilde bulunan tutuksuz sanık Murat Görgün'e Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi yöntemiyle bağlanıldı.

Sanık Görgün ifadesinde, olay günü akşam saat 16.30 gibi Bölük Komutanı Vedat Yıldız'ın kendisini yanına çağırarak dış göreve gideceğini, eşyalarını hazırlaması talimatı verdiğini söyledi. Bunun üzerine eşyalarımı hazırladığı anlatan sanık Görgün, "Akşam 19.30 gibi beni Kuleli Askeri Lisesi'ne bıraktılar. Daha sonra oradan köprüye götürüldük. Ben aracı kullanıyordum ve sivildim, silahım da yoktu. Komutan bana 'Sen sivilsin, arka tarafa git' diyerek beni köprünün ayaklarına gönderdi. O sırada herhangi bir olay yoktu. Biraz zaman geçtikten sonra komutanlar askerlere 'Sıkı yönetim ilan edildi' diye bağırtmaya başladı. Tanklar gelince insanların tepkisi değişmeye başladı. Komutanlar ateş ediyordu. Adem adlı arkadaşın aracın içine saklandık ancak araca kurşun isabet etti. Bu nedenle çıkmak zorunda kaldık. 2-3 dakika sonra Kurtuluş isimli bir asker vuruldu. O zaman ne yapacağımızı şaşırdık. Polis aracının olduğu bekleme noktasına yöneldik. Yusuf adlı bir arkadaş Adem ile bana seslendi. Birlikte onun yanına giderek ZPT aracına saklandık. Sabaha kadar orada bekledik. Sabah polisler geldi. Hiç elime silah almadım. Hayatım boyunca FETÖ'nün okuluna, dershanesine, evine gitmedim. Para vermişliğim de yok. O Kurtuluş adlı arkadaş vurulunca kaçmayı düşündüm ama kaçacak bir yer göremedim" dedi.

"Sabaha kadar adam vurdum teslim olmam"

Köprüde bütün gece çatıştıktan sonra Yarbay Turgay Ödemiş'in sabah saatlerinde "Teslim oluyoruz" dediğini aktaran tutuklu sanıklardan Adem Buruk, bunun üzerine uzman çavuş Mahir Çubuk'un, "Ben sabaha kadar adam vurdum, teslim olmam" ifadesi kullandığını öne sürdü. Sanık Buruk'un ifadesinin devamında, "Ben sadece emre itaat ettim. Ortaokul mezunuyum. Darbeyi falan bilmiyordum" demesi üzerine müşteki avukatlarından Rıza Saka, "Senin terhisine üç gün kalmış, tecrübeli bir askersin. Sana halka ateş etmelerini emreden şerefsizlerin, hainlerin kafasına iki kurşun sıkmayı düşünemedin mi? Halka o kadar ateş edeceğine, iki kurşunla her şeyi bitirseydin" dedi. Komutanlar izin vermezse tuvalete bile çıkamadıklarını kaydeden Buruk, "Durum buyken nasıl yapabilirim? O an darbeye gidiyoruz deseler, yine giderdik. Ben pazarcıyım, darbeyi, sıkı yönetimi TSK'yı bilmem ifadelerini kullandı.

Duruşmaya yarın devam edilecek.

10.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda yapılan duruşmada, tutuklu sanık er Abdullah Kıztanır savunmasında, sanık Binbaşı Ahmet Taştan'ın köprüdeki polisleri durdurarak, ekiplerin silahına el koyduğunu söyledi.

Bu sırada köprüden geçen başka bir resmi aracı durduran Taştan'ın erlerden Hüseyin Kaya ve yanındaki kişilere de aracı aramaları emrini verdiğini dile getiren Kıztanır, "Taştan, bu emrine karşı biraz çekingen davranan Hüseyin Kaya'ya tokat attı. Buradan araçlarıyla geçen bazı vatandaşlar bize bir şeyler söyledi. Taştan da silahla havaya ateş açtı. Hüseyin Kaya, ben ve birkaç arkadaş vardık. Hüseyin bize, 'Kimse ateş etmesin.' dedi. Aracın altına saklandık, olaylar bitene kadar oradan çıkmadım. Hiçbir şekilde havaya bile ateş etmedim." diye konuştu.

"Gider denize atlarım yine de teslim olmam"

Kıztanır, köprüde öldürülen Astsubay İbrahim Gül'ün, "Artık şehit vermeyeceğiz, 800 şehidin hesabını soracağız. Canlı bomba var." dediğini aktararak, "Turgay Ödemiş de 'Kimseye acımayın.' diyordu. Mahir isimli uzman çavuş da 'Teslim olmam, bana sabaha kadar adam vurdurttunuz, gider denize atlarım yine de teslim olmam.' dedi. Bunları duydum." dedi.

Mahkeme Başkanı Taner Akıncı, savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Kıztanır'a, "Ön grupta ateş edenler kimlerdi?" diye sordu. Sanık Kıztanır'ın, "Ben arka taraftaydım, kimin ateş ettiğin görmedim. Sadece Ahmet Taştan'ın havaya ateş ettiğini gördüm." demesi üzerine Başkan Akıncı, "Kıyamet koptu, bir er bile mi görmedin?" diye tepki gösterdi.

"Kaçan olursa kafasına sıkılacak"

Tutuklu sanık erlerden Ahmet Işık, eski Kuleli Askeri Lisesi Okul Komutanı Kurmay Albay Mürsel Çıkrıkçı'nın içtimada toplanan askerlere tatbikat olacağını ve bunu çok ciddiye almaları gerektiğini söylediğini belirterek, Çıkrıkçı'nın "Akşam tatbikat yapılacak, kaçan olursa kafasına sıkılacak." dediğini anlattı.

Akşam saatlerinde köprüye doğru yola çıktıklarını dile getiren Işık, şunları söyledi:

"Saat 01.00'de de Kurtuluş isimli askeri vurulmuş halde gördüm. Cansız bedeni yerde duruyordu. Çok korktum. Ben de aracın altına girdim. Sabaha kadar burada kaldım. 06.00'da Yarbay Turgay Ödemiş teslim oluyoruz.' dedi. Halk üzerimize geliyordu, korktuk. Havaya ateş ediliyordu, bize doğru geliyorlardı."

Çapraz sorgusu sırasında bir müşteki avukatının, "U şeklinde dizilenler arasında mıydın?" sorusuna, Işık, "İlk başta ben de arkada olan sıradakilerin arasındaydım." yanıtını verdi.

"Ahmet Taştan atış emri verdi"

Tutuklu erlerden sanık Ahmet Turan Çiftçi, 4 araçla köprüye vardıktan sonra yolu trafiğe kapatarak emir verilmesi üzerine araçtan indiklerini anlattı.

Komutanlarının kendilerine "terör saldırısı olacağını" söylediğini iddia eden Çiftçi, köprüdeki vatandaşlara, "Canlı bomba ihbarı var, herkes evine gitsin." diye bağırmalarının emredildiğini aktardı.

Çiftçi, araçlardan birinin çıkamaması üzerine yığılmaların başladığını ifade ederek, "Valilik koruması olduğunu söyleyen iki kişi geldi. Ahmet Taştan, silahını aldığı bu iki kişinin ellerini kelepçeledi." dedi.

"Taştan, silahını kadına doğrultup havaya ateş etti"

Askeri aracın arkasında sigara içtiği sırada silah sesleri geldiğini belirten Çiftçi, şöyle devam etti:

"Araca mermi gelince, oradaki başka aracın arkasına geçtim. Bu arada bir bayan üzerimize geliyordu, Ahmet Taştan bağırarak 'Git buradan.' dedi. Kadın üzerimize gelmeye devam etti. Taştan, silahını kadına doğrultup havaya ateş etti. Sonra kadın, 'Benim çocuğum var, evime gitmem lazım.' deyip telefonunu gösterdi. Ahmet Taştan telefonunu elinden alarak attı, sonra kadın telefonunu alarak gitti. Vatandaşlar üzerlerimize gelmeye başlayınca Taştan atış emri verdi. Ben de baskı altında havaya 4 el ateş etim, kimseyi öldürmek için değildi, baskı altında olduğum için havaya ateş ettim."

"Motosikletli biri hızla gelip aramıza girdi"

Bu arada beyaz elbiseli bir kadının kendilerine doğru geldiğini ifade eden Çiftçi, şunları anlattı:

"Motosikletli biri hızla gelip aramıza girdi, biri 'canlı bomba' diye bağırdı, motosikletçinin yere düştüğünü gördüm. Onu gören beyazlı kadın bayıldı. Askerler kadını itfaiye aracının yanına götürdü. Kadın ayılınca 'Motosikletli adamı hastaneye götürelim.' dedi. Askerler motosikletliyi bayanın olduğu yere götürürken adamı gördüm, kendimden geçmiştim, korktum ve arka tarafa geçtim."

'Duymadım, görmedim' diyen yalan söylüyor

Duruşmada tutuklu sanık Ali Alanay, savunma yaptı. Alanay ifadesinde, 15 Temmuz günü köprüye gittiklerini söyleyerek, "Bu sırada havaya ateş ettiklerini gördük. Erlerden de bazıları havaya ateş etti. Ahmet Taştan asabiydi, kovboy gibi davranıyordu. Bu yüzden buradan uzaklaştım. Kurtuluş Kaya vuruldu. Bunun üzerine 50 civarı askerle beraber yere yattık. Unimogun altına yattık. Sabaha kadar orada kaldık. Gece boyunca silah sesini ve tank top sesini duydum. 'Duymadım, görmedim' diyen yalan söylüyor" dedi.

"Kimseye taksirle zarar vermedim"

Alanay, "Silahımı kesinlikle kullanmadım, Telefonum yanımda yoktu. Sanık ve tanık beyanlarında ateş ettiğime dair hiçbir beyan yok. O gece aralarında kışladan kasten darbeyi düşünerek çıkan da vardı, darbeyi bilmeyerek çıkan da vardı. Hiç suçsuz olan da vardı. Kimseye taksirle zarar vermedim" ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanık Alanay ifade verdiği sırada başka bir tutuklu sanık 'Şerefsizler' diyerek tutuklu sanıklar Ahmet Taştan ve Turgay Ödemiş'in üzerine doğru yürüyünce sanık er, jandarma ekipleri tarafından salondan çıkarılarak duruşmaya ara verildi. Aranın ardından mahkeme başkanı sanıklara duruşma düzenini bozmamaları konusunda uyarıda bulundu.

"Komutanların en ağır cezayı almasını istiyorum"

Alanay savunmasına devam ederek, "Ben devletime hizmet etmek için askere gittim. Hain ilan edildim. Öldürülsem bu kadar canım acımazdı. Ben evlenecektim. Annem '6 ay askerlik yap' dedi. Darbe yapmak için askere giden biri olur mu? Nişanlıyım, evlenecektim. Askerliğimin bitmesine bir hafta kalmıştı. Saatlerimi sayıyordum. O gece kimseye ateş etmedim. Şehit olanların yakınlarını da anlıyorum, empati yapıyorum. Kendi derdimi de herkesin derdini de anlıyorum. 15 aydır tutukluyum. Terör örgütü FETÖ/PDY ile bir ilgim yok. Başımızdaki komutanların en ağır cezayı almasını istiyorum" ifadelerini kullandı.

Bunun üzerine tutuklu sanık Ali Altınel savunma yaparak, Kuleli Askeri Lisesi'nde şoför olarak çalıştığını söyledi. Altınel, "Elime silah almışlığım yok. Benim silahım direksiyonum. Olay günü rahatsızdım. Bir arkadaş bana, 'Çabuk gel, Mustafa Uzman seni çağırıyor' dedi. Aşağı indim. Ünimoglar falan vardı. Canlı bomba olayı nedeniyle köprüye gittiğimizi söylediler. Mürsel Çıkrıkçı, 'Korkan varsa ben kafasına sıkarım' dedi. Ahmet Taştan'ın ateş ettiğini gözümle gördüm. Ahmet Taştan, 'Ya Allah, Bismillah' diyerek Beylerbeyi'nden gelenlere ateş açtı" dedi.

Sanık Ahmet Taştan'ın Türk bayrağı tutan kişilere de ateş ettiğini söyleyen sanık Altınel, "'Bayrağın arkasında canlı bomba olabilir' dedi. Biz de şaşırdık Türk Bayrağına ateş edince. Gözümle 2 kişinin vurulduğuna şahit oldum. Biri Kurtuluş Kaya'nın vurulması diğeri de adamın birinin ayağından vurulması. Ben havaya 2-3 el ateş ettim sadece" şeklinde konuştu.

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Emre Kılıç, köprüye silahsız gittiğini söyleyerek, "Köprüde bazı araçlara evlerine gitmeleri gerektiğini ve sıkıyönetim ilan edildiğini söyledik. Gecenin ilerleyen saatlerinde ben de 1-2 el ateş ettim. 6 aylık askerim. Darbeden bir şey anlamam. Ahmet Taştan ve Turgay Ödemiş'ten şikayetçiyim. Köprüde suç teşkil edecek bir şey yapmadım. Kurtuluş arkadaşımız vurulmuştu. Onu öyle görünce bir tuhaf oldum. Köprünün sağ tarafında yattım, bekledim. Sabah kalktığımda darbenin olduğunu öğrendim" dedi.

Tutuklu sanık Hasan Kale, Kuleli Askeri Lisesi'nde itfaiye er olarak görev yaptığını belirterek, "Tatbikat var dediler, silahlarımızı almamızı istediler. Köprüye gitmeden önce okul komutanının "Ananız sizi bu günler için doğurdu' dediğini duydum" ifadelerini kullandı.

Duruşma sanık savunmalarıyla yarın da devam edecek.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki büyük salonda İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada savunma yapan tutuklu sanık er Ali Altıner, Kuleli Askeri Lisesi Okul Komutanı Kurmay Albay Mürsel Çıkrıkçı'nın içtimada kendilerine "korkan varsa şimdi söylesin onun kafasına sıkayım" dediğini aktardı.

"Ya Allah, Bismillah deyip ateş açtı"

Köprüye vardıklarında tutuklu sanık binbaşı Ahmet Taştan'ın köprüde askerlere "Herkes uzanıp siper alsın" deyip sonrasında TOMA'ya ateş açtığını anlatan Altıner, "Sonra beni çağırıp 'Buraya gel' dedi. Yanına gidince 'Şarjörünü ver' dedi ve bunun üzerine bir şarjörümü verdim. Sonra ya Allah Bismillah Allah'u Ekber diyerek ateş açtı. O anda çok şaşırdık. 'Terör saldırısı, canlı bomba' olabilir diye buraya gelmiştik ve Taştan elinde Türk bayrağı olan insanlara ateş açtı." ifadelerini kullandı.

"Nişancılığın iyiyse sık' onayı"

Taştan'ın ileride elinde Türk bayrağı taşıyıp bekleyen iki kişiyi işaret ederek tutuklu sanık eski yarbay Turgay Ödemiş'e "Komutanım sıkayım mı?" dediğini aktaran Altıner, "Ödemiş de 'Bir şey yapmadan bekliyorlar' dedi. Taştan tekrar 'Sıkayım mı?' deyince Ödemiş de 'Nişancılığın iyiyse sık' dedi. Taştan'ın da bu iki kişinin ortalarına aldığı Türk bayrağına ateş açtığını gördüm. Türk bayrağına ateş edildiğini görünce tuhaf bir şey olduğunu anladım ve Ahmet Taştan'a görünmemek için arka tarafa geçtim." diye konuştu.

"Birinin ayağından vurulduğunu gördüm"

Sanık Ali Altıner, Turgay Ödemiş'in bir ara bazı askerleri dizerek vatandaşlara doğru nişan aldırdığına dikkati çekerek, "Askerler biraz direndi ama Ödemiş arkalarında bekleyerek 'Sıkacaksın' dedi. Askerlerin birinin silahından çıkan kurşunun birini ayağından vurduğunu gördüm." ifadelerini kullandı.

Sabaha kadar köprüdeki bir çukurda beklediklerini, sabah da teslim olduklarını savunan Altıner, havaya birkaç el ateş ettiğini öne sürdü.

"İnsanların yere düştüğünü gördüm"

Tutuklu sanık er Hasan Kale, sadece verilen emirlere itaat ettiğini öne sürdü.

Askerliği boyunca sadece bir kez eline silah aldığını ileri süren Kale, "Okul komutanımız tatbikat yapılacağını söyleyerek, 'Sizi, ananız bugünler için doğurdu' dediğini duydum. Köprüye geldiğimizde başımızdaki binbaşı, araçları ve halkı geri döndürmemizi emretti, biz de öyle yaptık." ifadelerini kullandı.

Eski yarbay Turgay Ödemiş ile binbaşı Ahmet Taştan'ın emriyle havaya birkaç el ateş açtığını anlatan Kale, savunmasına şöyle devam etti:

"Köprüye çıktığımızda yolun kenarına dizildik. Binbaşı, çok sinirli bir şekilde ateş ediyordu. Bütün erlere ateş etmelerini bağırarak söylüyordu. Tanktaki askere de ateş etmesini söyledi. Tankın üzerindeki silahtan çok ses çıktı. Sonra Yarbay (Turgay Ödemiş) geldi. Bu sırada vatandaşlara ateş etmeleri emri verildi. İnsanların yere düştüğünü dahi gördüm. Kimseye silah doğrultmadım. Tankın arkasına geçip oturdum, daha sonra itfaiye aracının içindeki boşluğa uzanarak epey bir süre yattım. Sabah 'Teslim oluyoruz' sesini duydum."

Mahkeme heyeti, sanık savunmalarının tamamlanması için duruşmayı yarına erteledi.

Dün başlayan ve iki gündür devam eden duruşmada, ikisi tutuksuz 11 er savunmasını tamamladı.

11.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesinin karşısındaki duruşma salonunda görülen davanın üçüncü duruşmasına 130 tutuklu sanık ile sanık ve müşteki avukatları katıldı.

Duruşmanın sabah yapılan oturumunda tutuksuz er Özcan Oduncu ile tutuklu er Aykut Şafak Kaya'nın sorguları yapıldı.

Öğleden sonra yapılan oturumda ise Cengiz Varol, Yunus Emre Köse, Erdoğan Nantu, Ertuğrul Çeliker, Halil Telli ve Ferhat Kaya'nın sorguları yapıldı.

15 Temmuz'da 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda görevli olan tutuksuz sanık onbaşı Cengiz Varol, kışladan tatbikat gerekçesi ile çıkarıldıklarını söyledi. Kışladan çıkan zırhlı birliklere eski üsteğmen Vedat Yıldız'ın komutanlık yaptığını dile getiren Varol, Vedat Yıldız'ın nereye gidecekleri konusunda ısrarlarına rağmen kendilerine bilgi vermediğini savundu. Varol, "Astsubay Yunus Emre Köse, tekrar üsteğmen Vedat Yıldız'a nereye gideceğimizi sordu. Boğaziçi Köprüsü'ne gideceğimizi söyleyince darbeye gittiğimizi anladım. Zaten polis noktasından geçerken de onlara sorduk. Onların darbe girişimini söylemesi üzerine hemen tankları güvenli bölgeye çekerek onlara teslim olduk" dedi. Cengiz Varol, "Mahmut Taşlı ve Vedat Yıldız size telsizden nasıl bir emir verdi?" şeklindeki soruyu, "Bize, vurun... Ezin geçin talimatı verdiler" diye yanıtladı.

Güneydoğu sınırında hala görevde olan tutuksuz sanık Astsubay Yunus Emre Köse, SEGBİS sistemi ile verdiği ifadesinde suçlamaları kabul etmedi. 15 Temmuz günü idari izinli olması nedeni ile Kadıköy'e gittiğini, SMS ile gelen mesaj üzerine birliğine gittiğini, burada yoğun bir çalışma temposu ile karşılaştığını belirten Köse, talimat ile mühimmatı yükledikleri 3-4 tank ile birlikte köprüye doğru yola çıktıklarını söyledi. Kışlada üzerlerinde yüksek derecede bir baskı olduğunu söyleyen Köse, "Cep telefonlarımıza dahi baktırmıyorlardı" dedi.

Göztepe'ye geldiğimizde yolda polis araçlarını gördüklerini söyleyen Köse, "Yolda ikinci tank bendim. Ben polise ne olduğunu sormak için durdum. Öndeki tankta Vedat Yıldız vardı, o durmadı gitti. Tankları onun emriyle kışladan çıkarmıştık. Kışladan çıkmadan babamla telefonda konuşmuştum. Babam Başbakan'ın bir kısım askerlerin kalkışma içinde olduğu yönündeki haberleri anlattı. Bu nedenle kışladan çıkarken kuşkulanıyordum. Hatta kışladan çıkarken durdum, Vedat Yıldız bana bağırdı ve silah doğrulttu, yola devam ettim. Ben de polisi görünce durarak, 'ne oluyor' diye sordum. Polisten 'darbe yapıyorsunuz galiba' yanıtını alınca hemen tankları güvenli bir bölgeye çektim ve 23.00 sıralarında teslim olduk" dedi.

FETÖ ile alakası olmadığını söyleyen Köse, hala aktif görevde bir asker olarak Güneydoğu'da sınırda görev yaptığını söyledi.

Darbe günü köprüye gitmek için Kuleli Askeri Lisesi'nde çıktıklarını söyleyen tutuklu er Ertuğrul Çeliker, köprüye vardıklarında komutanlarının emri ile sıraya girdiklerini belirterek, "Darbe saikiyle hareket etmedim. Komutanlarımızın emriyle vatandaşa, 'Sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Herkes evine gitsin' dedik. Ahmet Taştan'ın emriyle de havaya ateş ettik. Bu sırada yanımda erlerden Murat Tan da vardı. Silah seslerinden dolayı vatandaşın uyarılarını duymadım. Havaya 5-6 el ateş ettikten sonra silahım tutukluk yaptı. Daha sonra arka tarafa geçerek Unimog'u (askeri araç) arkasına geçtim" dedi.

'BABAM KOMUTANLARINA İNANMA, ONLAR HAİN, GİT O ŞEREFSİZİN KAFASINA SIK DEDİ'

Babasının uyarısıyla darbe girişimini öğrendiğini belirten Çeliker, ifadesini şöyle sürdürdü:

İsmail Yurdakul'dan telefonunu aldım ve babamı aradım. Babam Çorum'da dışarıdaymış, araba sesleri geliyordu. Babam, bana nerede olduğumu sordu. Köprüde olduğumuzu söyledim. Babam da, 'Komutanlarınıza inanma, onlar hain. Git o şerefsizin kafasına sık' dedi. Ben de bunun üzerine telefonu attım ve ağlamaya başladım.

Çeliker, darbe teşebbüsü haberini babasından öğrendiğini iddia ederek, "Babam, 'Komutanlarınıza inanma, onlar hain. Git o şerefsizin kafasına sık' dedi. Ben de bunun üzerine telefonu attım ve ağlamaya başladım." dedi.

Çeliker, Kuleli Askeri Lisesinden çıktıklarını ve köprüye gittiklerini, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde komutanlarının emriyle sıraya geçtiklerini anlattı.

Darbe saikiyle hareket etmediğini savunan Çeliker, "Komutanlarımızın emriyle vatandaşa, 'Sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Herkes evine gitsin' dedik. Ahmet Taştan'ın emriyle de havaya ateş ettik. Bu sırada yanımda erlerden Murat Tan da vardı. Silah seslerinden dolayı vatandaşın uyarılarını duymadım. Havaya 5-6 el ateş ettikten sonra silahım tutukluk yaptı. Daha sonra arka tarafa geçerek Unimog'un arkasına geçtim." dedi.

"Komutanlarınıza inanma, onlar hain"

Babasının uyarısıyla darbe girişimini öğrendiğini belirten Çeliker, şöyle devam etti:

"İsmail Yurdakul'dan telefonunu aldım ve babamı aradım. Babam Çorum'da dışarıdaymış, araba sesleri geliyordu. Babam, bana nerede olduğumu sordu, köprüde olduğumuzu söyledim. Babam da, 'Komutanlarınıza inanma, onlar hain. Git o şerefsizin kafasına sık' dedi. Ben de bunun üzerine telefonu attım ve ağlamaya başladım." dedi.

Erdoğan Nantu, Halil Telli ve Ferhat Kaya'nın sorgularının ardından duruşma yarına sabaha ertelendi.

12.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesinin karşısındaki duruşma salonunda görünen görülen davanın dördüncü duruşmasına 122 tutuklu sanık ile sanık ve müşteki avukatları katıldı.

Sorgusu yapılan tutuklu sanık İbrahim Sezer, darbe girişimi günü Kuleli Askeri Lisesi'nde 10 aylık asker olarak bulunduğunu belirterek, 15 Temmuz gününe kadar herhangi bir olağanüstü durum ile karşılaşmadığını söyledi.

Tatbikat gerekçesi ile Boğaziçi Köprüsü'ne götürüldüklerini, köprüye ulaştıktan kısa bir süre sonra da silah sesleri duyduğunu söyleyen Sezer, "Köprünün Asya'dan Avrupa'ya gidişini kapattık. Ahmet Taştan'ın emri ile halka sıkıyönetim ilan edildiğini söyledik. İçinde sivil bulunan iki araç geldi. Polis olduklarını söylediler. Ahmet Binbaşı sivil polislerin silahlarını alıp birbirlerine kelepçeledi. Benimle birlikte bir kaç kişiyi daha bu polislerin başında durdurdu. 'Bu kişilerin başından ayrılmayın, kıpırdarlarsa kafalarına sıkın' talimatını verdi. Olayın ne olduğunu anlamadığım için yanlarımdaki arkadaşlarıma 'silahlarınızı indirin' dedim. Bu kişilerin kelepçelerini söktük, koşarak gittiler. Herhangi bir müdahalede bulunmadık" dedi.

Köprüde silah sesleri duyduğunu, bir süre sonra da 3 tank 2 ZBT aracın yanlarına geldiğini söyleyen Sezer, "Namlularını Asya'ya doğru çevirdiler. Ahmet Taştan ve Vedat Yıldız halka doğru silah doğrulttular. Bir kadına doğru doğrulttu. Kadın yere yığıldığını gördüm. Bir motosikletli vardı. Ahmet binbaşı oraya doğru ateş etti, motosikletlinin düştüğünü gördüm. Silah sesi duyunca ben de 5-6 el havaya ateş ettim. Ahmet Taştan'a 'bu adam yaralı yardım edelim' dedim, 'karışma' dedi. Ben daha sonra adamla kadının orada olmadığını gördüm, ne olduğunu bilmiyorum" diye konuştu.

Köprünün sağ tarafında bulunan binadan kendilerine doğru sürekli ateş edildiğini söyleyen İbrahim Sezer, "Ahmet Binbaşı ve Vedat Üsteğmen de binaya sürekli ateş ediyorlardı. Ahmet Binbaşı tankın içindeki askerden binaya ateş etmesini istedi. Tanktan binaya top atışı yapıldı. Ben de binaya ateş ettim. Daha sonra TOMA'ya ateş edildi. Daha sonra Ahmet Binbaşı' teslim oluyoruz' dedi. Silahlarımızı yere bıraktık. Halk üzerimize gelmeye başladı. Bazı arkadaşlar silahlarını yerden alarak havaya ateş açtı, halk uzaklaştı. Orada bir polis arkadaş vardı, kalaşnikoflu. Önümüze ateş açtı. Teslim olduk. Teslim olduktan sonra halk tarafından linçe uğradık. Polisler tarafından Bayrampaşa Çevik Kuvvet'e götürüldük. Orada 1 hafta kaldım. Hakim tutuksuz yargılanmama karar verdi. Nezarete indiğimiz sırada polisler gelip savcının itiraz ettiğini, bir daha hakimin karşısına çıkacağımızı söyledi. Hakimin karşısına çıktık, 'kusura bakmayın yukarıdan gelen talimat bu' dedi" diye konuştu.

Sezer savunmasında şunları söyledi:

"Askerler ve askeri öğrencilerin hiçbiri kendi kendine hareket etmediler. Asya yakasındakiler Ahmet Taştan, Avrupa yakasındakiler de Turgay Ödemiş tarafından yönlendiriliyordu. Ben 10 aylık askerim. Sadece emrin harfiyen yerine getirilmesi öğretildi, kanunsuz emir öğretilmedi. Aksini iddia eden varsa iddiasını kanıtlasın. Başımdaki komutan kişileri ben seçmedim. Bu kişileri sadece askeriyede gördüm, tanımam etmem. Benim FETÖ ile alakam yoktur. Böyle bir örgüt olduğunu, devlete sızdığını darbe girişimi sonrası öğrendim. Darbeyi planlayan, onlara destek veren, onlarla birlikte olan tüm hainlerin idam edilmesini istiyorum. Onlarda hakkım varsa haram olsun. Bazı komutanların cezaevinde intihara kalkıştıklarını duydum. Buradaki komutanlar intihara kalkışmadan savunmalarının alınmasını talep ediyorum. Bu kişiler ölürlerse eğer bize verdikleri emirler ortaya çıkmaz. Ben de bu vatanın evladıyım. Eğer biz erler darbeye destek verseydik oradaki şehit ve gazi sayısı çok daha fazla olurdu. Olayların ne olduğunu bilmediğim için kaçma gereği duymadım"

Tatbikat gerekçesi ile Boğaz Köprüsü'ne götürüldüğünü söyleyen tutuklu er İsmail Yurdakul, sorgusunda, olaylar sırasında bir iki el ateş ettiğini söyledi. Köprüde Yarbay Turgay Ödemiş'in bir vatandaşı gözaltına aldığını belirterek, "Turgay Ödemiş, 'bunlar hain, kafasına bas kasmasın' dedi. Yerde yatan adamın sırtına ayaklarımla bastım. Sırtına bastığım kişi bana 'yapma etme, iki çocuğum var' dedi. Bunu duyunca ayağımı sırtından kaldırdım, bastığıma pişmanım" diye ifade verdi.

İsmail Yurdakul, bir müşteki avukatının sorusu üzerine, "Halka ateş etmediği için komutanları tarafından öldürülen bir asker görmedim. Halka ateş eden asker de görmedim" dedi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin 135'i tutuklu 143 sanığın yargılandığı davada savunma yapan tutuklu sanık er Kürşat Kulaoğlu, "İbrahim Gül'ün baskısıyla çökme pozisyonundayken adam hizasında üç el ateş ettim. Birini şehit veya gazi ettiysem beni idam edin. Cezam, suçum varsa çekmeye razıyım ama kimseyi vurmadım. Ateş ettikten sonra baktım kimse yere düşmemişti." dedi.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda yapılan duruşmada, tutuklu sanık er Kürşat Kulaoğlu, Kuleli Askeri Lisesi'nden askeri araçla çıktıklarını ve köprüye geldiklerini söyledi.

Kendilerine "canlı bomba" saldırısı olacağının söylendiğini ve köprüye gelen araçları durdurmak için havaya üç kez ateş ettiğini anlatan Kulaoğlu, "Köprüye bir araç geldi, durdurdum. İçinden başçavuş olduğunu söyleyen bir kişi indi. 16 yaşlarında bir oğlu vardı. O da arabadan indi. Arabayı aramak için içine baktım, arka koltukta bir kadın ve kucağında iki üç yaşlarında bir kız çocuğu vardı. Kendi kendime 'Böyle canlı bomba saldırısı mı olur?' dedim. 16 yaşındaki oğluyla biraz konuştum. Bu arada başçavuş, üstümle görüştü. Parola sordular, bilmeyince geçmesine izin vermediler." dedi.

Kulaoğlu, ardından ikinci bir lüks aracın da geldiğini ve bu aracı durdurmak için havaya ateş ettiğini dile getirerek, "Hem durdurmaya çalışıyordum hem de geri çekiliyordum. Bu sırada havaya iki kez ateş ettim. İçinden albay ve üsteğmen çıktı, bana kızdılar. Ona da parola sordular. Daha sonra geri döndüler." diye konuştu.

Köprüde öldürülen Astsubay Kıdemli Başçavuş İbrahim Gül'ün ateş talimatı verdiğini, erlerin bu talimata uymadığını öne süren Kulaoğlu, bunun üzerine, "Ateş etmezseniz ben sizi öldürürüm lan." diyerek silahını kendilerine doğrulttuğunu söyledi.

"Çökme pozisyonundayken adam hizasında üç el ateş ettim"

Kulaoğlu, "İbrahim Gül'ün baskısıyla çökme pozisyonundayken adam hizasında üç el ateş ettim. Eğer birini şehit veya gazi ettiysem beni idam edin. Cezam, suçum varsa çekmeye razıyım ama kimseyi vurmadım. Ateş ettikten sonra baktım kimse yere düşmemişti." ifadelerini kullandı.

Daha sonra askeri aracın arka tarafına geçtiğini ve sanık erlerden Mustafa Sezen'in burada kendisine, "Kimseyi vurdun mu, halka ateş etmeyin halk haklı.", tutuklu sanık er Hüseyin Kaya'nın da "Darbe olabilir, kimseye ateş etmeyin, komutanlardan uzak durun." dediğini aktaran Kulaoğlu, askeri aracın altına yattığını ve sabah olunca teslim olduğunu aktardı.

Kulaoğlu, Ömer Halisdemir gibi komutanlarından emir gelmesi halinde eski Binbaşı Ahmet Taştan ve eski Yarbay Turgay Ödemiş'i kastederek, "Vallahi bana emir gelse ben bu iki hainin kafasına sıkardım." dedi.

Duruşmada, tutuklu sanık er Levent Kalelioğlu, savunmasına 15 Temmuz'daki darbe girişimini kınayarak başladı.

Şehit yakınları ile gazilerin acılarını paylaştığını söyleyen Kalelioğlu, "Sizin acınızı anlıyorum, ama ateş düştüğü yeri yakıyor. Halkı bırakın, havaya dahi ateş ettiysem müebbet cezaya razıyım. Hiçbir suretle silahımı kullanmadım." dedi.

Kalelioğlu, kısa dönem askerlik yaptığını, terhisine ise 4 gün kaldığını anlatarak, darbe girişimi sırasında Kuleli Askeri Lisesi'nde halı sahada futbol oynadıklarını iddia etti.

Askerliği boyunca silah kullanmadığını, silahlı nöbet tutmadığını öne süren Kalelioğlu, "Koyun sürüsü gibi bizi götürdüler. Nizamiyede terör saldırısı oldu diyorlar, bizi nizamiyeye götürüyorlar, başkalarını başka yere. Bize gerçek mermi verdiler kaldı ki, bizim silahlı nöbetimiz dahi yoktu." ifadelerini kullandı.

"Resmen taradılar"

Kalelioğlu, kendilerinden önce 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne giden askerlerin mevzi aldıklarını gördüğünü aktararak, şöyle devam etti:

"Ahmet Taştan, sanırım kendi silahını kurarken elini yaralamış, benden silahımı istedi. Sağ tarafımızdan çakarları yanan otomobil geldi. Ahmet Taştan, o araç gelmesin diye ateş açtı, TOMA'ya da ateş etti. Vali korumaları olduğu söylenen iki kişiyi de Ahmet Taştan gözaltına aldı. Bizi buraya getiren komutanlar Kuleli'deydi. Vatan haini subayların TSK'da işi ne? Motorsikletli bir abi bize doğru geliyordu. 'Canlı bomba geliyor' diye bağırışmalar oldu. Ön taraftaki asker grubu komple ateş açtı. Resmen taradılar. Ardından tanktan iki kez MG3'le halka ateş açıldı. Halk, yaralıları topluyordu, sonra tekrar ateş ediliyordu."

Er Kurtuluş Kaya'nın vurulması olayı

Askeri öğrencilerin de bulundukları yere geldiğini kaydeden Kalelioğlu, er Kurtuluş Kaya'nın vurulması olayını şöyle anlattı:

"Olaylar yaşanırken unimog aracın yanında bekliyorduk. Makineli silah sesi duyduk. Bulunduğumuz araca da birkaç kurşun isabet etmişti. Hemen yere yattık. Aracın yağ deposu delinmişti, patlayacağını düşündük. Erdoğan arkadaşımız gelerek 'Kurtuluş Kaya vuruldu' dedi. O anı anlatamam, yani öyle görünce… Çaresiz bekliyorduk. Kurtuluş Kaya'yı komutan vurdu diye seslenenler oldu. Mustafa Uzman, Kurtuluş'un hemşerisidir. Arkadaşların söylediğine göre Kurtuluş'u kucağına almış ağlıyordu. Bu sırada askeri öğrenciler geldiler. Onlara köprüde içtima aldırdılar. Üç öğrencinin eksik olduğunu söylüyorlardı."

Savunmasını tamamlayan Levent Kalelioğlu'nun çapraz sorgusuna geçildi.

Müşteki avukatın "Darbe olduğunu ne zaman öğrendin?" sorusuna Kalelioğlu, "Bayan bir vatandaş yere düştüğü zaman tahmin ettim, ama ülkede böyle bir durumun yaşanacağına ihtimal dahi vermiyordum." yanıtını verdi.

Duruşma, sanık savunmalarının tamamlanması için yarına ertelendi.

13.10.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yer alan büyük salonda görülen duruşmada, sanık savunmalarının alınmasına ara verildi.

Tahliye taleplerine ilişkin görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi.

Taleplere ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, yargılamaların kapalı yapılmasına yönelik talepleri reddetti.

Kuleli Askeri Lisesi'nde olay günü kaç erin bulunduğuna ve kaçının darbe girişimi faaliyetine katıldığının bildirilmesine karar veren mahkeme, mağdurların ne şekilde yaralandığına ilişkin bilirkişi raporu hazırlanmasına hükmetti.

Mahkeme, iki ayrı reddi hakim talebini de değerlendirilmek üzere İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.

Tutuklu sanıkların bu hallerinin devamını kararlaştıran mahkeme, duruşmayı 27 Kasım'a erteledi.

Duruşma, 27 Kasım'dan itibaren hafta boyunca Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki salonda devam edecek.

25 sanık savunma yaptı

Bu arada, pazartesi günü başlayan davanın 5 gün süren oturumlarında 25 sanığın savunması alındı.

Duruşmalar sırasında bazı sanıkların ve müştekilerin avukatları arasında sözlü tartışmalar yaşandı.

İzleyicilerin de müdahil olmasıyla gerginliğin arttığı duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Taner Akıncı, salonunun düzenini bozan hareketler sergileyenlerin dışarı çıkarılacağı konusunda tarafları uyardı.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 135'i tutuklu 143 şüphelinin 15 Temmuz gecesi 32'si vatandaş 2'si polis olmak üzere 34 kişinin şehit edildiği köprüde yaşanan olaylardan sorumlu oldukları belirtiliyor.

Köprüye çıkan vatandaşların üzerine tanklardan 4 kez ateş edildiği belirtilen iddianamede, A Parti'nin kuruluşundan bu yana reklamcısı olan Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bu olaylar sırasında şehit edildiği belirtilerek, şüphelilerin, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve 34 kişinin öldürülmesine ilişkin "Nitelikli kasten öldürme" suçlarından toplam 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları talep ediliyor.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-14 Temmuz (2017) 'İstanbul 143 sanık Darbe Yap./15 Temmuz Köprüsü' davası

(15 Ekim 2017, 14:14)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=11482    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.585.311