Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 'çatı yapılanması'na ilişkin soruşturma kapsamında, haklarında dava açılan 26'sı firari, 58'i tutuklu 145 sanığın yargılanmasına devam edildi.
12.08.2017 14:58 Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 'çatı yapılanması'na ilişkin soruşturma kapsamında, haklarında dava açılan 26'sı firari, 58'i tutuklu 145 sanığın yargılanmasına devam edildi.
07.08.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Bolu Adliyesi'ndeki mahkeme salonlarının yetersiz olması nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel olarak hazırlanan Belediye Nikah Salonu'nda yapılan duruşmaya, tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.
Örgütün sözde 'Bolu İl İmamı' olduğu gerekçesiyle tutuklu yargılanan Şevket Kahraman, hakkındaki iddiaları reddetti.
Hayatının hiçbir döneminde terörle ilgi ve alakasının olmadığını ileri süren Kahraman, 'Demokrasiye ve halkın kendi kendini idaresine inanıyorum. Milletin iradesinin karşısında olan her türlü uygulamayı kınıyorum. 15 Temmuz darbe girişimini de lanetliyorum. Bu darbenin yapılmasında fikri destekte bulunduğum iddiasıyla yargılanıyorum. Ben darbeci değil bu darbenin mağduruyum. Yönetici sıfatıyla yargılanıyorum.' dedi.
Kahraman, geçmişten bu yana örgütle iltisaklı olan şirketlerde SGK kaydı olduğu için ve Cuma Kartal'ın yerine il ilamı olarak geldiği gerekçesiyle yargılandığını ifade ederek, 'Örgütün işleyişinde söz sahibi olduğum ve örgütü Adnan Daylan ile birlikte yönettiğim ifade ediliyor. Bu suçlamaların kurgu ve yönlendirmelerle yapıldığını düşünüyorum. Şahsıma bir yafta yapıştırılmıştır. Örgütle iltisaklı olan ve KHK'larla kapatılan okullarda edebiyat öğretmeni ve halkla ilişkiler uzmanı olarak çalıştım. Bu okullarda öğretmenlik yapmak çok önemlidir ve ayrıcalıktır. Bunu vurgulamak isterim. KHK ile kapatılan şirketlerde adımın geçmesi suç unsuru sayılamaz. Ayrıca yurt dışı çıkışlarımın bazıları oradaki eğitim faaliyetlerini tanıtmak içindir. Ben her gittiğim yerde kültürüm ve yapıyla alakalı yer ve kurumları ziyaret ettim. Bunu çekinmeden söylüyorum.' ifadesini kullandı.
-'Bolu'yu çok cazip bir yer olduğu için tercih ettim'-
Kahraman, 2015 yılında İstanbul'da yeni açılan Fatih Koleji'nde halkla ilişkiler bölümünde çalıştığı esnada okulda küçülme yapılması gerekçesiyle oradan ayrılmak zorunda kaldığını dile getirerek, bunun üzerine küçük bir şehir olması ve değişik cazibeleri ile Bolu'ya gelme kararı aldığını söyledi.
Sanık Kahraman, mahkeme başkanının il imamı olduğu gerekçesiyle yargılandığını hatırlatması üzerine, 'Benden önce il imamı olduğu ileri sürülen Cuma Kartal ile hiç görüşmedim. Sadece ismini duydum. Bolu'da örgütün elindeki gayrimenkullerin satılması ve sermaye azaltmaya yönelik benim talimat verdiğim ifade edilmiş. Ben bunları kabul etmiyorum. Ben burada ne müdür ne de farklı bir yönetici pozisyonunda çalışmadım. İl imamı olduğum farklı bir yönetim ve çalışma şekli uyguladığım ifade ediliyor. Ben bunları kabul etmiyorum. İl imamı olduğumu reddediyorum.' diye konuştu.
Mahkeme başkanının babasının evinde yapılan aramada bulunan bilgisayarda Fetullah Gülen'in videoları ve şiirlerinin bulunduğunu hatırlatması üzerine Kahraman, şunları söyledi:
'Bilgisayarımda yapılan aramada imaj kayıtları alınmış ve Fetullah Gülen'e ait videolarla şiirler olduğu görülmüş. Ben bunları indirip indirmediğimi hatırlamıyorum. Ben bu videoları indirmiş ya da izlemiş olabilirim. Bunu kabul ediyorum ama bu aramanın usulünce yapılmadığını düşündüğüm için bu delilleri reddediyorum.'
Öte yandan, duruşma arasında tahliye kararı verilen Hayrullah Konuk, Hasan Umur, Hacer Karagülle, Gürbüz Yavuz, Ayhan Yılmaz ve İbrahim Türkoğlu'nun duruşmaya tutuksuz olarak katıldığı görüldü.
Tutuklu sanık Şevket Kahraman'ın savunmasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verdi.
08.08.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Bolu Adliyesi'ndeki mahkeme salonlarının yetersiz olması nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel olarak hazırlanan Belediye Nikah Salonu'nda yapılan duruşmaya, tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.
İl Jandarma Komutanlığı bünyesinde bulunan İstihbarat Şubeden astsubay olarak emekli olduktan sonra örgütün dershanesinde 1 yıl kantin işletmeciliği yapan Tarık Dağ, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini söyledi.
Dağ, telefonunda tespit edilen örgütün gizli haberleşme uygulaması ByLock'u kullandığını emniyet ve savcılık sorgularında da itiraf ettiğini belirterek, 'Ben adı geçen programı indirdiğimi daha önceki ifadelerimde samimiyetle söyledim. Ancak bu hususlar tam olarak zapta geçmemiş. Jandarma astsubay olarak görev yaptığım son 11 yılda teknik istihbaratın komutanı olarak çalıştım. Emekli olduktan sonra sanal ve siber suçlar ile alakalı adliyelerde bilirkişi olmayı düşünüyordum. Kendimi geliştirmek için bazı programlar indirdim. ByLock, ICQ, Messenger ve Whatsapp gibi programları inceledim.' dedi.
Emekli olduktan sonra kantin işletmek istediğini ancak devlet okullarına ilişkin hiçbir ihaleyi kazanamadığı için örgüte ait Anafen Dershanesi'nin kantini için ihaleye girdiğini de ifade eden Dağ, 'Dershane o dönemde faal ve dönemin önde gelenlerinin çocuklarının eğitim aldığı bir kurumdu. Ağustos 2013-Haziran 2014 tarihleri arasında kantini çalıştırdım. 1 yıl sonra memleketim Denizli'ye taşındım. Bu durumun aleyhime suçlamaya dayanak yapılmasını kabul etmiyorum.' şeklinde konuştu.
Tarık Dağ, aynı soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Uğur Aktaş, Şafak Teke, Harun Savcı gibi isimlerle sohbet toplantılarına katıldığı yönündeki iddialara ise şu şekilde cevap verdi:
'Kantin işleticisi olarak çalışırken öğretmenlerin tanışma amaçlı toplantı davetlerine gittim. Mesleğim sebebi ile öğretmenlerin bana olan tedirginliklerini gidermek için bu davetleri kabul ettim. 17-25 Aralık sürecinden önce Erdem Yurdu'nda 1-2 kez bu tür toplantıya katıldım. Buralarda örgütsel faaliyet olmadı. Herhangi bir isim altında para toplanmadı. Tanışma amacı ile Allah rızası için katıldığım toplantılardı.'
Duruşmada, tutuklu sanık Temel Albayrak da savunma yaptı.
Savunmasında, örgütün finans kaynaklarından biri olan Anadolu Otoyolu üzerindeki AVM'deki bir restoranda şef garson olarak çalıştığını ifade eden Albayrak, 'Bizim çalıştığımız yere her kesimden insan gelir. Biz onlara hizmet ettiğimiz için bize bahşiş bırakırlar. Evimde bulunan 1 dolar da bana verilen bahşişlerdendir. O 1 doların yanında farklı ülkelere ait paralar da vardı. Onlar da polis ekipleri tarafından bulundu.' diye konuştu.
Evinde yapılan aramada ele geçirilen Fetullah Gülen'e ait kitaplar hakkında da savunma yapan Albayrak, 'AVM'de çalışanlar arasında dini bilgiler ve bazı kitaplarla ilgili yarışma yapılacaktı. Ben de bu yarışmaya katılmak amacıyla AVM'nin mescidinde bulunan bu kitapları ödünç aldım. Ama okuma fırsatım olmadı.' dedi.
Albayrak, firari sanık Adnan Daylan'ın yönlendirmesi ile çalıştığı restoranda yabancı uyruklu öğrencileri çalıştırdığı iddialarını da kabul ederek, 'Adnan Daylan beni çağırarak, yabancı birini göstererek ona yarı zamanlı iş vermemi söyledi. Ben de bunun yasak olduğunu jandarmanın yakalaması durumunda ceza alabileceğimizi söyledim. Bana 'kendi işyerimde kimi çalıştıracağımı bana mı soruyorsun' dedi. Ben de kabul etmek zorunda kaldım.' ifadesini kullandı.
Duruşmaya diğer sanıkların dinlenmesi için yarına kadar ara verildi.
10.08.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Bolu Adliyesi'ndeki mahkeme salonlarının yetersiz olması nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel olarak hazırlanan Belediye Nikah Salonu'nda yapılan duruşmaya, tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.
Örgüte ait evlerden sorumlu olduğu ve örgüte eleman kazandırdığı iddiasıyla tutuklu yargılanan Yusuf Ataoğlu, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
Ataoğlu, örgütün gizli haberleşme uygulaması ByLock'u kullandığı iddialarını da reddederek, 'Sonu 32 63 ile biten ve bir süre kullandığım 22 63 ile biten hatlarımda ByLock tespit edildiği belirtiliyor. Her iki hattım için de ByLock indirmedim ve kullanmadım. Tespit çalışmalarının güvenilir olmadığını ve bu nedenle tutuklamaya delil olarak gösterilemeyeceğini düşünüyorum.' dedi.
'Cemaat evlerinden sorumlu olduğu' iddialarının da tamamen gerçek dışı olduğunu savunan Ataoğlu, 'Bu iddiaları kabul etmiyorum. Tanık A.D, eski Bolu valisi aracılıyla gardiyan sınavlarına müdahale ettiğimi, soruları kendisine verdiğimi söylemiş. İftiradır. Tutuksuz yargılanan Serkan Özmarka'nın bahsettiği plaketi almadım. Tutuklu sanık Ertuğrul Fatih Tıraş, cemaat adına para toplamak için çek topladığımı söylemiş. Her hangi bir bankaya çek vermedim. Kabul etmiyorum.' ifadesini kullandı.
Sanık ifadelerinin ardından, avukatların tahliye taleplerini dinleyen mahkeme heyeti, ara karar verdi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan 5'inin adli kontrol şartıyla serbest kalmasına, tutuksuz yargılanan Erhan Uyman'ın ise tutuklanmasına karar verdi.
Duruşma, tanıkların dinlenmesi için ileri bir tarihe ertelendi.
Öte yandan, bazı sanık yakınları karara tepki gösterdi. Salonda bulunan polis ekipleri tarafından, tepki gösteren bir kişi gözaltına alındı.
İDDİANAME
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan ve Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 120 sayfalık iddianamede, firari sanıklar Adnan Daylan, Cuma Kartal, Suat Türkoğlu, Mustafa Çaka, Ahmet Çelebi ile tutuklu sanıklar Şevket Kahraman, Ali Osman Çelik ve Emin Sinoplu hakkında 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçundan 15 yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede 137 sanık hakkında ise 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Paralel yapı-13 Mayıs (2017) 'Bolu Yapılanması 145 sanık' davası
(12 Ağustos 2017, 14:58)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: