Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a yönelik suikast kuşkusu üzerine başlatılan ve Türkiye´deki Kontrgerillanın merkezi olarak gösterilen Özel Harp Dairesi´ne (ÖHD) uzanan soruşturmada iddianamenin yazımına başlandı. Kozmik odadaki belgeleri dışarı çıkartmasına izin verilmeyen Hakim Kayan belgeleri ve içeriklerini tek tek not almıştı. Hakim Kayan´ın not aldığı dosyaları kurumlara tek tek sorarak doğrulattığı ortaya çıktı. Özel Harp´e bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu´nda 26 gün boyunca hakim tarafından çok gizli inceleme yapılmış, incelemeye devlet sırrı gerekçesiyle savcılar ve polis alınmamıştı. Kontrgerillacıları şok eden merkezlerine hakim ve savcı nezaretinde yapılan baskın sonrası, 1 yıldır ses çıkmaması üzerine soruşturmanın örtüleceği iddia ediliyordu.
Tamamı >   1.12.2010

´Derin devlet bitmedi. Derin devleti en çok sarsan şey kozmik odaya girilmesiydi´ diyen Doç. Dr. Emre Uslu; çok çarpıcı bilgiler içeren ´Dün Kürtler Bugün Cemaatler´ adlı kitabını yayınladı: ´İlk olarak orada savcının açıklamasına göre 20 adet dosya ayrıldı ve bunlarda suç unsuru olduğu ifade edildi. Bunlarla ilgili hukuki süreç henüz başlamadı. Belki başlar bilemiyoruz. Ya da sessizce kapatılacak. Kozmik odaya girilmesinden sonra derin devlet bütün planlarını revize etti. Hem planlar hem de planlarda kullanılan beyaz ve siyah kuvvetler yeniden yapılandırılmaya başladı. Yani derin devletin re-organize olması kararı çıktı. Hatırlar mısınız bilmem Ankara´da içi bomba dolu bir kamyon durduruldu. Neydi bu? Bu yeniden yapılanmanın bir sonucu. O bombalar Seferberlik Tetkik Kurulu´na bağlı bir kamyonda çıktı. Muhtemelen bu yeniden yapılanma içinde bir transferdi. Benzer biçimde, bu Seferberlik Tetkik Kurulu´nda görevlendirilmiş subaylar yeniden organize edildi. Özellikle asker çocuklarından seçilen yeni bir ekip kurulmaya başlandı. 2011 seçimleri, derin devlet için hayat memat meselesi. AK Parti´nin iktidardan düşürülmesi en azından bir koalisyon çıkartılması için her şey yapılacak. Son dönemde bunun işaretleri özellikle dış basında verilmeye başlandı.
Tamamı >   29.11.2010

Başbakan Yardımcısı Arınç´a suikast iddialarıyla gündeme gelen Seferberlik Tetkik Kurulu´ndaki aramadan sonra deşifre olan tüm kod, şifre, plan ve stratejiler yenilendi. Aramayla ilgili iddianame de hazırlanıyor. Henüz tamamlanmayan iddianamenin Savcı Mustafa Bilgili tarafından Eylül ayında mahkemeye sunulması bekleniyor. Mahkemeye sunulacak iddianame ile birlikte çok özel bir şekilde tutanağa geçirilen belge ve bilgilerin imha edilip edilmeyeceğine de karar verilecek.
Tamamı >   18.8.2010

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ´un internete düşen ve TSK´nın da onayladığı ses kaydını değerlendiren hukukçular, ortak bir görüşte birleşti: O sözler, Başbakan Yardımcısı Arınç´ı takip dosyasına Başbuğ´u da dahil eder...
Tamamı >   21.2.2010

Genelkurmay Başkanı Başbuğ´a atfedilen şok bir ses kaydı ortaya çıktı. Orjinali Metacafe.com´da yayınlanan ses kaydında Bülent Arınç´a yönelik suikast girişimi ve Kozmik odadaki aramalarla ilgili inanılmaz sözler var. Başbuğ´un: ´Ben izin vermeseydim kozmik odaya nah girerlerdi´ sözleri dikkat çekiyor.
Tamamı >   19.2.2010

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a suikast iddiasıyla Seferberlik Tetkik Kurulu´nda yapılan arama hakkında Genelkurmay´ın ´Belgelerin Genelkurmay Adli Müşavirliği´nce saklanması´ talebi Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kısmen kabul edildi. Mahkeme, 7 gizli belgeye savcıların el koymasının reddi talebini reddederken, CD ve harddisk kopyalarının sivil savcılıkta saklanmaması talebini ise kabul etti.
Tamamı >   11.2.2010

Özel Harp Dairesi´ne (ÖHD) bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu´nda arama yapan Hakim Kadir Kayan Kozmik oda ile ilgili raporunu savcılığa verdi. Raporda kozmik odalardaki belgelerle ilgili detaylara yer verilmezken sadece darbe iddiaları ile ilgili ´delil bulunmuştur´ ya da ´bulunamamıştır´ tespiti yer alıyor. Bu rapor özel yetkili savcı Mustafa Bilgili´nin yürüttüğü soruşturmayı yakından etkileyecek. Hakim Kadir Kayan´ın sunduğu raporda ´kozmik odada hükümete karşı darbe iddiaları ile ilgili emir, talimat ve bulgu bulunmuştur´ tespitinin yapılması durumunda gözaltına alınıp serbest bırakılan askerler hakkında dava açılması gündeme gelebilecek. Savcı Bilgili´ye sunulan raporda ´Hükümete darbe iddialarını destekleyecek delil bulunamamıştır´ tespitinin yapılması durumunda da askerlere takipsizlik verilmesi ihtimali ağırlık kazanacak. olumlu ya da olumsuz görüşü destekleyen delillerle ilgili ne soruşturma savcılığına ne de şüphelilere herhangi bir bilgi verilmeyecek. Ancak dava açılması durumunda kozmik odadaki aramaya ilişkin kimi belgeler mahkeme heyeti tarafından incelenebilecek.
Tamamı >   8.2.2010

Devlet sırrı niteliğindeki evrakların saklandığı ileri sürülen Özel Harp Dairesi´ne (ÖHD) bağlı Ankara Seferberlik Tetkik Kurulu´ndaki kozmik odalara Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a yönelik suikast iddialarını araştırmak üzere giren Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Kadir Kayan´a yönelik tehditlerin giderek artmaya devam etmesi üzerine, koruma seviyesi kırmızıya yükseltildi.
Tamamı >   3.2.2010

Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili´nin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a yönelik suikast iddiası ile ilgili soruşturmayı büyük bir titizlik içerisinde sürdürdüğü öğrenildi. Soruşturmayı giderek derinleştiren savcı Bilgili´nin, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen soruşturmayı şu aşamada askeri savcılığı devretmek istemediği öğrenildi.
Tamamı >   27.1.2010

Kozmik Oda´da 26 gün arama yapan Hakim Kayan 36 dosyayı ´suç var´ gerekçesiyle mühürlediği öğrenildi. Dosyalarda Arınç suikastı dışında bazı eylemler de olduğu iddia edildi.
Tamamı >   26.1.2010

Halen süren bir soruşturmada Genelkurmay açıklama yaparak suç işledi. Hakim Kadir Kayan ´kozmik oda´ aramasını tamamladı ama sonuçları ondan önce Genelkurmay açıkladı. Hakim adına açıklama yapan Genelkurmay bir suç unsuruna rastlanmadığını ayrıca Kayan´ın gördüğü belgelerin imha edileceğini belirtti. Oysa orada suç olup olmadığına aramayı yapan hakim karar verebilir. Genelkurmay´ın taraf olduğu bu soruşturmada ´suç unsuru yok´ demesi anlaşılır değil. Ayrıca belgelerin imha edilecek olması kamuoyunda yeni soru işaretlerinin oluşmasına neden oldu...
Tamamı >   23.1.2010

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a yönelik suikast ve izleme iddialarıyla başlayan soruşturma kapsamında Özel harp Dairesi´ne (ÖHD) bağlı Seferberlik Bölge Başkanlığı´nda yapılan aramada imajı alınan bilgisayarların şifreleri çözülüyor. Arınç´ın evinin çevresinde gözaltına alınan Binbaşı İ.G.´nin bilgisayarında üç ayrı klasörde 80 kişilik bir listeye ulaşıldı. Listedeki isimler için ´canlandırılanlar´ nitelemesinin yapıldığı öne sürüldü. Savcılığın soruşturmanın ilerleyen safhasında 80 kişinin ifadesini alacağı belirtiliyor. Bu ´canlandırılanlar´ listesinin Özel Harp Dairesi´nin uykudaki sivil uzantılarının bir bölümü olduğu ve iç düşman denilen kendi halkına karşı eyleme geçmek üzere canlandırıldığı (uyandırıldığı, aktif göreve çağrıldığı) ileri sürüldü.
Tamamı >   21.1.2010

Özel Harp Dairesi´ne (ÖHD) bağlı Seferberlik Tetkik Kurulu´nda 25 Aralık´ta başlayan aramaların sona erdiği bildirildi. Savcılara devlet sırrı gerekçesiyle izin verilmemesi üzerine aramaları bizzat yapan Hakim Kadir Kayan, 26 günlük sürede suç oluşturan belgeleri inceleyerek not etti. Hakim Kayan, tuttuğu notları tutanağa dönüştürerek, soruşturmayı yürüten savcı Mustafa Bilgili´ye verecek.
Tamamı >   20.1.2010

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a suikast iddialarını soruşturan Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, sorgulandıktan sonra serbest bırakılan 8 askere dava açmaya hazırlanıyor. Binbaşı İ.B.´nin bilgisayarında bulunan 30´a yakın şifreli isimle ilgili inceleme yapan teknik heyet de elde ettiği bulguları Bilgili´ye verecek. Özel Harp Dairesi´nde arama yapılması kararını veren Ankara Hakimi Kadir Kayan ise halen gizli belgelerin bulunduğu kozmik odalarda aramalarını sürdürüyor.
Tamamı >   19.1.2010

Özel Harp Dairesi´ne (ÖHD) bağlı Seferberlik Bölge Başkanlığı´nda başlatılan iki aşamalı ´kozmik inceleme´ çerçevesinde 30 kişilik bir listeye ulaşıldı. Söz konusu isim listesinin şifreli olarak yazıldığı, listedeki isimlerin karşısında sivil ya da asker olup olmadığı, görevlerinin ne olduğunun net olarak yer almadığı, ancak şifreli tanımlamalar nedeniyle dikkati çektiği belirtildi. İmaj çalışması sonrasında bulunan isim listesinin ne anlama geldiğinin çözülmesi için ayrıntılı çalışma başlatıldığı öğrenildi.
Tamamı >   17.1.2010

Mustafa Yurttav: Belki de bir dış servis Bülent Arınç´a suikast yapma hazırlığında idi ve o servisin muhtemel suikast planını çözmek için özel çalışma yapılıyordu! Zira bu önemli bilgiyi MİT, Emniyet ve Jandarma ile paylaşmak sakıncalı olabilirdi. MİT, Emniyet ve Jandarma içinde ne malum ki o dış servise çalışan olmasın! Dolayısıyla denebilir ki bu güzide birimimiz milli mücadele yıllarındakinden daha büyük tehdit altında olan ve vatan sathına yayılmış düşmanlardan ülkeyi korumak için etkin bir İKK çalışması içinde idi!
Tamamı >   14.1.2010

Ergenekon tutuklusu Serdar Öztürk´ün, Başbakan Yardımcısı Arınç´a suikast olacağını ve Özel Harp Dairesi´nde (ÖHD) arama yapılacağını 18 gün önceden bildiği iddiası, Ergenekon yayın organı ART TV´de dile getirildi.
Tamamı >   13.1.2010

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç´a yönelik suikast iddiasıyla ilgili soruşturma kapsamında Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı´nda arama yapan Hakim Kadir Kayan´ı yıldırma çabaları sürüyor. Daha önce defalarca cep telefon mesajları sonra mermili mektupla tehdit edilen Hakim Kayan ve soruşturmayı yürüten özel yetkili Savcı Mustafa Bilgili´ye son olarak da iki mektupla gözdağı verildi.
Tamamı >   12.1.2010

Bülent Arınç´a suikast girişimi ve ´düğmeye basılmış gibi´ birbiri ardına yaşanan sosyal vakalardaki rolüyle gündeme gelen Özel Harp Dairesi´nin (ÖHD) (diğer adıyla Seferberlik Tetkik Kurulu), 2008´de konsept değiştirdiği ve 150 bin kişilik sivil gücüyle ´İç tehdit´e karşı harekete geçtiği iddia ediliyor. Bu iddialara, Özel Harp Dairesi´nde 1984-1988 arasında Harekat Şube Müdürü olarak Kurmay Yarbay rütbesiyle görev yapan emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi de açıklamalarıyla katıldı.Özel Harp´ten emekli Tuğgeneral Tanrıverdi, dairenin 150 bin kişilik sivil gücünün olabileceğini söyledi ve buna delil olarak da 2008´de Daire bölge başkanlık sayılarının arttırılmasını ve aynı sene Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt´ın vatandaşları Özel Harp Dairesi´ne ´sivil´ olarak katılmaya çağırmasını gösterdi. Bu yarı-sivil gücün kozmik odada inceleme başlatıldığını görünce operasyonel olarak harekete geçmiş olması olasılıklar arasında gösteriliyor. Mümtazer Türköne, Edirne´de DHKP-C´lilere yönelik linç girişimlerinin birilerince ısrarla sürdürülmeye çalışılmasını ve kalabalık içinde Edirne dışından gelmiş çok sayıda asker emeklisi ve askeri istihbaratçının polis kontrollerinde tespit edilmesinden hareketle, Özel Harp Dairesi´nin Edirne´de provokasyonlar çıkarmak için harekete geçmiş olabileceğini dile getirmiş, aynı endişeye Türk Ocakları da katılmıştı.
Tamamı >   12.1.2010

Mümtazer Türköne: Taraf Gazetesi´nin 2 Haziran 2008 tarihli ´Özel Harp´ haberinin değerini çoğu kimse kavrayamadı. Bu haber, Seferberlik Tetkik Kurulu bölge başkanlıklarının sayısının tedricen iki katına çıkartılacağını ve bu örgütün görev alanının her konuyu kapsayacak şekilde değiştirildiğini konu ediyordu. Yeni gayri nizami harp yaklaşımında yurtiçi uygulamalar bölümünde ´Fiziki, ekonomik, psikolojik, siyasi vb. işgal ve/veya teşebbüs durumunda işgali ortaya çıkarmak, karşı tedbirleri uygulamak´ görevi bu örgüte veriliyor. Kelimeler adam öldürmez, ama iri iri kelimelerden bu akla zarar cümleyi kuranların elinde silah varsa, hiçbirimizin hayatı emniyette değildir. O yüzden üzerine gitmemiz gerekiyor. Ne demek ´ekonomik işgal´? Ya ´siyasi işgal´? Mesela kurmay eğitimi almış bir askere bile, iç düşman yaratmak için komplo peşinde koşan askerlerin yol açtığı risk faktörü yüzünden Türkiye´nin kredi notunun bir türlü yükselemediğini, Yunanistan´a göre 1,5 oranında fazladan faiz ödediğimizi anlatabilir miyiz? Bir asker ekonomi hakkında ne bilir ki, ´ekonomik işgal´e karşı tedbir bulabilsin? Peki ´siyasi işgal´ dediğiniz ne Allah aşkına? Varsayalım ki bir siyasi işgal durumu (nasıl bir şeyse) tespit ettiniz; karşı tedbir kabilinden ne yapacaksınız? Darbe mi? Karşımızda duran kafanın düpedüz komitacı yöntemleri ile iktidara söz geçirmek veya doğrudan iktidar olmak peşinde koşan ilkel bir kafa olduğunu, bu emellere ´karşı tedbirler´ adıyla kılıflar hazırladığı ortada değil mi? Babadan yani İttihatçılıktan kalma yöntemlerle iş gören komitacılar bunlar. Bir seri cinayetten sonra Enver Paşa´yı öldürmeye karar veren Yakup Cemil ile, genelkurmay başkanlarına veya kuvvet komutanlarına suikast hazırlayanlar ve hakime-savcıya sekizer adet mermi gönderenler arasında ne fark var? Komitacılık çete yöntemleri ile, yani beğenmediğin adamı öldürerek ülke yönetmek demek.
Tamamı >   11.1.2010