Şemdinli davasının Van Ağır Ceza Mahkemesi´ne dönmesinin ardından müdahil avukatlar, Yaşar Büyükanıt´ın da davaya dahil edilmesi için girişim başlatıyor.
Tamamı >   20.5.2011

Büyükanıt´a ithaf olunur.. Cinayet işlemesine rağmen ´iyi çocuktur´ diyerek sahip çıktığı askerlerden biri, serbest bırakılınca tekrar cinayet işledi, hırsızlık yaptı.. Şemdinli´de ´Umut Kitap Evi´nin bombalanması olayının sanıklarından Tanju Çavuş, Isparta Eğirdir´de Salih Uçar adlı vatandaşın 2008´de öldürülmesi, arabasının da gasp edilmesi suçu mahkemece sabit görülerek 22 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tanju Çavuş, Şemdinli´de 1995´te ´Umut Kitap Evi´nin bombalanmasına da karışmış, ardından kalabalığın üzerine ateş açarak bir kişiyi öldürmüş, beş kişiyi de yaralamıştı. Van 3. Ağır Ceza´da yargılanan sanıklar 39´ar yıl ağır hapis cezası ile cezalandırılmış, ancak devreye giren kontrgerillacılar tarafından dava askeri mahkemeye aldırılarak, Tanju Çavuş ve diğer sanıklar serbest bırakılmıştı. Cinayet işlediği halde serbest bırakılan Çavuş´un birkaç yıl sonra tekrar cinayet işlemesi kamuoyunu isyan ettirdi.
Tamamı >   14.5.2011

Şemdinli Davası 5 yıl sonra yeniden özel yetkili Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülecek. Davaya ilk olarak bakan Van 3. Ağır Ceza mahkemesi, 1996 yılında davayı sonuçlandırmış ve sanıkları 39 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Ancak dava Yargıtay ve HSYK´nın devreye girmesiyle skandal şekilde askeri mahkemeye gönderilmiş, mahkeme üyeleri de görevlerinden alınmıştı. Uyuşmazlık Mahkemesi´nin emsal niteliğindeki kararıyla birlikte, Ergenekon ve Balyoz sanıklarının asker oldukları için askeri mahkemede yargılanmaları gerektiği tezi de çökmüş oldu.
Tamamı >   13.5.2011

Meslekten ihraç kararı HSYK tarafından iptal edilen ve mesleğine dönüş yolu açılan Savcı Sarıkaya, fiilen geri dönüş için gerekli evrakları tamamlayarak HSYK´ya başvurdu. Sarıkaya´nın mesleğe resmen başlayabilmesi için Kurul´a başvurup ´mesleğe kabul´ ve ´atama´ talebinde bulunması gerekiyordu. Kurul´un, Sarıkaya´nın talebini bugün veya perşembe günkü toplantısında ele alması bekleniyor. Gün içinde kurulun toplandığı, akşama doğru da Sarıkaya´nın mesleğe kabul edildiği, diğer Savcı Sacit Kayasu hakkındaki ihraç kararının da iptal edildiği haberi geldi. Kayasu emekli olduğu için ancak avukatlık yapabilecek.
Tamamı >   26.4.2011

Hakimler ve Savcılar Kurulu´nun hakkındaki ihraç kararını kaldırmasını değerlendiren eski Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, ´Görevime geri döneceğim ve ayrıca ihraç sebebine dayanarak bazı komutanlara ödediğim tazminatları devletten geri talep edeceğim´ dedi. Hazırladığı Şemdinli iddianamesine bazı komutanları da dahil etmesi nedeniyle, yani hukuka aykırı birşey yapmadığı halde dönemin HSYK´sınca ihraç edildi ve avukatlık dahi yapamaz hale getirilerek açlığa mahkum edildi. Bununla da yetinilmeyerek bazı komutanlar tarafından açılan tazminat davalarıyla da adeta ekonomik lince uğratılan Sarıkaya maddi olarak çok zor günler geçirdi. Sarıkaya´nın hazırladığı iddianame ise mahkemelerce kabul edildi, sanıklar ağır cezalara çarptırıldı.
Tamamı >   15.4.2011

HSYK, Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt´ı iddianameye koyan Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya ile 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına yönelik ilk iddianameyi hazırlayan Savcı Sacit Kayasu´nun da aralarında bulunduğu meslekten atılan 52 hakim ve savcının geri dönüş talebini görüşmek üzere bugün toplanıyor. İlerleyen saatlerde alınan bazı kararlar medyaya yansıdı. Buna göre Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya´nın ihraç kararı kaldırıldı. HSYK ayrıca Erzincan Ergenekon soruşturmasını yürütürken HSYK müdahalesiyle özel yetkileri kaldırılan Savcı Osman Şanal´ın yetkilerini de iade etti. Kurulda bugün 12 savcının durumu görüşüldü, 10´unun ´geri dönüş´ talebi reddedildi.
Tamamı >   14.4.2011

Askeri Yargıtay Başsavcılığı, 2005 yılında Şemdinli´de yaşanan olaylarla ilgili sanıkların sivil mahkemede yargılanması gerektiğini savundu. Sivil mahkemelerin elinden skandal şekilde alınan dava, aktarıldığı Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi´nde görülmekteydi. Ancak geçen yıl çıkarılmaya çalışılan ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen ´sivillere karşı işlenen suçlara sivil mahkemelerin bakması´ yasası ertesinde askeri mahkeme sürpriz şekilde davayı Hakkari´deki sivil mahkemeye göndermeye karar verdi. Sanıklar buna itiraz ederek askeri yargıtaya başvurdu. Ancak 12 Eylül 2010 tarihinde referandumla kabul edilen anayasa değişikliği paketindeki 15. madde, ´Anayasal düzene karşı suç işleyen, darbe yapan veya darbe girişiminde bulunan askerlerin, sivil mahkemelerde yargılanması´ esasını getirerek askerlere ve askeri mahkemecilere zaten başka seçenek bırakmamıştı.
Tamamı >   18.2.2011

HSYK tarafından meslekten ihraç edilen Şemdinli eski Savcısı Ferhat Sarıkaya mesleğe yeniden dönmek için harekete geçti. Sarıkaya ile ilgili son sözü HSYK söyleyecek. Sarıkaya, Şemdinli olayları hakkında hazırladığı iddianamede Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Büyükanıt´a da yer verdiği için HSYK´daki kontrgerillacılar tarafından skandal şekilde meslekten ihraç edilmiş, kamu kurum ve kuruluşlarında dahi çalışması yasaklanmıştı. Ancak ilginç şekilde Sarıkaya´nın hazırladığı iddianame Van mahkemelerince kabul edilmiş ve sanıklar ağır hapis cezalarına çarptırılmıştı.
Tamamı >   9.2.2011

Jandarma Kriminal, ıslak imzanın Albay Çiçek´e ait olduğu raporunu verince askeri savcılık harekete geçerek, tutuklanması talebiyle Çiçek´i mahkemeye sevketmiş, ancak askeri mahkeme Dursun Çiçek´i tutuklamayarak serbest bırakmıştı. Bu gelişmeler üzerine askeri yargının da hukuka uygun işlemeye başladığına inanan kamuoyunun yanıltıldığı anlaşıldı. Askeri mahkemenin Albay´ı tutuklamayarak serbest bırakmasının arkasındaki nedenlere ulaşan Star, durumun çok farklı olduğunu ortaya çıkardı: Albay, askeri savcılık tarafından mahkemeye ´İrtica İle Mücadele Planı´nı hazırladığı´ için değil, ´ast üst ilişkisini zedelediği´ gerekçe gösterilerek tutuklanması talebiyle sevkedilmiş. ´Ast üst ilişkisini zedelemek´ suçlaması ise tutuklamayı gerektirmeyeceği kesin olan bir suçlama olarak değerlendiriliyor.
Tamamı >   16.3.2010

2005´te Hakkari´nin Şemdinli ilçesinde Umut Kitap Evi´nin bombalanmasının bir EMASYA faaliyeti olduğu ortaya çıktı. Sanık astsubaylar olay günü ilçe merkezinde bulunmalarını ve kitabevi sahibi Seferi Yılmaz´a ilişkin takiplerini istihbarat çalışması olarak açıklamıştı. Şemdinli İddianamesi´ne göre Savcı Ferhat Sarıkaya, bu durumu EMASYA çalışmaları çerçevesinde değerlendirdi. Ancak emniyetin sorumluluk alanında faaliyette bulundukları için astsubayların savunmasını kanunsuz buldu. Sarıkaya, EMASYA´nın delili olarak da sanık astsubaylarda bulunan dönemin İl Jandarma Alay Komutanı Erhan Kubat´ın imzasını taşıyan görevlendirme emrini gösterdi. Bunun üzerine savcılık, Erhan Kubat ile dönemin 2. Ordu komutanı ve Kara Kuvvetleri komutanı hakkında dosya hazırlayarak soruşturulmaları için Genelkurmay´a iletti.
Tamamı >   2.2.2010

Hakkari´nin Şemdinli İlçesinde Umut Kitapevi´nin muvazzaf askerlerce bombalanması davasına bakan askeri mahkeme ´görevsizlik´ kararı vererek davayı Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderdi. Bu karar son derece ilginç bulundu. Çünkü daha dün Anayasa Mahkemesi, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasını getiren yasa değişikliğini iptal etmişti. Ayrıca, başlangıçta Van 3. Ağır Ceza mahkemesinde görülen dava ağır cezalarla sonuçlandıktan sonra HSYKve Yargıtay´ın devreye girmesiyle çarpıcı şekilde Kontrgerillacılar tarafından adeta zorla askeri mahkemeye gönderilmiş, asker sanıklar da ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmişti. Oysa sivil mahkeme sanıkları 39´ar yıl ağır hapis cezalarına çarptırmıştı.
Tamamı >   22.1.2010

Van Ağır Ceza Mahkemesi´nde devam eden Şemdinli davasında askeri savcı, askeri alanda yapılan son düzenlemeyi dikkate alarak, dosyaya görevsizlik kararının verilip, dava dosyasının Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderilmesini talep etti. Ancak bu konuda karar verilmeyen duruşma 22 Ocak 2010 tarihine ertelendi. Davaya ilk olarak Van Ağır Ceza mahkemeleri bakmış, sanıkları suçlu bularak 39´ar yıl ağır hapis cezalarıyla cezalandırmıştı. Daha sonra HSYK ve Yargıtay´ın devreye girmesiyle iddianameyi hazırlayan Savcı Ferhat Sarıkaya meslekten atılmış, dava adeta sivil yargıdan zorla koparılarak askeri mahkemeye aktarılmış, askeri mahkeme de ilk duruşmada sanıkları tahliye etmişti.
Tamamı >   18.12.2009

Hava Kuvvetleri´nde ´Karargah Evleri´.. Deniz Kuvvetlerinde ´Kafes Cuntası´.. Jandarma´da, ´Cumhuriyet Çalışma Grubu´ ve ´Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz, Eldiven´ darbe plancıları.. Genelkurmay Karargahı´nda, ´Bilgi Destek Planı, Lahikası ve Harekat Planı, İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ yapan ıslak imzacılar..
Tamamı >   26.11.2009

Doğu Perinçek´in İşçi Partisi´ne bağlı yayın organları Aydınlık Dergisi ve Ulusal Kanal televizyonunda dün yapılan aramaların Ergenekon kapsamında olduğu ve 2004 yılında Başbakan Erdoğan ile KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat arasında yapılan telefon görüşmesinin Ergenekon üyesi Albay Atilla Uğur tarafından yasadışı olarak gizlice kaydedilip Aydınlık´ta yayınlanması sebebiyle gerçekleştirildiği öğrenildi. İçerideki çeşitli belge ve CD´lere incelemek üzere el koyan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, aramaların ardından Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım ve Ulusal Kanal İstihbarat Şefi Ufuk Akkaya´yı gözaltına almıştı. Ele geçen CD´lerde ilk bilgilere göre BM temsilcisi Alvero De Soto´yla yapılmış bir görüşmenin de bulunduğu öğrenildi. Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz tarafından Dost Tarikatı davası ile ilgili hazırlanan raporda Ergenekon sanıklarından Atilla Uğur´un Başbakan Erdoğan´ı 2004 yılında dinlettirdiği iddiaları yer almıştı. Ergenekon tarafından 2004´te yapılan gizli dinlemenin örgüt üyeliğiyle yargılanan Perinçek´in Aydınlık dergisinde bugünlerde yayınlanması örgütün halen faal olduğunu, üzerindeki şaşkınlığı attığını, savunma konumundan saldırı konumuna geçtiğini ve elde ettiği gizli bilgileri servis etmeye başladığını gösteriyor. Bu çarpıcı gerçeğin ortaya çıkmasıyla, yetkililerin Ergenekon örgütünün ve ´1´ numarasının üzerine daha fazla gitmemek için örgütle anlaştığı ve Ergenekon operasyonlarının artık yapılmayacağı iddiaları da çürümüş oluyor.
Tamamı >   20.10.2009

Van Askeri Mahkemesi´nde bugün devam edilen Şemdinli Davası´nda, ´Askeri Yargıya Tırpan´ konulu yasa değişikliği üzerine sanık avukatlarının yaptığı ´görevsizlik ve davanın tekrar sivil mahkemeye gönderilmesi´ talebi reddedildi. Şemdinli Davası´nın zorla aktarıldığı askeri mahkemenin davanın tekrar sivil mahkemeye gönderilmesi talebine direnip direnmeyeceği kamuoyunca merakla bekleniyordu. Bu karar çok önemliydi. Çünkü eğer gönderecek olursa sanıkların sivil mahkeme tarafından yargılamalarının zaten yapılıp tamamlandığı ve 39´ar yıl ağır hapis cezaları almış oldukları şok gerçeğini asker ve sivil derin güçlerin kabul etmeleri sonucunu getirecekti. Sembol bir dava haline gelen Şemdinli Davasında askeri mahkemenin bugün verdiği ´dava bende kalsın´ kararı, askeri otoritenin sivil otoriteye direnme ´azmi ve kararlılığını´ en azından şimdilik sürdürmeye devam edeceği şeklinde yorumlanıyor. Meclis´in çıkardığı yasa düzenlemesi sonrası eski Yargıtay onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, askeri mahkemeleri ellerindeki davaları sivil mahkemelere göndermemeye çağırmıştı. Duruşmada asker sanıkların avukatları Sabih Kanadoğlu´nun gösterdiği taktiğe uyarak Anayasayı örnek gösterdi ve sivil mahkemenin reddedilmesini istedi. Sanık avukatlarının sivil mahkemenin reddedilmesi için gösterdiği ´müvekkilleri astsubayların işlemekle suçlandıkları suçların görevdeyken gerçekleştiği´ gerekçesi akıllara Albay Temizöz´ü getirdi. Temizöz´ün avukatları da müvekkillerinin görevdeyken işlenmiş suçlarla suçlandığını ileri sürerek davanın sivil değil askeri mahkemelerde yapılmasını talep etmişler ancak talepleri reddedilmişti. Burada çelişkili ve tuhaf bir durum ortaya çıkmış oluyor. Görevi sırasında sivilleri infaz ettiği suçlamasıyla Albay Temizöz halen sivil mahkemede yargılanıyorken, güya görevleri sırasında sivillerin kitabevini bombalayan astsubaylar ise askeri mahkemede yargılanıyor. Birisi yanlış olmalı ama hangisi?..
Tamamı >   9.10.2009

Yarın çok önemli bir karar verilecek. Hakkari´nin Şemdinli ilçesinde Umut Kitapevi´nin bombalanması olayıyla ilgili Van Askeri Mahkemesi´nde 2 astsubay ile bir PKK itirafçısının tutuksuz yargılandığı davaya yarın devam edilecek. Duruşmada, askeri sanıkların sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açan yasal düzenlemenin ardından müdahil avukatlarının yaptığı görevsizlik talebi görüşülecek. Yasal düzenleme gereği görevsizlik kararı verilmesi halinde dosya TCK 250. madde ile ilgili suçlara bakacak olan Van 3. veya 4. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderilecek. Şemdinli Davası´nın zorla aktarıldığı askeri mahkeme davanın sivil mahkemeye aktarılması sonucunu getiren son yasa değişikliğine mi uyacak yoksa eski Yargıtay onursal Başsavcısı Kanadoğlu´nun isyan çağrısına mı uyacak?.. Eğer sivil mahkemeye aktarılırsa zaten sanıklar hakkında verilmiş olan 39´ar yıllık ağır hapis cezaları geçerli olacak mı yoksa HSYK´nın devreye girmesiyle değiştirilmiş olan sivil mahkemenin yeni heyeti davayı yeniden mi görecek?.. Bu yeni heyet atanır atanmaz eski heyetlerin verdiği ağır hapis cezalarına rağmen davayı askeri mahkemeye aktarmış, askeri mahkeme de sanıkları ilk duruşma da tahliye ederek Kontrgerillanın varlığını tescillemişti. HSYK´cılar görevlerinden aldığı önceki mahkeme heyet üyelerini ise sürgün cezalarıyla dağıtmıştı. Bu hakimlerin tek suçu davanın sivil mahkemede görülmesinde direnmeleriydi. Bu açılardan yarın verilecek karar çok önemli ve askeri otoritenin sivil otoriteye direnme ´azmi ve kararlılığını´ sürdürüp sürdürmeyeceğini de göstermiş olacak..
Tamamı >   8.10.2009

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen faili meçhuller davasının ikinci duruşması yarın yapılacak. Albay Cemal Temizöz´ün 9 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılandığı davada dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor. Tanıkların ifadelerini geri çekmeleri için yapılan baskılar, cezaevi görüşme kayıtları ile gün yüzüne çıktı. Savcılık bu kayıtları dava dosyasına ekledi. Temizöz davasındaki tanıklara yönelik baskıların giderek artmasının bizzat Genelkurmay başkanı İlker Başbuğ´un bu tanıkları açıkça eleştirip güvenilmez olduğunu ilan etmesi sonrasına denk geldiğine dikkat çeken hukukçular, Genelkurmay Başkanının tanıklara baskı yapmak veya baskıya yol açmak yerine bizzat bu davaya müdahil olarak söylemek istediklerini orada söyleyebileceğini, böylece hukuka saygı gösterilmiş olacağını, aksi halde hukuka intikal etmiş soruşturma ve davalara böyle baskı uygulamaya devam etmenin Genelkurmay´ın kamuoyundaki itibarını aşındırmaktan başka bir işe yaramayacağını ifade ediyorlar.
Tamamı >   17.9.2009

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, darbecilerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açan kanunu onayladı ve bu kanun maddesi resmi gazetede yayınlanarak bugünden itibaren yürürlüğe girdi. Genelkurmay Başkanları ile Kuvvet Komutanları Cumhuriyet tarihinde ilk kez sivil özel savcıların soruşturma kapsamına girdi. Gül, onay verirken askerin ortaya koyduğu tereddütlerin de giderilmesini istedi. Askerlik hizmeti bakımından disipline ve hukuki güvencelere ilişkin olarak ortaya çıkması muhtemel endişeleri giderecek kanuni düzenlemelerin ´ivedilikle´ yapılması gerektiğini vurguladı. CHP, Cumhurbaşkanının onayından üzüntü duyduğunu belirterek iptal için yasayı Anayasa Mahkemesine götüreceğini açıkladı. Son derece kritik bir içeriğe sahip olan yasa değişikliği ile sivillere yönelik askerlerin karıştığı suçlar artık askeri mahkemelerde değil sivil mahkemelerde yargılanacak. Bugünden itibaren geçerli olan yasa değişikliğinin önemi sadece yeni işlenecek suçları değil halen davaları görülmekte olan işlenmiş suçları da kapsıyor olması. Örneğin sivil mahkemeden alınarak askeri mahkemede gördürülen Şemdinli Davası, tekrar sivil mahkemelerde görülmeye devam edecek. Aslında Şemdinli Davası için sivil mahkemeler karar vermişti. Sanıklar ağır hapis cezalarıyla cezalandırılmış, ancak açık ayak oyunlarıyla aktarıldığı askeri mahkemenin daha ilk duruşmasında asker sanıklar tahliye edilerek tutuksuz yargılanmaya devam edilmiş ve bu durum şaşkınlığa yol açmıştı.
Tamamı >   9.7.2009

Skandal eylem planında imzası bulunan Albay Dursun Çiçek, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanarak Hasdal Askeri Cezaevi´ne gönderilmişti. Örgüt üyesi olmakla suçlanan Çiçek´in tutuklanmasına Avukat Serdar Öztürk´ün ofisinde bulunan belgeyle birlikte yan delillerin ´kuvvetli şüphe´ oluşturmasının sebep olduğu bildirildi. Ancak kararı veren mahkemede dün olağanüstü gelişmeler yaşandı. İtirazı görüşecek olan 14. Ağır Ceza Mahkemesi´ne, heyette üye eksikliği olduğu gerekçesiyle geçici görevle hakim atandı. İstanbul Adalet Komisyonu, hakim Faik Saban´ı görevlendirdi. Mesai saati bitmesine rağmen mahkeme yeni üyeyle birlikte itirazı incelemeye aldı. Tutuklama kararını veren hakim heyette bulunmadı. Jet hızıyla yapılan incelemenin ardından Çiçek´e tahliye kararı çıktı. Karar, anında cezaevine fakslanarak tahliye sağlandı.
Tamamı >   2.7.2009

Ergenekon Savcıları Albay Dursun Çiçek´i tutuklattı ama Emekli Orgeneral Şener Eruygur´un eşi Mukaddes Eruygur´un ´bizim mahkeme´ dediği 14. Mahkeme´ye kritik bir atama yapıldı. Mahkemeye geçici üye atanmasının ardından Çiçek´in avukatları harekete geçti. Bu hareketlenme, Nöbetçi Mahkemenin verdiği tutuklama kararının tıpkı Hurşit Tolon´un tahliyesinde olduğu gibi ayak oyunlarıyla kaldırılmaya çalışıldığı yorumlarına yolaçtı.
Tamamı >   1.7.2009