Tam
EskidenYeniye
 

Donanma Komutanlığı Darbe davası

Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 50'si tutuklu, 12'si firari, 86 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Önceki haber title=Sonraki haber

21.01.2018 13:55 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 50'si tutuklu, 12'si firari, 86 sanığın yargılanmasına devam edildi.

15.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki 250 kişi kapasiteli salonda yapılan duruşmada, tutuklu, tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları hazır bulundu.

Duruşmaya müdahil olarak Başbakanlık avukatları Halit Çokan ve Gül Gülmez ile AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceyhan adına avukat Hüseyin Coşkun katıldı.

AK Parti Kocaeli Milletvekili Sami Çakır, AK Parti Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak, belediye meclis üyeleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bazı vatandaşlar da duruşmayı izledi.

Tutuklu sanık eski Donanma Komutanlığı Lojistik Destek Gemileri Komodoru Kurmay Albay Bahadır Gündoğdu, "Darbe girişimi sırasında darbeci amiral Ayhan Bay ile hareket ettiği ve lojistik gemilerinin hareket etmemesi yönündeki talimatının iletildiği kişi olduğu, darbe girişiminden haberinin olduğu, darbe bildirisinin ulaşmasından önce mesaj gelip gelmediğini kontrol ettirdiği, 'Sıkıyönetim Direktifi'ni beklediği ve örgütün gizli iletişim sistemi ByLock programını kullandığı" suçlamaları karşısında savunma yaptı.

KHK ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç edilen Gündoğdu, savunmasında, 15 Temmuz'da yıllık izinde olduğunu ve o gün Ankara'dan Gölcük'e dönerken ilçeye yaklaştığı sırada 5. Muhrip Komodoru Deniz Kurmay Albay Önder Öngör'ün kendisini aradığını söyledi.

Öngör'ün telefonda harp filosu gemilerinin seyre kaldırıldığını acil olarak kendi gemilerinin de kaldırılmasını söylediğini öne süren Gündoğdu, bunun üzerine kendine bağlı gemilerin komutanlarını arayıp bilgi aldığını, edindiği izlenim çerçevesinde Gölcük'te bulunan 4 gemiye SABKOR Turuncu'ya geçmeleri talimatı verdiğini aktardı.

Gündoğdu, "Olayların ne olduğuna ilişkin mesaj var mı?" diye sorduğu gemi komutanlarından mesaj olmadığı yanıtını alması üzerine karargahtaki mesaj sistemini işleten icapçı nöbetçi astsubayına acilen karargaha geçmesini emrettiğini anlatarak, saat 22.15 sıralarında Gölcük Poyraz Limanı'na giriş yaptığını, limana girişte bir harp filosu gemisinin ayrılmak üzere olduğunu ve diğer gemilerin limanda olmadığını gördüğünü anlattı.

Makam odasına geçip dahili hattından Donanma Harekat Merkezi, Donanma Harekat Başkanı ve Donanma Kurmay Başkanını aradığını fakat hiçbirinin telefonlarına cevap vermediğini ileri süren Gündoğdu, "Hiçbir yerden bilgi alamayınca karargaha girerken odasının ışığının açık olduğunu gördüğüm Ayhan Bay'ın yanına çıktım. Endişeli halde odasında geziniyordu. Ne olduğunu sordum. Agresif bir şekilde terör tehdidiyle gemileri kaldırdıklarını söyledi. Ayhan Bay'ın olumsuz tepkileri, görev fonksiyonlarımızın farklı olması nedeniyle yanından ayrıldım." diye konuştu.

"Bu duruma düşmemizde başkalarının da ihmalleri var"

Gündoğdu, icapçı nöbetçi astsubayının saat 22.45'de Genel Kurmay tarafından yayınlanan belge ile yanına geldiğini geldiğini belirterek, "Okumaya başladığımda darbe bildirisi olduğunu anladım. Darbeye karşı olduğumu personelime beyan ettim. Hemen bana bağlı olan gemi komutanlarıma telefon ile seyre hazırlık faaliyetlerinin iptal edilerek liman durumunda SABKOR Kırmızı'ya geçilip, cephaneliklerin anahtarlarının gemi komutanlarında toplanması, gemiye yabancı personelin alınmaması emrini verdim. İlgili kişilere ulaşmaya çalıştım. En büyük sıkıntım bana emir verecek makamların telefonlarıma cevap vermemesi. Bu duruma düşmemiz bizim suçumuz değil, başkalarının da ihmalleri var." ifadelerini kullandı.

Gemi komutanlarını TCG Albay Hakkı Burak gemisine topladığını ve bir süre olayları kendi aralarında değerlendirip, gemilerinde bir vukuat olmadığını gördükten sonra 00.01 sıralarında Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele'yi aradığını anlatan Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Donanma Komutanımıza 'Komutanım, lojistik destek gemileri komodorluğu gemileri SABKOR Kırmızı'da, gerekli emniyet tedbirlerini almış olarak vukuatsız şekilde emrinize hazırdır. Sizin emriniz doğrultusunda hareket edeceğiz.' dedim. Donanma Komutanımız ise 'Bahadır, benim emrim olmadan hiçbir gemiyi seyre çıkarma, Hayrettin İmren istese bile kaldırma.' emrini verdi. Ben de kendilerine 'Komutanım siz nasıl emrederseniz ben ona göre hareket edeceğim.' diye cevap verdim. Komutanımızın emrini yanımda bulunan gemi komutanlarıma sözlü olarak ilettim. Saat 02.32 sıralarında Donanma Komutanı Kösele beni arayarak, 'Kendisinin bir gemide olduğunu, gemilerin yakıt ihtiyacı olabileceğini, bu kapsamda bir gemiyi seyre hazır tutmamı' emretti. Ben de 'Komutanım TCG Albay Hakkı Burak gemisi istediğiniz zaman seyre kalkacak durumdadır.' dedim ve yanımda bulunan bu geminin komutanına gerekli talimatı verdim. Ben ve gemi komutanlarım saat 04.15 sıralarına kadar gemide bekledik, bizi kimse aramadı."

Gündoğdu, darbe girişimi sırasında emir komuta zinciri dışında herhangi bir kanunsuz ve hukuk dışı emir almadığını ve vermediğini savunarak, "Ayhan Bay ile görüştüğüm ve izinliyken karargaha gittiğim için tutuklandım. Ayhan Bay aynı binayı kullanmamız nedeniyle normal günlerde de karşılaştığım benden kıdemli birisidir. Binanın birinci katında ben varım, ikinci katında da İskender Yıldırım ve Ayhan Bay var. İskender Yıldırım yerinde olmadığı için Ayhan Bay'ın yanına gittim ve bilgi maksatlı çok kısa bir süre görüşme yaptım. Aşırı bilgi kirliliği ve kaosun olduğu bir ortamda benden kıdemli bir meslektaşıma danışmam normaldir." şeklinde konuştu.

Darbeden kesinlikle haberinin olmadığını öne süren Gündoğdu, "Benim askeri doktrine aykırı bir faaliyetim yoktur. Bu suçlamanın neye istinaden yapıldığının belgesini iddianamede göremedim. Haberim olsaydı izinde olmazdım. İcapçı nöbetçi astsubayıma bir mesaj olup olmadığının sorulmasını istememden daha doğal bir şey yoktur." dedi.

Sanık Gündoğdu, ByLock iddiasına ilişkin de söz konusu programı kullanmadığını ve yüklemediğini ileri sürdü.

Duruşma, tutuklu sanık Gündoğdu'nun çapraz sorgusuyla devam edildi.

Duruşmada 15 yıl hapis cezasına çarptırılan eski Tuğamiral Tezcan Kızılelma, savunma yaptı.

Tutuklu sanık eski Deniz Hava Ana Üs Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma'ya, "Genelkurmay Başkanlığı'nın 'Harekat Yıldırım Öncelik Dereceli' ve 'Gizli' ibareli mesaj formu ekinde yer alan sıkıyönetim listesinin 239. sırasında isminin bulunduğu, yeni görev yerinin ise 'devam' şeklinde belirtildiği, 15 Temmuz'da izinli ve tayini çıkmış personelden bir kısmını göreve çağırdığı, saat 19.44 sıralarında JCHAT üzerinden Deniz Kuvvetleri tarafından 'GENKUR tarafından şifahi verilen bugün için havada bulunan hava vasıtaları ivedilikle konuşlanacak' direktifine istinaden DKHM'ye bilgi verilmeden hava vasıtası görevlendirilmesi yapılmayacaktır emri verilmesine rağmen saat 21.25 sıralarında Sahil Güvenlik uçağının kalkışına izin verdiği, üssün tüm giriş ve çıkışlarını kapatarak, birlik komutanları dahil tüm personeli silahlandırdığı, sıkıyönetim direktifi ve mesajını diğer rütbeli personele gösterdiği ve tamamına okuttuğu, gelen bu mesaj emrini sağa sola yaymamaları konusunda talimat verdiği, Cengiz Topel Sivil Havalimanı'nın saat 03.00'da işgali yönünde konuşma yaptığı, SH70 tipi helikoptere bin adet G3 mühimmatı yüklenmesi talimatını verdiği, darbe girişimi esnasında 2 adet VİP helikopterin pazartesi gününe hazırlanması emrini verdiği, darbe girişiminin Kocaeli kısmında yer alan üst düzey şüphelilerden Ömer Faruk Harmancık, Hakan Üstem ve Nazmi Ekici ile irtibatlı olduğu" suçlamaları yöneltildi.

KHK ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç edilen Kızılelma savunmasında, hakkındaki tüm suçlamaları reddederek, FETÖ'cü ve darbeci olmadığını ileri sürdü.

Çok parlak bir özgeçmişe ve kariyere sahip olduğunu savunan Kızılelma, "Şimdi bu yönümü anlatsam 'Bak, FETÖ'cüler torpil yapıp, önemli görevlere getirdi' diyeceksiniz. Anlatmasam, 'Bak FETÖ'cüler vasat birini korumuş, kollamış diyeceksiniz.' En iyi anlatmamak." diye konuştu.

-"Emrimdeki subaylara, sıkıyönetim direktifini gösterdim"

Kızılelma, 15 Temmuz akşamı Donanma Komutanlığı'nda eşi ile yemek yediği sırada, terör saldırısı ve sabotaj tehdidi alarmı verildiğini ve gemilerin seyre çıktığını duyunca hemen birliği olan Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı'na geçtiğini belirterek, "Nöbetçi subaya herhangi bir gelişme var mı diye sordum. Her şeyin normal olduğunu söyledi. Ben de terör alarmı olduğu için izinli veya tayini çıkan bazı personeli göreve çağırdım. Üssün giriş ve çıkışlarını kontrol altına aldırdım. Nöbetçilere silah kuşanmaları emrini verdim." şeklinde konuştu.

Saat 22.00 sıralarında uçuş yasağı emri geldiğini, televizyondan köprünün askerler tarafından kapatıldığını izlediğini anlatan Kızılelma, şöyle konuştu:

"Bu olaylar bana garip geldi. O sırada sıkıyönetim direktifi geldi. Okuyunca terör saldırısının olmadığını, darbe girişimi olduğunu anladım. Sıkıyönetim mesajındaki görevlendirme kısmında benim adımın karşısında 'devam' diye yazıyordu. Dönemin Donanma Komutanı Veysel Kösele telefonla beni arayarak, 'Tezcan, benim emrim ve iznim olmadan hiçbir hava aracı uçmayacak.' dedi. Ben de 'Emredersiniz.' dedim. Birliğin güvenliğini sağlamaya devam ettim. Emrimdeki subaylara, sıkıyönetim direktifini gösterdim. Dağıtılmaması ve işleme konmaması emrini verdim. 'Biz bu darbenin içinde yokuz. Birinci önceliğimiz personelin ve üssün emniyetini sağlamaktır.' şeklinde konuşma yaptım."

-"Sıkıyönetim listesinde adımın olması darbeci olduğum anlamına gelmez"

Üssün girişlerinin siviller tarafından kamyon ve otobüsle kapatıldığını belirten sanık Kızılelma, kendisini dönemin Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu'nun telefonla aradığını belirterek, "Bana, 'sağda solda helikopterler uçuyor. Bunlar size mi ait?' diye sordu. Bunların bize ait olmadığını söyledim. Donanma Komutanlığı'ndan 2 amiralin derdest edilip tutuklandığını söyledi. Ben de, Donanma Komutanı ile görüştüğümü, onun emrinde olduğumu ve darbe yanlısı olmadığımı söyledim. Vali bey memnuniyetini dile getirerek, telefonu kapattı. Darbeci olsam Donanma Komutanı ve vali ile görüşür müyüm?" ifadelerini kullandı.

Hakkındaki iddialara cevap veren Kızılelma, şöyle devam etti:

"Sıkıyönetim listesinde adımın olması darbeci olduğum anlamına gelmez. Asla kabul etmiyorum. O listede bütün amirallerin ismi de var. O zaman hepsinin de yargılanması gerekir. Bunların bir kısmı görevde, hatta rütbe aldılar. İzne ayrılan ve tayini çıkan personeli göreve çağırmamın darbe girişimi ile ilgisi yok. Tamamen sabotaj tehdidi olduğu için çağırdım. Bu konuda yetkim var. Genelkurmay Başkanlığı'nın uçuş yasağına rağmen Sahil Güvenlik uçağına uçuş izni verdiğim iddia ediliyor. Benim böyle bir emir verme yetkim yok. Bu uçak, Sahil Güvenlik Hava Komutanlığı'na ait arama kurtarma uçağıdır. Ben sadece uçağın kaza kırım ekibi olmadan pilot sorumluluğunda kalkabileceği iznini verdim. Zaten o sırada Genelkurmay'ın uçuş yasağı koyduğunu bilmiyordum."

Cengiz Topel Sivil Havalimanı'nın işgal edilmesi için konuşma yapmadığını ve böyle bir emir vermediğini ileri süren Kızılelma, bu havalimanının zaten kendi birliğine ait olduğunu, işgal etmeye gerek olmadığını belirtti. Oradan sivillerin askeri üsse geçiş yapmaması için devriye çıkardığını kaydeden Kızılelma, sıkıyönetim mesajı geldikten sonra o emri geri çektiğini savundu.

2 VİP helikopter hazırladığı iddiası

Kızılelma, 15 Temmuz'da, pazartesi günü için 2 VİP helikopter hazırlanması şeklinde bir emir vermediğini öne sürerek, "O gün için zaten planlı bir uçuş programı yoktu. Böyle bir olaydan harekat şubesinin de haberi yok. Bu tamamen iftira ve yalan." diye konuştu.

Makam çaycısı er K.A'nın ifadesinde, kendisinin darbe gecesi üst düzey komutanlarla toplantı yaparken, bazı evrakları kıyım cihazında imha edildiğini gördüğünü belirtmesinin doğru olmadığını iddia eden Kızılelma, aleyhinde ifade verenlerin kendisini harcamak istediklerini savundu.

Darbenin başarılı olması halinde Deniz Hava Üs Komutanlığı'nın cezaevi olarak kullanılacağı konusunda bir şey söylemediğini ileri süren sanık Kızılelma, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimiyle ilgili helikopterlere yakıt ikmali yapılması emrini verdiği yönünde Muğla'da dava görüldüğünü, o yüzden bu konu hakkında savunma yapmayacağını belirtti.

Hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini ifade eden Kızılelma, suçsuz olduğunu savunarak, tahliyesini ve beraatini istedi.

Cumhuriyet savcısı mütalaasında, tutuklu sanık eski Donanma Komutanlığı Lojistik Destek Gemileri Komodoru Kurmay Albay Bahadır Gündoğdu ile eski Deniz Hava Ana Üs Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma'nın tahliye taleplerinin reddi ve tutukluluk hallerinin devamı yönünde karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, sanık Kızılelma'nın tutukluluk halinin devamına, Bahadır Gündoğdu'nun, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan tahliyesine, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan ise tutukluluk halinin devamına hükmederek, duruşmaya yarına kadar ara verdi.

Kızılelma'nın çapraz sorgusuna yarın başlanacak.

16.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmada, tutuklu, tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları hazır bulundu.

Duruşmada, müdahil olarak Başbakanlık avukatları Halit Çokan ve Emre Arık ile TBMM avukatı Ömer Burak Barış da hazır bulundu. Dilovası Belediye Başkanı Ali Toltar, belediye meclis üyeleri, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar da duruşmayı izledi.

Darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, "helikopterlere yakıt ikmali yapılması emrini verdiği" gerekçesiyle "Cumhurbaşkanına suikaste yardım etmek" suçundan, 15 yıl hapis cezasına çarptırılan eski Tuğamiral Tezcan Kızılelma'nın çapraz sorgusu yapıldı.

Cumhuriyet savcısı, Cengiz Topel Sivil Havalimanı'nın kontrol altına alınması için askerlere emir verip vermediğini sorması üzerine Kızılelma, "Evet, askerlere devriye yapması için emir verdim. Ama bu emir havaalanının işgali için değil, oradan birliğe sivillerin girmemesi içindi. Birliğin güvenliğini sağlamak amacıyla önlem aldırdım. İşgal edilmesi için emir vermedim." diye konuştu.

Sanık Kızılelma, Başbakanlık avukatı Halit Çokan'ın, "Terör saldırısı ve sabotaj ihbarı olduğu için 15 Temmuz akşamı birliğiniz olan Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı'na gittiğinizi söylemiştiniz. Sabotaj ihbarının, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan veya diğer resmi makamlardan size bildirilmesi gerekmiyor mu? Size böyle bir resmi bilgi geldi mi? Sabotaj tehlikesinin gerçek olup olmadığını sorguladınız mı?" sorularını şöyle cevapladı:

"Bana terör saldırısı ve sabotaj yapılacağına dair resmi bir bilgi gelmedi. Donanma Komutanlığı'nda böyle bir ihbar üzerine gemilerin seyre çıktığını görünce, bizim birlikte de benzer bir tehlike olabilir düşüncesine kapıldım. Birlikteki personelin, uçak ve helikopterlerin emniyeti için gerekli tedbirleri aldırdım. Kırmızı alarma geçildi. Sabotajın olup olmadığını teyit etmek için Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki ilgilileri aradım ama ulaşamadım. Zaten bir süre sonra sıkıyönetim mesajı geldi. Okuyunca bunun bir sabotaj değil, darbe girişimi olduğunu anladım. Ben de sorumluluk bilinci ile üssün güvenliğini aldım. Darbeye ve darbecilere destek mahiyetinde bir emrim ve eylemim olmamıştır."

"Birliğin kapılarının kamyon ile kapatılması suç olmalı"

Kızılelma bir soru üzerine, "Birliğin giriş ve çıkışlarının kontrol altına alınmasını sağladım. Benim ve nöbetçi subayın haberi olmadan giriş çıkış yapılmamasını istedim. Birliğin giriş ve çıkışını kapatmak suçsa, sivillerin birliğin kapılarını iş makinesi ve kamyon ile kapatması da suç olması gerekir." ifadelerini kullandı.

Sanık Kızılelma'nın avukatı Mehmet Nazım Gençtürk, müvekkilinin Cumhurbaşkanı'na yönelik suikast girişimi davasından ceza alması ile bu dava arasında bağ kurularak, algı oluşturulmak istendiğini öne sürdü.

Cengiz Topel Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı'nda, darbeye teşebbüs eylem ve faaliyetlerinin olmadığını savunan Gençtürk, şöyle konuştu:

"Müvekkilim, hem birliğinde darbe girişimi hem de Cumhurbaşkanına yönelik suikast girişiminin planlayıcısı gibi gösterilmek isteniyor. Helikopterlere, Tezcan Kızılelma'nın talimatı ile yakıt ikmali yapılması emrini verdiğini söyleyen Dalaman Deniz Hava Üssü'nde görevli Yarbay Emin Keskin, FETÖ'cü olduğunu söyleyip, güvenlik güçlerine teslim olmuştur. Bu olay davanın seyrini değiştirecektir. Kendisinin tanık olarak dinlenmesini ve HTS kayıtlarının çıkarılmasını talep ediyoruz. Müvekkilimin, "Cumhurbaşkanına suikaste yardım etmek" suçundan aldığı cezanın bozulacağına ve beraat edeceğine inanıyoruz."

Duruşma, tutuklu sanık eski Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı Harekat Komutanı Deniz Kurmay Albay Ömer Faruk Gülbahçe'nin savunmasıyla devam etti.

Gülbahçe, "FETÖ/PDY terör örgütü üyelerinin gizli haberleşme programı ByLock'u kullandığı, tanık beyanı ile yapılan teşhiste kendisinin ev ve semt abiliği yaptığı dönemden tanıdığı Harp Okulları yapılanmasında FETÖ/PDY ile irtibatlı askerlerden birisi olarak sanık Ömer Faruk Harmancık'ı da teşhis ettiği, darbe girişimi sırasında üs komutanı olan Tezcan Kızılelma'nın yasa dışı tüm talimatlarını yerine getirdiği, sanıktan ele geçen materyallerde Fetullah Gülen ile ilgili görüntüler olduğu ve Yurtta Sulh Konseyi'nin darbe bildirisini okuyan bir asker kişi ile ilgili kayıt olduğu, Genelkurmay Başkanlığı'nın Sıkıyönetim Direktifi konulu mesajı inceleyerek mesajın derhal amirale arz edilmesi talimatını verdiği ve mesajı Üs Komutanı Amiral Tezcan Kızılelma'ya bizzat götürdüğü" suçlamaları karşısında savunma yaptı.

Kanun hükmünde kararname ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç edilen Gülbahçe, savunmasında, öğrencilik yıllarından bu yana başarılı bir meslek kariyerine sahip olduğunu ifade ederek, "2023'te tamamlanması planlanan uçak gemisinin fikir babası olmam birilerini rahatsız etti. Bu yüzden FETÖ'cü damgası yedim. Anayasa'yı ihlal ve terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyorum." ifadesini kullandı.

Bilgisayarda Gülen'in ve sıkıyönetim mesajı videoları bulundu

Gülbahçe, gözaltı sürecinde evinden alınan materyaller Akıncı Hava Üssü'nde çekildiğini sanılan videoda bir tuğamiralin sıkıyönetim bildirisi mesajını okuduğu, diğer görüntüde ise FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in "İcabında mahkemenin altını üstüne getireceksin, avucuna alacaksın." ve "İpek ve Boydak aileleri öyle hayırlar yaptılar ki, şayet dağıtılsaydı, onlara zulmedenlere bile yeterdi." şeklinde geçen konuşmasının da yer aldığı görüntülerin kızına ait dizüstü bilgisayardan çıktığını öne sürdü.

Söz konusu görüntüleri bilişim uzmanına incelettiklerini ve gelen raporda videoların bilgisayara indirilmediğinin ortaya çıktığını ileri süren Gülbahçe, "O görüntüler internette izlendiğinde geçici internet dosyalarında depolanır. Bu görüntüler de o dosyalarda bulunmuştur. Bu görüntüler internette birçok yerde izlenmektedir. Özellikle darbe bildirisi haberinin ilk kaynağı Anadolu Ajansı'dır. Bu haberi ve görüntüleri kim yüklediyse, Anadolu Ajansı'na sorulmasını talep ediyorum." şeklinde konuştu.

Tezcan Kızılelma'nın kendisine verdiği iki emri uyguladığını anlatan Gülbahçe, "Terör saldırısı ve sabotaj ihbarı üzerine kırmızı alarm verdim. Birliğin güvenliğinin sağlanması için gerekli tedbirleri aldım. Bunlar kanunsuz emirler değil. Kızılelma, 01.30'da kurmayları ile toplantı yaparak, sıkıyönetim mesajını gösterdi. Biz de darbe olduğunu anladık." diye konuştu.

Başbakan'ın televizyonda bir kısım askerin kalkışma yaptığı yönündeki açıklamasından 14 dakika önce darbeye karşı tavır aldığını iddia eden Gülbahçe, "Ben darbe girişimini öğrendikten sonra personeli toplayıp, bu menfur girişimin içinde olmadığımızı söyledim. Onlara birliğin güvenliğini sağlayacağımızı ilettim." ifadesini kullandı.

-"Askerlere sivil halka nişan alma emrini ben vermedim"

Birliğin önünde toplanan sivil halka silah doğrultulması emrini kendisinin vermediğini ileri süren sanık Gülbahçe, şunları söyledi:

"Askerlerin ifadelerine göre, 02.00'de su deposu ve nöbet kulesinin olduğu yere gelen rütbeli bir subay, erleri diz çöktürüp sivil halka silah doğrultulması emrini vermiş. Diğer bir subay da kurma kolunu çektirmiş. Askerlere sivillere nişan aldıran ben değilim. Başka bir rütbeliydi. Bu ifadeleri kabul etmiyorum. Tutarsız ve çelişkili anlatımlar var."

Nöbetçi erin, birliğin kapısına tankın geldiğini telsizle bildirmesi üzerine kapıya gittiğini ancak söz konusu aracın tank değil, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'ne ait iş makinesi olduğunu gördüğünü anlatan Gülbahçe, "Konuyla ilgili komutanımız Kızılelma'ya bilgi verdim. Acil durumlarda ambulansın çıkmasına engel olabileceği için iş makinesinin oradan çekilmesinin yönünde görüş bildirdim. Ben o iş makinesinin darbeyi bertaraf etmek için konduğunu önce anlayamadım. Cumhurbaşkanı'nın halkı sokağa davet ettiğini bilmiyordum." şeklinde konuştu.

Sanık Gülbahçe FETÖ'cü ve darbeci olmadığını savunarak, tahliyesini ve beraatini istedi.

Cumhuriyet savcısı mütalaasında, tutuklu sanık eski Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı Harekat Komutanı Deniz Kurmay Albay Ömer Faruk Gülbahçe'nin tahliye talebinin reddi ve tutukluluk hallinin devamı yönünde karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, sanık Gülbahçe'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 18 Ocak'a erteledi.

18.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesince Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki 250 kişi kapasiteli salonda yapılan duruşmada, tutuklu, tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları hazır bulundu.

Duruşmaya müdahil olarak Başbakanlık avukatları Halit Çokan, Gül Gülmez, Emre Arık, TBMM avukatı Ömer Burak Barış ile AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceyhan'ın avukatı Hüseyin Coşkun katıldı.

Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, AK Parti Gölcük İlçe Başkanı İdris Alp, yönetim kurulu üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bazı vatandaşlar da duruşmayı izledi.

Tutuklu sanık eski Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Mustafa Özdemir, "Tayininin çıkıp, ilişiğinin kesilmesine karşın üsse geldiği, üsse geldiği sıralarda ulusal medya ve sosyal medyada darbe girişimi ile ilgili henüz hiçbir haberin bulunmadığı, ülke genelinde gerçekleştirilmeye çalışılan darbe girişiminin bir parçası olarak hareket eden Tezcan Kızılelma'nın şüpheli Mustafa Özdemir'i makamına çağırıp, sıkıyönetim direktifini kendisine vererek, satır satır incelemesini, ne gerekiyorsa yapmasını, gerekiyorsa Cengiz Topel Sivil Hava Limanını zapt etmek üzere personel görevlendirmesi yapmasını istediği, bu emrin altında nöbetçi amiri olarak görev yapan personeli olduğu halde, birlikte görevli olmayan, birlikten daha önce ilişiği kesilen Mustafa Özdemir'e verildiği" suçlamaları karşısında savunma yaptı.

Kanun hükmünde kararname ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edilen Özdemir, hain darbe girişimini lanetlediğini belirterek, halkın üzerine kurşun sıkan, bomba atan FETÖ terör örgütü ile aynı kefeye konmasının kendisi için zulüm olduğunu savundu.

Deniz Hava Ana Üs Komutanlığındaki görevinden Çanakkale Boğaz Komutanlığındaki birliğine tayininin çıktığını anlatan Özdemir, 15 Temmuz günü eşi ve çocuklarıyla yemek yediğini, daha sonra alışveriş merkezinde gezdikleri sırada Üs komutanı Tuğamiral Kızılelma'nın emir astsubayının kendisini arayarak, terör saldırısı ve sabotaj tehdidinin olduğunu, acele birliğe gelmesini söylediğini ifade etti.

İlişiğinin kesilerek, tayinin çıktığını söylediğini aktaran Özdemir, "Bana durumun ciddi olduğunu ve komutanın derhal üsse gelmemi emrettiğini aktardı. Normalde tayinim çıktığı için 16 Temmuz'da ayrılacaktım. Hala birliğin personeli olduğum için ve terör alarmı verilmesi nedeniyle üsse gittim. Tezcan amiralin odasına girdim. Tabancası vardı. Bana, 'Terör alarmı var. Nöbetçi amire yardımcı ol.' şeklinde emir verdi. Durumun ciddi olduğunu anladım. O arada sıkıyönetim mesajının geldiğini duydum ama içeriğini bilmiyordum. Televizyonlar, köprünün askerlerce kapatıldığını, yurt genelinde terör saldırısı tehdidinin olduğunu söylüyordu. Gelen mesajın bununla ilgisi olabileceğini düşündüm. Kesinlikle darbe girişimi olduğunu bilmiyordum." diye konuştu.

Üs komutanından, Cengiz Topel Havalimanının işgal edilmesi yönünde bir emir almadığını ileri süren sanık Özdemir, "Havaalanından birliğe sivillerin girmemesi yönünde bir önlem alınmış. Devriye çıkarılmış. Ancak sonradan devriyenin geri çekildiğini duydum. İlerleyen zamanlarda televizyondan darbe girişimi olduğunu, Deniz Kuvvetleri Komutanının darbenin içinde olmadıkları yönünde açıklaması olduğunu gördüm. Zaten ben de darbeci değildim ve darbe yanlısı bir emri uygulamıyordum. O yüzden içim rahattı." şeklinde konuştu.

Uzun süre istihbarat şubede oturduğunu, lojmanının Gölcük Donanma Komutanlığında olduğunu ve oradan silah sesleri gelmesi üzerine eşinin aradığını belirten Özdemir, şöyle konuştu:

"Eşim ve çocuklarım silah seslerinden korkmuşlar. 'İşin bittiyse yanımıza gel' dediler. Ben birliğimden çıkmak istedim ama kapılara siviller tarafından iş makinesi ve kamyon yanaştırıldığını duyunca çıkmadım. Sabaha 08.30 gibi çıkmak istedim bu sefer üs komutanının emriyle çıkışların kapatıldığını öğrendim. Kendisinden izin almak için makamına gittiğimde, gözaltına alındığını öğrendim. Bir süre sonra kapılar açıldı. Ben de lojmana gittim. Zaten daha sonra yeni görev yerim olan Çanakkale'ye gittim. Benden hiç ifade alınmadı. 5 ay sonra gözaltına alındım ve tutuklandım."

Üs komutanı Kızılelma veya başka birinin kendisine sıkıyönetim mesajını göstermediğini öne süren sanık Özdemir, Tezcan Kızılelma'nın makamında ana bağlı komutanlarla 15 Temmuz akşamı düzenlediği toplantıya çağrılmadığını ve katılmadığını ifade etti.

Bugüne kadar FETÖ ile bir ilgisinin bulunmadığını, ByLock kullanmadığını, dershanelerine ve okullarına gitmediğini, yurtlarında ve evlerinde kalmadığını, Bankasya'da hesabının olmadığını ve gazetelerine abone olmadığını savunan Özdemir, tahliyesini ve beraatini talep etti.

Çapraz sorgusuna geçilen Özdemir, cumhuriyet savcısının, "Yüzbaşı Asım Beşli, Tezcan Kızılelma'nın darbeci olabileceğini düşünmüş ve bunu çevresiyle paylaşmış. Siz istihbarat şube müdürü olarak böyle bir şeyi düşünemediniz mi?" şeklindeki sorusuna, "Bizim görevimiz iç güvenlik. Herkes bizi istihbaratçı olduğumuz için ajanlık yaptığımızı sanıyor. Ben 2. Abdülhamit'in ajanı değilim. Ben üssün güvenliğinden sorumluyum." diye cevapladı.

Başbakanlık avukatı Halit Çokan, "Siz birliğimizden ilişiğinizi kestiğiniz halde neden yetkinizi kullanarak görev yapmaya devam ettiniz?" sorusunu Özdemir, "Ben birliğimden ayrıldım ama ilişiğim 16 Temmuz'da kesiliyor resmi olarak. Ben terör alarmı verildiği için çağrıldım ve gittim. Benden başka 4 kişinin de tayini çıkmıştı ve üsse gelmişlerdi. Onlar dışarıda ben içerideyim." şeklinde konuştu.

Duruşmada, tutuklu sanık eski Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı Bakım Komutanı Albay Bülent Yakın, "Olay tarihinde saat 17.00 sıralarında Amerika'da yapılacak toplantı için birlikten ayrılacağı bilgisini astı konumundaki personele verdiği, darbe girişimi sıralarında üste konuşlu helikopterler ve hava araçlarıyla alakalı faal olarak uçuşa hazır helikopter ve uçak bilgilerini istediği, bu bilgileri istediği saatlerde üs içerisinde konuşlu hava araçlarına yönelik herhangi bir saldırı tehdidinin olacağına dair herhangi bir bildirimin bulunmadığı, Genelkurmay Başkanlığı tarafından verilen emirle uçuşların yasaklandığı, Donanma Harekat Merkezi tarafından hava araçlarına yönelik bir görevlendirme yapılmaması yönünde talimat olduğu halde bu emir ve talimata aykırı olarak 2 keşif karakol uçağı ile 2 ATR-72 model uçağı uçuşa hazır hale getirilmesi için bakımlarının yapılarak hangar dışına çıkartılması talimatını verdiği, ayrıca rutin olarak uçuş yapmayacak hava araçlarına yakıt ikmali yapılmaması kuralına rağmen, 1 ATR-72 model uçağa Bora Jet personeli tarafından gerekli yakıt dolumu işlemi gerçekleştirilmesi emrini verdiği, eski Sahil Güvenlik Hava Komutanı Pilot Albay Bülent Özbaşaran'ı ve uçuş ekibini taşıyan Sahil Güvenlik Hava Komutanlığına ait bir CASA uçağının üsse inmesinden sonra bu ekiple irtibat kurduğu" suçlamaları karşısında savunma yaptı.

Yakın, 30 Ağustos 2016'da emekli olduğunu, 30 yıllık görev süresince Deniz Kuvvetleri Komutanlarından ve üstlerinden takdir ve teşekkür belgesi aldığını belirterek, FETÖ ile hiçbir ilgisinin olmadığını, darbe girişimine destek vermediğini öne sürdü.

Darbe girişimi günü mesai bitiminden sonra İstanbul Tuzla'ya giderken, Üs Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma'nın kendisini arayarak, terör saldırısı ve sabotaj alarmı verildiğini söylediğini belirten Yakın, hemen üsse döndüğünü söyledi.

Üsse döndüğünde, daha önce yangın gibi olağan üstü durumlarda hava araçlarının tahliyesinde sıkıntılar yaşandığı için ilk işin hava araçlarının durumunu sormak olduğunu anlatan Yakın, "Kızılelma, bizi toplantıya çağırdı. Sabotaj tehdidi ile ilgili bilgi verdi ve birliğin güvenliği için devriye görev dağılımı yaptı. Ben devriyeye çıkmadım, uçak ve helikopterleri emniyete aldım." diye konuştu.

Sabotaj ve terör alarmı gibi olağan üstü durumlarda, uçak ve helikopterlerin yatay ve dikey planının devreye alındığını aktaran Yakın, "Yatay plan kapsamında, herhangi bir saldırı veya bombalama karşısında hava araçlarını hangardan çıkarmak, dışarıdakileri ise birbirinden uzak yere çekerek, saldırıda hepsine birden zarar gelmesini önlemek için tedbir aldık. Dikey planda ise hava araçları uçarak ya havada kalır ya da emniyetli bir yere inerler. Biz sadece yatay planı gerçekleştirdik. Bu gibi olağan dışı durumlarda hava araçlarının bakımı yapılır, yakıt ikmali sağlanır ve uçmaya hazır edilir." ifadelerini kullandı.

"Yurt dışına kaçmadım teslim oldum"

Uçak ve helikopterlerin bakım emrini Üs Komutanı Kızılelma'nın verdiğini ancak bunun kanunsuz bir emir olmadığını ileri süren Yakın, şöyle devam etti:

"Televizyondan darbe girişimi olduğunu öğrenince, helikopterlerin uçuşunu engellemek için gerekli teknik müdahalelerde bulundum. Darbeye karşı tavrımı ortaya koydum. Personelime, '13 yaşımdan beri bu şerefli üniformayı giyiyorum. Keşke ölseydim de bugünleri görmeseydim. Biz darbeden, darbecilerden yana değiliz.' şeklinde konuşma yaptım. Bu konuda birçok kişinin ifadesi mevcuttur. OYAK'ta 400 bin lira birikmiş param vardı. Emekli olunca bu parayı aldım. Pasaportum da vardı. Ben darbeci olsam yurt dışına kaçardım. Ama gözaltı kararını duyunca kendim teslim oldum. Ben darbeci değilim. Sadece kanuna uygun emirleri yerine getirdim ve görevimi yaptım."

Sanık Yakın, suçsuz olduğunu savunarak, tahliyesini ve beraatini talep etti.

Çapraz sorgusuna geçilen Yakın, cumhuriyet savcısının sorusu üzerine, "Uçuş yasağının olması benim için ekstra bir bilgidir. Bu konu benim yetkimde ve sorumluluğumda değildir. Benim görevim; hava araçlarının bakımını yapıp, uçuşa hazır etmektir." dedi.

Deniz Kuvvetleri Komutanı Bostanoğlu'nun gözaltına alınmak istenmesi

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin "anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan tutuklu sanık eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Kurmay Albay Süleyman Yarayan duruşmaya, Kayseri Bünyan 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi İnfaz Kurumu'ndan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Sanık Yarayan, "Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu'nun usulsüz olarak gözaltına alınması ile görevlendirilmiş Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Özel Sekreteri Mahmut Arduç ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Koruma Astsubayları Kadir Bükülmez, Faruk Kamalak, Mehmet Metin, Mustafa Polat'ın ulaşımı için Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem'in talimatıyla SG-19 botunu temin ettiği, aynı tarihte Hakan Üstem ve Bülent Özbaşaran'ın planlaması dahilinde Cengiz Topel Deniz Hava Ana Üs Komutanlığına inen CASA uçağının hava sahasının kapatılmış olmasına karşın, kalkışı için girişimlerde bulunduğu, darbe girişimi sırasında kendisine verilen tüm talimatları yerine getirerek, darbecilerle birlikte hareket ettiği, darbe sonrası görevlendirme listesinde Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı olarak görevine devam şeklinde görevlendirmesinin yapıldığı ve ByLock kullanıcısı olduğu" suçlamaları karşısında savunma yaptı.

FETÖ'cü ve darbeci olmadığını, ByLock kullanmadığını öne süren Yarayan, yargılandığı dosyanın, Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tamamlanan dava ile birleştirilmesini istedi.

Darbe girişimin olduğu gün saat 21.30'da, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem'in kendisini arayarak, Deniz Kuvvetleri Komutanı ve üst düzey rütbelilerin sahil güvenlik VİP botunun hazırlamasını istediğini söyleyen Yarayan, "Ben de SG-19 botunun hazırlanması için talimat verdim. Bu bota kimlerin bineceğinden haberim yoktu. Hakan Üstem bana askeri heyetin taşınacağını söyledi. Bu botun sonra da Gölcük'teki Donanma Komutanlığı'na gittiğinden haberim yok. VİP botu ile daha önce çok sayıda üst düzey askeri heyet taşıdık. Bu emir kanunlara uygun bir emir olduğu için şüphe etmedim." diye konuştu.

Cengiz Topel Deniz Hava Ana Üs Komutanlığına inen CASA uçağının, hava sahasının kapatılmış olmasına karşın, kalkışı için girişimlerde bulunduğu yönündeki iddiaları kabul etmeyen sanık Yarayan, şunları kaydetti:

"Uçağın görev yeri olan İzmir'e dönmesi yönünde talep oldu. O sırada uçuşların yasaklandığı bilgisi gelince durumu ilgililere bildirdim. Durumu Hakan Üstem'e ilettim. Daha sonra Genelkurmay Başkanlığı'ndan uçuş için izni alındığını söylediler. Bu konuda her zamanki prosedür uygulanmış. Bu olay darbe girişiminden 2 saat önce oluyor. Ortada darbe yokken benim darbeye yardım etmem mümkün değil. İddiaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum."

Sanık avukatı Salih Çalışkan, müvekkilinin darbe girişimiyle ilgili bir faaliyette bulunmadığını öne sürerek, "Müvekkilim sadece emirleri yerine getirmiştir. Görevini yapmıştır. Buradaki bütün sanıklar da emirleri yerine getirmiştir. Bence hepsi gereksiz yere yargılanmaktadırlar. Müvekkilimin beraatini talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet savcısı mütalaasında, eski Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı Bakım Komutanı Albay Bülent Yakın ve eski Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Mustafa Özdemir'in tahliye talebinin reddine ve tutukluluk hallinin devamı yönünde karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına, 12 Ocak'ta adli kontrol şartıyla tahliye edilen eski TCG Oruçreis Savaş Gemisi Harekat Subayı Deniz Kurmay Binbaşı Mehmet Çavdar hakkında, dosyada delil durumundaki değişiklik gerekçesiyle yakalama kararı çıkarılmasına karar vererek, duruşmaya yarına erteledi.

19.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki 250 kişi kapasiteli salonda yapılan duruşmada, tutuklu, tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları hazır bulundu.

Duruşmaya müdahil olarak Başbakanlık avukatları Halit Çokan, Gül Gülmez, Emre Arık ile AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceyhan'ın avukatı Hüseyin Coşkun katıldı.

Kartepe Belediye Başkanı Hüseyin Üzülmez, belediye meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bazı vatandaşlar da duruşmayı izledi.

Tutuklu sanık eski Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı 301 Filo Komutanı Binbaşı Hacı Darıcı, "Darbe girişimin yaşandığı 15 Temmuz 2016 tarihinde birlik ile ilişiği kesilen Binbaşı Hacı Darıcı'nın, usulsüz bir şekilde darbe girişimi sırasında eski Deniz Hava Ana Üs Komutan Tuğamiral Tezcan Kızılelma tarafından birliğe çağrıldığı ve yetkisi olmadığı halde 301 Filo Komutanlığı personelini emir komuta anlamında yönlendirdiği, mesaiye personel çağırdığı, astlarına emir vererek personel çağırttığı ve birlik içerisinde 301 Filo Komutanlığı personeline emirler vererek yönlendirme yaptığı, adına kayıtlı GSM hattında FETÖ/PDY terör örgütü üyelerinin iletişimde kullandıkları ByLock programı olduğu" suçlamaları karşısında savunma yaptı.

Kanun hükmünde kararname ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç edilen Darıcı, üzerine atılı suçlamalaru kabul etmediğini, FETÖ'cü ve darbeci olmadığını öne sürdü.

-"FETÖ'cü ve darbeci olsaydım Türkiye'ye dönmezdim"

Darıcı, 22 Eylül 2016'da Almanya'da görevli olduğu sırada Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan telefonla aranarak açığa alındığının ve derhal Türkiye'ye gelmesinin istendiğini söyleyerek, "Darbe girişimine katıldığı ve destek verdiği, FETÖ'cü olduğu için çok sayıda kişi gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Ben FETÖ'cü ve darbeci olsaydım Türkiye'ye dönmezdim. Suçsuz olduğumu bildiğim için geldim. Gözaltına alınıp, tutuklandım. Yine de döndüğüm için pişman değilim. Adaletin er geç tecelli edeceğine inanıyorum." diye konuştu.

Darbe girişimi akşamı evde olduğunu, 21.40 sularında Üs komutanı Tezcan Kızılelma'nın kendisini telefonla arayarak derhal birliğe gelmesi yönünde emir verdiğini belirten Darıcı, ciddi bir durum olabileceğini düşünerek, görev bilinciyle hemen birliğe gittiğini ifade etti.

Birliğe girişte olağanüstü bir durumun olduğunu anladığını kaydeden Darıcı, durumu öğrenmek üzere Tuğamiral Kızılelma'nın makamına gittiğini dile getirerek, "Kızılelma bana, terör saldırısı ve sabotaj ihtimali olduğunu, ilgili personeli göreve çağırmamı ve filonun güvenliğini sağlamamı emretti. Ben de bu kanuna uygun olan emir kapsamında gerekli çalışmaları yaparak, birliğin ve personelin güvenliğinin sağlanması için gerekli tedbirleri aldırdım. Terör saldırısı alarmı verildiği için emirleri sorgulamadım. Zaten bu emirler olağanüstü durumlarda bizim yapmamız gereken şeylerdi." şeklinde konuştu.

-"Uçak ve helikopterlerin güvenliğini sağladım"

İlerleyen saatlerde ülke genelinde yaşananları televizyondan izlediğini ve bunun bir terör saldırısı değil darbe girişimi olduğunu anladığını ifade eden Darıcı, şöyle konuştu:

"Sıkıyönetim mesajı birliğe gelmiş. Mesaj, üs komutanı Kızılelma'ya götürülmüş. Ben bu mesajı görmedim okumadım. Darbeyi destekler mahiyette bir emir almadım ve vermedim. Sadece uçak ve helikopterlerin zarar görmemesi için güvenliğinin sağlanması için gerekli olan tedbirleri aldırdım. Emrimdeki 50 personelin tek tek ifadeleri alındı. Benden darbeci veya darbeyi destekler, kanunsuz emir almadıklarını söylemişler."

-"'Mor beyin' kumpasına kurban gitmiş olabilirim"

Darbe girişiminden 2 gün sonra dönemin Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele'nin Üsse geçmiş olsun ziyaretinde bulunduğunu, karşılayan 4 subaydan biri olarak 3 kişinin darbeci olarak yargılandıklarını anlatan Darıcı, komutanı olduğu filoda hiçbir uçağın ve helikopterin kalkış yapmadığını savundu.

ByLock indirmediğini ve kullanmadığını iddia eden sanık Darıcı, "Mor beyin" kumpasına kurban gitmiş olabileceğini ya da IP çakışması olabileceğini düşündüğünü ifade etti.

Hacı Darıcı, çapraz sorgusunda cumhuriyet savcısının, "Uçuş ekibinden sorumlu bir rütbeli olarak uçuş yasağı ile ilgili bilginiz var mıydı?" şeklindeki sorusuna, "Bu konuda benim bir bilgim yoktu. Sonradan duyunca araştırdım. Yasak emrinin Genelkurmay Başkanlığı'ndan geldiğini öğrendim. Zaten bizim havada uçağımız ve helikopterimiz yoktu." şeklinde cevap verdi.

Savcının, üsse uçuş ekibini çağırıp çağırmadığını sorması üzerine Darıcı şunları söyledi:

"Üs komutanı Tezcan Kızılelma'nın emri ile pilotları birliğe çağırdım. Uçuş ekibi bekledi. Ama o an uçuş yasağı olduğundan haberimiz yoktu. Zaten bir uçağın kalkması için 20 aşamadan geçilmesi gerekir. Biz sadece terör alarmı nedeniyle 6 aşamasını gerçekleştirdik." diye konuştu.

Sanık Darıcı, tahliyesini ve beraatini talep etti.

Tutuksuz sanık eski Deniz Helikopter Filo Komutanı Kurmay Yarbay D.K'nın savunmasına geçildi.

Yarbay D.K. "15 Temmuz'da saat 21.30 sıralarında Üs Komutanı Tezcan Kızılelma'nın 'Güvenlik durumu kırmızı, beylik silahını alarak derhal birliğe gel' emri ile silahlı olarak birliğe geldiği ve üsse geldikten sonra Tezcan Kızılelma ile görüştüğü, maiyetinde bulunan tüm personeli silahlı olarak gerek bizzat ve gerekse astlarına emir vererek üsse çağırttığı, bu sıralarda ülke genelinde olası bir terör saldırısı ile alakalı bir durumun olmadığı, aynı zamanda bu yönde Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı'na yönelik olası bir terör saldırısı bilgisi ve yazısı bulunmadığı halde, ilerleyen süreçte darbe girişimine aktif olarak katılan Üs Komutanı Tezcan Kızılelma tarafından verilen emirleri uyguladığı, girmiş olduğu yabancı dil sınavı sonuçları arasında anormallikler olduğu, darbe girişiminde bizzat yer alan Ömer Faruk Gülbahçe tarafından 2016 yılında 'tam sicil notu' verildiği" suçlamaları karşısında savunma yaptı.

Görevinden açığa alınan D.K., üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini, FETÖ'cü ve darbeci olmadığını öne sürdü.

Olay günü akşam saatlerinde Üs Komutanı Tezcan Kızılelma'nın kendisini telefonla arayarak, 'Güvenlik durumu kırmızı, silahını alarak derhal birliğe gel' dediğini ve kendisinin de hemen birliğe gittiğini anlatan D.K, "Üsse geldim ve komutana kendimi rapor ettim. Bana, 'terör saldırısı ve sabotaj alarmı var. Kırmızı alarm verildi. Filonda gerekli güvenlik önlemlerini al' dedi. Ben de ilgili birimlere tüm hava araçlarının uçacak şekilde hazırlanmasını ve pilotların üsse gelmesi yönünde emir verdim. Herhangi bir saldırıda hava araçları zarar görmemesi için yatay plan uygulamasına geçilir. Hava araçları hangarlardan dışarı çıkarılır. Araçların yan yana olmaması gerekir. Dikey plan da ise uçak ve helikopterler havalanır. Güvenli bir yere iner ya da tehlike geçene kadar havada kalır. Bu eylemlerin darbeye destek verilmesiyle ilgisi yok. Sabotaj ve terör saldırılarında uygulanan bir plandır." sözleriyle savunma yaptı.

Daha sonra televizyondan Başbakan'ın açıklama yapmasıyla bunun bir terör değil darbe girişimi olduğunu anladığını ve tedirgin olduğunu ifade eden D.K., Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın 'darbenin içinde değiliz' açıklamasıyla da rahatladığını ileri sürdü.

-"Ömer Halisdemir, generali vururken yazılı emir istemedi"

Kanunsuz hiç bir emir almadığını ve vermediğini savunan D.K, şöyle konuştu:

"Bana emirleri uygularken neden yazılı emir almadın diyorlar. Zekai Aksakallı paşa, Ömer Halisdemir'e, darbeci general Semih Terzi'nin vurulması emrini sözlü olarak vermişti. Halisdemir, bu emri sorgulamadan yerine getirmişti. Yazılı emir bekleseydi, darbecilerin bertaraf edilmesiyle ilgili önemli bir emri yerine getiremeyecekti. Başbakan'ın, savaş uçaklarının Ankara'da vurulması için telefonda emir vermesine rağmen, yazılı emir istenmişti. Bu da Başbakanın tepkisini çekmişti. Ben zaten kanunsuz olan emirleri uygulamadığım için tereddüt etmedim."

Yabancı dil sınavında yüksek not almasının suç olarak görülemeyeceğini, FETÖ ile bir bağının olmadığını öne süren D.K., kendisinin yurt dışında görevlerde bulunduğunu ve İngilizcesinin çok iyi olduğunu belirtti.

Hakkındaki suçlamaların somut delile dayandırılmadığını ve suçsuz yere mesleğinden açığa alındığını ileri süren sanık D.K., Ahmet Kaya'nın şarkısından örnek verdiğini ifade ederek, savcılık makamına yönelik, "Nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan elinde kalıyor." ifadelerini kullandı.

Binbaşı Hasan Tuncay savunma yaptı

İstanbul'daki başka bir davada tutuklu, bu davada tutuksuz yargılanan sanık Deniz Hava Ana Üs Komutanlığı Harekat Şube Müdürü Binbaşı Hasan Tuncay, "Olay günü saat 21.30 sıralarında Üs Komutanı Tezcan Kızılelma tarafından aranarak 'derhal birliğe gel, silahını da yanına al' yönündeki emirle üsse intikal ettiği, üsse giderken o tarihte Kurmay Başkanlığı görevine vekalet eden, ilk sicil amiri konumunda ve üstü olan, kendilerine tahsis edilen aynı araç ile birlikte işe gidip geldikleri Binbaşı Kayhan Mahmut Çokay'a durum ile ilgili bilgi vermediği, Üs içerisine geldikten sonra darbe girişimi içerisinde yer alan Üs Komutanından aldığı emir ile Haber Merkezine gittiği ve olay gecesi MEDAS üzerinden gelen darbe girişiminde bulunan Yurtta Sulh Konseyi tarafından kaleme alınan, Sıkıyönetim Direktifi konulu mesajı ilk geldiğinde gören personeller arasında bulunduğu, şüphelinin konum ve rütbe olarak Haber Merkezinde bulunmasını gerektirecek bir durumun olmadığı, darbecilerle birlikte hareket ettiği" suçlamaları karşısında savunma yaptı.

KHK ile ihraç edilen ve eşinin KPSS şüphelileri arasında olduğunun tespit edildiği belirtilen Hasan Tuncay, hakkındaki iddiaları ve suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

Tuncay, 15 Temmuz 2016'da saat 19.30'da birlikten ayrılarak evine gittiğini, daha sonra eşi ve çocuklarıyla birlikte İzmit SEKA Park'ta piknik yaptıkları sırada, Üs Komutanı Tezcan Kızılelma'nın telefonla arayarak acil olarak birliğe gelmesini istediğini ifade etti.

Üsse geldiğinde Kızılelma'nın kendisine "terör saldırısı alarmı verildiğini ve birliğin güvenliğinin sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması yönünde emir verdiğini" ileri süren Tuncay, "Daha sonra televizyondan köprünün askerler tarafından kapatıldığını gördüm. Bir süre sonra sıkıyönetim mesajının geldiğini duydum. Nöbetçi amiri, mesajın Üs Komutanı Kızılelma'ya götürülmesini söyledi. Ben de 'bu devirde darbe mi olur. Milletin yüzde 50'sinin oyunu almış bir hükümete nasıl darbe yapılır' şeklinde tepkimi gösterdim. Buna orada bulunan birçok askeri personel şahittir." savunmasında bulundu.

Üs komutanının, 'birliğe gel', üssün güvenliğini sağla ve 'Sıkıyönetim mesajının dağıtımı yapılmasın' yönünde emrini uyguladığını öne süren Tuncay, bu emirlerin kanunlara uygun olduğunu ve bu nedenle tereddüde düşmediğini ifade etti.

Eşinin 2010 yılında KPSS'yi kazanarak bir kamu kurumunda görev yaptığını, sınavda usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle hakkında soruşturmanın devam ettiğini aktaran sanık Tuncay, "Eşim, dersaneye giderek sınavlara hazırlanmış. Şu an kamudaki görevine devam ediyor. Zaten eşim sınavı kazandığında biz evlenmemiştik." dedi.

Sanık Hasan Tuncay, suçsuz olduğunu ileri sürerek, beraatını talep etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin helikopterlere yakıt ikmali yapılması emrini verdiği gerekçesiyle "Cumhurbaşkanına suikaste yardım etmek" suçundan yargılandığı davada 15 yıl hapis cezasına çarptırılan eski Deniz Hava Ana Üs Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma'nın emir astsubayı tutuksuz sanık İ.K., savunma yaptı

Sanık İ.K'ya, "Daha önceki tarihlerde gelen ve durumu bilinmeyen evrakları kırpma makinesinde imha ederek, 15-16 Temmuz 2016 gecesi 2 orta boy çöp poşetine koyduğu ve çöpe attırdığı, ayrıca 16 Temmuz 2016 sabahı 15-16 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan olayların kimseye anlatılmaması konusunda telkinlerde bulunduğu, Üs Komutanının yanına gelip giden şahısların kayıt edildiği ve emir astsubay odasında bulunan defterin 20 Temmuz 2016 tarihi ile kayıp olmasından sorumlu olduğu, darbe girişiminde bizzat yer alan Tezcan Kızılelma tarafından tam sicil notu verilip erken terfiye layık olarak nitelendirildiği, daha önce görev yaptığı DAMYO'dan ayrılmak zorunda kalan öğrencilerin ve velilerinin şüpheli ile ilgili birden çok şikayeti olduğu" suçlamaları yöneltildi.

KHK ile görevinden ihraç edilen İ.K., 15 Temmuz 2016'da evinde olduğu sırada Üs Komutanı Tezcan Kızılelma'nın kendisini telefonla arayarak, acil olarak birliğe gelmesini istediğini belirtti.

Birliğe geldiğinden Kızılelma'nın kendisine terör saldırısı ve sabotaj nedeniyle kırmızı alarma geçildiğini, üssün güvenliğinin kontrol edilmesi için araç ayarlamasını istediğini söylediğini anlatan İ.K., "Bunun dışında her zamanki gibi emir astsubayı görevimi yaptım. Kanunsuz bir emir almadım, vermedim. Hakkımda FETÖ üyeliği ve cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlamaları var. Bu suçlamaların hiçbir somut delili yok." ifadelerini kullandı.

Kızılelma'nın, makam çaycısı erin ifadeleri yüzünden suçlandığını ve yargılandığını ileri süren İ.K., "Bu kişi ilk ifadesinde makam odasına çay servisi yaptığını ve daha sonra koğuşuna giderek uyuduğunu söylemişti. İkinci ifadesinde de makamda bulunan bazı evrakların kağıt kırpma makinesinde imha edildiğini ve kendisine verilerek yaktığını belirtmiştir. Bu kişinin ifadeleri tutarsız ve çelişkilidir. Darbe girişiminden bir gün sonra Üs Komutanı Kızılelma, gözaltına alınmıştı. Ben de 18 Temmuz 2016 günü birliğe gelerek, komutanın mektup, davetiye ve gereksiz evraklarını imha etmiştim. Sanırım o er bunu gördü ve tarihi karıştırdı." şeklinde konuştu.

Mahkeme heyeti, Kazakistan'da yakalanan firari sanıklar Zabit Kişi ve Enver Kılıç'ın Türkiye'ye iadesi hakkındaki taleplerinin, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne yazı yazılarak sorulmasına karar verdi.

Mahkeme ayrıca, bugün savunma yapan tutuksuz sanık D.K.'nın savcılık makamına yönelik ifade ettiği, "Nereden baksan tutarsızlık" şarkı sözünün savunma hakkı ve eleştiri sınırları içinde olup olmadığına dair belirlenmesi için Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasını kararlaştırdı.

Mahkeme, darbe girişimi sırasında TCG Yavuz Fırkateyni'nde alıkonulan eski Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele'nin müşteki olarak dinlenmesi için duruşmayı 24 Ocak Çarşamba gününe erteledi.

İDDİANAME

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in "1" numaralı sanık olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 86 sanık bulunuyor.

İddianamede, Gülen hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası isteniyor.

Sanık askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6 aydan yirmi dokuzar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

İddianamede, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından sıkı yönetim direktifinde yapılan görevlendirmelerde, "Tümamiral Sinan Azmi Tosun'un Kocaeli Sıkı Yönetim Komutanı ve aynı zamanda Donanma Komutanı, Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık'ın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı, Tuğamiral Nazmi Ekici'nin Harp Filosu Komutanı, Tuğamiral Ayhan Bay'ın Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı, Tuğamiral Hayrettin İmren'in Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı olarak devamına, Tümamiral Gürel Kaynak'ın Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı olarak devamına, Tümamiral Hakan Üstem'in Sahil Güvenlik Komutanı olarak devamına" şeklinde görevlendirmelerin yapıldığına yer veriliyor.

Paralel yapı-23 Haziran (2017) 'Kocaeli 86 sanık (ilk 92) Darbe Yap./Donanma Komutanlığındaki Eylemler' davası

(21 Ocak 2018, 13:55)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=12220    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
63.617.757